Fenerbahçe kritik virajlardan birine girerken, sessizliği bozan o hamle ortaya çıktı. Bütün camianın hatta rakiplerin dahi beklediği açıklama geldi: Aziz yıldırım konuştu…

Bu sadece bir konuşma değildi. İnsanları ümitlendirip, bir seçim vaadi vermek hiç değildi. Adeta bu kulübün ruhunu anlayan, tarihi duruşu korumaya çalışan bir çağrıydı. Aziz Yıldırım bu açıklamalarıyla yeniden ben buradayım demedi, Fenerbahçe’nin sahipsiz olmadığını vurguladı. Eski zamanların geri dönüşü gibiydi… Mücadele etmeyi unutanlara, taraftarın sessizliğini görmeyenlere örnek bir mesaj gibiydi.

Ali Koç’la konuştuğu görüşmenin arka planında seçim tarihinin Eylül ayında olmasını doğru bulmadığını gösterdi. Aziz Yıldırım “Fenerbahçe için zaman yok” dedi. Ya bu zamanda yeni krizler doğacak, ya da krizler fırsata dönüşecek…

Konuşmanın dikkat çekici kısmı, adaylığına göre koyduğu şarttı: 16.464+1 imza. Bu sayının zaten tesadüf olmadığını biliyoruz. Şu an ki yönetimin son seçimde aldığı oy sayısı. Yıldırım için bu bir liderlik değil, birlik olma vakti. Mahmut Uslu’nun bu söylemlerden sonra açıkladığı destek mesajı; “Aziz Yıldırım aday olursa ben yokum” demesiyle birlik ve beraberliği tercih ettiği belli oldu.

“Darağacında olsak da son sözümüz Fenerbahçe’dir” sözlerini söyleyen bir liderin, tekrardan ön plana çıkması tesadüf değil. Sadece seçim anlamına gelmiyor, yeniden ayağa kalkma çağrısı…

Taraftar artık öz sermaye değil, güven arıyor. Aziz Yıldırım geri dönüş sağladı. Hem de seçilirsem umuduyla değil hazırsanız başlıyoruz dedi. Bakalım Fenerbahçeliler bu sesi duyacak mı?