Fenerbahçe’de gerçekleşen istifa haberi ile camia ikiye bölündü. Yönetimde etkili isimlerden biri olan Acun Ilıcalı, asbaşkanlık görevinden çekildiğini söyledi. Sakin görülen bu ayrılık, arka planında büyük bir fikir ayrılığına dayanıyordu…
Acun Ilıcalı, “hayatımın en büyük onuruydu” diyerek kulübe veda etti. Ama bence gerçek bu değildi. Fenerbahçe’de yönetim kısmında uzun bir süredir farklı fikir karmaşıkları dolanıyordu. Söylenenlere göre Acun Ilıcalı’yı saf dışı bırakan iki ana sebep vardı: Yeni sezonda teknik direktör olarak Mourinho ile devam edilmemesi gerektiğini düşünüyordu. İşler değişti, Mourinho kaldı ve ilk çatırdama burada başladı.
Görüldüğü üzere Ilıcalı’nın dediği değil, Ali Koç’un dediği oldu. Bu kriz nasıl yönetilecek? Ali Koç, Mourinho ile başarının geleceğine çok ikna olmuş olsada, taraftar aynı fikirde değil. Böyle bir istifanın ardından gelen başarı daha da önemli hale gelmiş olacak.
Top sahadaki oyuncularda değil, yönetim kısmında. Bir sezon daha kupasız kapanırsa, Acun Ilıca’nın gidişi erken uyarı mıydı? Bu bir istifa değil, sisteme eleştiri.
Ardında kalan sorular, fikir ayrılıkları ve çözüme ulaşması gereken bir sürü sorun… Gerçekten istifa etmesi gereken kişi Acun Ilıcalı mıydı? Hepsi bir soru işareti. Fenerbahçe’de görünen o ki, gelecek günlerde daha çok karmaşıklar kapıda.