Orhan Veli bugün yaşasaydı “Cımbızlı Şiiri”ne yeni şeyler mi eklerdi yoksa bazı sözlerini cımbızlar mıydı?

“Ne atom bombası, / Ne Londra Konferansı; / Bir elinde cımbız, / Bir Elinde Ayna; /Umurunda mı dünya!”

Dünya gerçekleri ve onun karşısında gerçeklikle ilişkisi olmayan bir kadın betimlemesinin yapıldığı “Cımbızlı Şiir”de, Orhan Veli gülmeceyi, ironiyi ne güzel duyumsatır.

Dünya umurumuzda! Hele bu “Bilişim, Bilgi Çağı”nın çılgın yarışında.

Bundan 75 yıl önce 14 Kasım 1950’de yitirdiğimiz, çok okunan, çok sevilen Orhan Veli ülkemizde ve dünyamızda yaşanan olaylara, kırıma ve kıyıma, açlığa, duyarsız kalmazdı sanırım.

***

Amerika’ya geldiğim günden beri ülkemizde giderek yoğunlaşan o gözaltıları, tutuklanmaları, tutsaklıkları, ölümleri, göçükleri, depremleri, öldürümleri, kadın kıyımını acıyla, kaygıyla izliyorum.

Ülkemizde muhalif basın, televizyon kanalı neredeyse yok denecek duruma geldi. Sosyal medya kısıtlamaları… Yasaklamalar…

Bir anda New York Belediye Başkanlığı seçimleri. Bomba gibi düştü dünyanın ortasına; amanin de amanin!

Hint kökenli bir göçmen çocuğu. Uganda doğumlu. 34 yaşında. 7 yaşındayken ailesiyle ABD’ye göç etti, New York’a yerleşti.

Kimden söz ettiğimi elbette anladınız; Yeni New York Belediye Başkanı Sosyal Demokrat Mamdani’den.

“New York'un ilk Hintli Amerikalı, ilk Müslüman, David Dinkins'ten sonra ikinci demokratik sosyalist ve ilk Y kuşağı belediye başkanı.” diye sundular yazılı ve görsel basın Mamdani’yi. Donald Trump’a tepkinin bir göstergesi miydi bu?

Salt Amerika’da değil, dünyanın her yerinde sonucu merakla beklenen ilgiyle izlenen bir seçimdi.

Mamdani, seçim sonrasındaki yengi konuşmasında" Geleneksel bakışa göre ben mükemmel aday değilim. Evet, yaşlanmak için elimden geleni yapmama rağmen gencim.

Müslüman’ım. Demokrat bir sosyalistim. Bunlar için özür dilemeyi reddediyorum.” demesini de çarşaf çarşaf paylaştılar. Kuşkusuz

***

6 Kasım 2025 gecesi şair, yazar ÖZGEN SEÇKİN, sol bakışın, sosyalist öğretinin ışığında değerlendirdiği sonucu, özetle sanal ortamda şu sözlerle paylaşmıştı:

“Mamdani, bu başarısını halkın sıkışmış hayat koşullarına borçlu. Gerçekten ne olursa olsun bu büyük bir başarı. New York ABD değil ama kendi başına küçük bir ülke gibi. Her zaman demokratların ve solun kalesi olmuş bir eyalet kenti.”

“Mamdani’yi birkaç sene öncesine kadar kimse tanımıyordu. Sosyal medyayı kullanmayı bilen ve sosyal medyanın günümüzdeki gücünü gösteren biri. O sayede birden bire ortaya çıktı. Geçmişine bakarsak, açıkçası henüz o kadar güven vermiyor kimseye ama mesele halkın sıkışmışlığı.”

Söyledikleri sloganvari, sosyalist kavram ve ilkelerden yoksun bir söylevci. Ayrıca içinde olduğu demokrat partide de benimsenmiş bir kişi değil normal olarak ve ‘Şampanya Sosyalisti’ diye de eleştiriliyor sosyalist çevreler tarafından.

“Solun cihatçılarla Batı ülkelerindeki tarihi işbirliğinin ürünü gibi bir görüntü veriyor bana. Solcu mu cihatçı mı, çok da belirgin bir kimlik sunmuyor.”

Çok güzel vaatlerle seçim kazanan liderler çoktur dünyada. Önemli olan, kati kapitalist ve emeğin sömürüsünün zirvede olduğu bir ülkede bu vaatlerini nasıl gerçekleştireceğidir. Buna müsaade edilecek mi?”

***

Umarım Mamdani, bu umutlu ve uzun yürüyüşü, üstelik dünya kapitalizminin egemen gücü ABD’den sürdürerek başarıya ulaşır, örnek olur dünyaya!

Durun durun, Enver Gökçe sesleniyor Vatandaş şiirinden: “Ne, bizden geri, deniz aşırı şarkılar, / Ne tadılır ne bölünür nimetler bizsiz. / İnan kardeşim inan / Ne yalan bu dünya, / Ne insan fani...”