“Ve kadınlar
Bizim kadınlarımız
Korkunç ve mübarek elleri
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, vatanımız, yarimiz
Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen...”
Böyle anlatıyor büyük ozan Nazım Kurtuluş savaşındaki kadınlarımızı ünlü şiirinde...
Kadınlarımız şimdi Cumhuriyeti koruma nöbetinde. Referandumda Ulu Önderin kurduğu Cumhuriyet için sandık başında olacaklar.
Yalnızca cumhuriyeti korumak için değil, özgürlükleri için, laik demokratik rejimin korunması için, tek adam rejimine karşı koymak için,çağdaş bir ülkede yaşamak için sandık başına gidecekler.
Ve çocuklarının, torunlarının geleceği için, onların Suriye bataklığında şehit olmaması için, özgür yaşamaları için, çağdaş bir eğitim sisteminde öğrenim görmeleri için, iş kapılarında perişan olmamaları için sandıkta gereken dersi verecekler.
Kadınlarımız bu referandumda çocukları tecavüzcüleriyle evlendirenlere, çocuk tacizcilerini görmezden gelenlere, kadınlara taciz ve tecavüzü doğal karşılayanlara karşı dimdik ayakta durduklarını kanıtlayacaklar.
Yıllarca FETÖ'cülerle kolkola gezenlere, PKK terör örgütüyle masa başı sohbeti yapanlara, İslamcı terör örgütüne “öfkeli çocuklar” diyenlere en anlamlı cevabı verecek kadınlarımız.
Kadınlarımız nüfusumuzun yarıdan fazlasını oluşturuyor. Referandum sonuçlarını etkileyecek bir potansiyele sahipler. Kurtuluş savaşımızın cefakar çilekeş vatansever kadınlarımızı şimdi yeni bir vatan görevi bekliyor. Özgürlükleri, demokrasiyi, cumhuriyeti koruma görevi...
“Referandum son savaş” diyen hainlere hak ettikleri cevabı sandıkta vermek zorundasınız.
Anneler, bacılar, teyzeler, nineler 16 Nisan'da sandıklar sizleri bekliyor. Bu görevi de aynı vatan sevgisi içinde yerine getireceğinize hiç şüphe yok.
Nazım'la başlamıştık. şiirin son dizeleriyle tamamlayalım;
“Bizim kadınlarımız
Şimdi ayın altında
Kağnıların ve hartuçların peşinde
Harman yerine kehribar başlı sap çeker gibi
Aynı yürek ferahlığı
Aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şarapnelin çeliğinde
Ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
Yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon'a doğru.”