Aralık ayının zemheri soğuğunda ,gecenin kör karanlığında bir yılan gibi sinsice sızdılar Menemen'e, Manisa'da yuvalanmışlardı. Menemen yakınlarındaki Sümbülköy'de bir haftadır uyuşturucu alıyorlar, hazırlık yapıyorlardı. Başlarında mehdi olduğunu iddia eden Giritli Mehmet adlı bir uyuşturucu müptelası vardı. Topu-topu altı kişiydiler.
Müftü Camii'nde sabah namazı ile eylemlerine başladılar. Devrim karşıtı sloganlar atıyorlar, halkı kendilerinin yanına çekmeye çalışıyorlardı;
''Ey Müslüman kardeşler! Şapka giymek günahtır! Bu gavur icadını atın başlarınızdan! Çiğneyin ayaklarınızın altında! Artık Türkiye'de zındıkların borusu ötmeyecek, din devleti kurulacak!''
Sonrası yaşanan bir vahşettir. Genç Cumhuriyet'in öğretmeni Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve Bekçi Hasan, Bekçi Şevki hunharca katledilerek şehit edilirler. Derviş Mehmet tekbirler eşliğinde 'Cumhuriyet Bitmiştir' diye bağırmaktadır.
Olay yerine gelen ikinci müfreze hareketi bastırır. Derviş Mehmet 'Ben Mehdi'yim, bana kurşun işlemez ' naraları atarken oracıkta gebertilir.
Olay ülkede büyük bir üzüntü ve tepki yaratmıştır. O günlerde Trakya gezisinde bulunan Atatürk gezisini keserek İstanbul'a döner. Asker ve sivil yetkililerle bir toplantı yapar. Toplantıda bulunan Atatürk'ün silah arkadaşlarından Meclis Başkanı Kazım Özalp, anılarında toplantıyı şöyle anlatır;
''Mustafa Kemal görülmemiş derecede üzgün ve kırgındı. Söze şöyle başladı; 'Bu ne haldir ? Mürteciler hükümet meydanında ordunun subayını boğazlayabiliyorlar. Binlerce Menemenliden kimse mani olamıyor. Bilakis teşvik ediyorlar. Yunan işgalinde bu hainler neredeydi? Bu cumhuriyetin ve bizim başımızı kesmektir. ''
Yapılan araştırmalarda vahşetin ardında başlatılan hareketin önemli sonuçlar doğuracağına inanan İstanbul'daki bir tarikatın olduğu anlaşıldı. Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Esat Erbil gizli örgütün lideriydi. Kapatılan tekkenin militanlarını Erenköy'deki köşkünde örgütlemekteydi. Ülkenin birçok yerine halifeler atayarak , her yaştaki kişileri devrim düşmanı olarak eğitiyorlardı.
İstanbul, İzmir, Manisa ve Balıkesir'de yapılan operasyonlarda 300’den fazla kişi gözaltına alındı. Yargılama sonucu 36 sanığa ölüm cezası verilirken 41 kişi çeşitli hapis cezasına çarptırıldı.28 Kişi Menemen'de Kubilay'ın şehit edildiği meydanda darağacına gönderildi.
Aradan 95 yıl geçmesine karşın, hainlerin hilafet, şeriat tutkuları bitmedi. Şeyh Esat Erbil'in mezarı 2017'de türbe haline getirildi. Bu ilçenin belediye başkanı, cumhuriyet düşmanı hainin mezarını ziyaret ederek fotoğrafları sosyal medyada paylaştı. Yetmedi 2023’de ilkokul öğrencilerini mezarlığa ziyarete götürdüler.
Bugün çeşitli ortamlarda şeriat özlemi dile getirilebiliyorsa, bu Cumhuriyet'e ve devrimlere yönelik tehditlerin bitmediğinin bir göstergesi.
Çabaları boşuna, ne yaparlarsa yapsınlar Cumhuriyetin ilelebet payidar kalmasını, Atatürk devrimlerinin sürmesini hiçbir zaman engelleyemeyecekler.
Şehadetinin 95. yılında devrim şehitleri Kubilay ve Bekçi Hasan ve Şevki'yi saygıyla anıyor, rahmet diliyorum.