CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, katıldığı canlı yayında açıklıyor; Beş gazeteci araçlarında çakar kullanmakta. Nasıl olur? Çakarlı araç kullanmakla ilgili yasa var, yönetmelik var. Hiçbirinde gazetecilerin çakarlı araç kullanabileceği yolunda bir madde yok. Gazetecilerin adları açıklanınca konu açıklığa kavuşuyor. Hepsi Saray'ın gözde adamları. O kadar ayrıcalıkları olacak tabii. Sizin, benim gibi trafikte bekleme mi yapacaklar? İktidara o kadar güzelleme yapmaları boşa mı gidecek?

Çok gerilere gitmeye gerek yok. Bakın son bir ayda ülkede yaşanan gelişmelere, bir de bu yandaş-yalaka medyanın manşetlerine; Kasım ayında da vatandaş perişan, çarşı-pazarda fiyatlar zirvede, mutfaklarda yangın sönmüyor, yeni yıl zamları şimdiden kendini göstermeye başladı, işsizlik en büyük bela. Açlık sınırı asgari ücretin 7 bin lira üzerinde seyrediyor. 11 milyon kişiyle asgari ücretle çalışanlar yönünden Avrupa birincisi olmuşuz. Geçinemeyen, atanamayan öğretmenler, açlık sınırının altındaki emekliler, işçiler, çiftçiler meydanlarda haykırmakta. Kadın cinayetleri durmak bilmiyor, İlkel koşullarda çalışan kadın ve çocuk işçiler yaşamlarını yitiriyor. Yolsuzluklar zirve yapmış, adalete güven diplerde. Yeni nesil mafyalar türemiş, Küresel Organize suç endeksinde 10. sırayı kapmışız. Bahis ve şike skandalları örümcek ağı gibi her yanı sarmış.

Böyle bir ortamda yalaka basının manşetlerinde görün neler var; ''23 yıllık istikrar döneminin şifresi; Üçlü irade.'' , ''Hizmet nasıl olur gösterdik.'' , ''AK Parti siyasetin kutup yıldızıdır.'', ''İhracatta tarihi rekor.'' , ''Avrupa'nın 4’üncü büyüğü olacağız.'' , ''Sağlıkta devrim yaptık.'', ''Türkiye tarımda dünya lideri.'', '' Çocuk başına 500 bin lira.''...

Daha ne yalanlar. Yandaş basın yalakalığın tarihini yazmakta. Bu kadar yalanı Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels dahi düşünememişti. Halk TV'den Ece Üner'in paylaşımı tam da günümüz medyasını özetlemekte; ''Bir ülkenin medyası yalnızca iyi haberlerle doluysa , bilinsin ki o ülkenin hapishaneleri iyi gazetecilerle doludur.''

Tam da ülkemizin fotoğrafı. Bugün basın özgürlüğünde 189 ülke arasında 155. sırada yer alıyoruz Ne kadar gurur duysak azdır.(!) Cumhurbaşkanı'na hakareti içeren TCK’nın 299/1-2 maddeleri Demokles'in Kılıcı gibi. Muhalif haber, fotoğraf, karikatür, yorum mu var? Hemen cezalandırın, kanalı kapatın, haberi yasaklatın, erişim engeli getirin, olmadı kayyum atayın. Ekonomik cezalar da cabası.

Gazeteci iktidarda dönen dolapları mı açığa çıkardı ? Sorguluyor mu? Araştırıyor mu? Örgütlü suçlar kapsamına alırsın susturursun.Son dönemde Flash TV, Habertürk, Show TV, Bloomberg HT kayyum atanarak iktidarın torbasına atıldı. Tele-1 'e kayyum atanması kesmedi, You Tube kanalını da kapattılar. Merdan Yanardağ gibi bir vatansever gazeteciden casus yaratma çabasına girdiler. Fatih Altaylı'ta verilen 4 yıl 2 aylık ceza tüm gazetecilere verilen bir gözdağı değil mi? Bugün 11 gazetecinin yazdıklarından dolayı cezaevinde çile doldurmalarını nasıl izah edeceksiniz? Yalnızca Kasım ayında 6 gazeteci şafak baskını ile evlerinden alınmış. Çeşitli basın örgütlerinin temsilcilerinden oluşan Basın Özgürlüğü Misyonunun hazırladığı rapora göre son 12 ayda 105 basın özgürlüğü ihlali yaşanmış ülkemizde. RTÜK dokuz ayrı cezalandırma ile iktidarın sopası gibi çalışmakta. Yargısız infaz doludizgin gidiyor. Önce sözde yargıya varıyorlar, bu yargının infazını sağlamak için yalanlarını sürekli gündemde tutuyorlar.

Böyle bir ortamda Saray gazetecilerinin araçlarına çakar verseniz ne olur, vermeseniz ne olur ? Halkın çakarı sandıkta çaktığında kamaşan gözleri hiçbir şey göremeyecek.