Düşünmek ve yapmak…
Her şeye sevgi ve inançla yaklaşmak…
Başarmak, başarılarla yetinmeyip, daha iyinin, daha güzelin arayışı içinde olmak…
Ömrünü Türk Milli Eğitimi’nin hizmetine adayan bir eğitimci olan değerli büyüğüm İzmir Türk Lisesi’nin kurucusu, sayın Bahattin Tatış’ın (22 Temmuz 1919-26 Ekim 2008) hayat felsefesi böyleydi…
Kendisi ile uzun yıllar gerek gazeteci, gerekse Okul Aile Birliği Başkanı olarak samimi söyleşilerimiz oldu. Her biri kitap değerindeydi. 17 mevcutlu bir sınıfın 4500 öğrenciye istikbal hazırlayan bugünkü İzmir Özel Türk Lisesi haline gelişini detayları ile anlatırdı.
Nitekim rahmetle andığım sayın Bahattin Tatış’ın hayal gücünü de zorlayan bu emsalsiz oluşumu gerçekleştirmesi de takdire şayandır.
İşte onun 1959-1993 arası andaç yazılarını kapsayan “İDEALLER VE GERÇEKLER” adındaki kitapçığında bunlar ders niteliğinde anlatılmaktadır…
Kitaptan da altını çizerek aldığım satırlardaki gibi Bahattin Tatış, “bu yazılarında “sosyal, kültürel, ekonomik, teknolojik olguları ve olayları” da bütün halinde tahlil ediyor ve değerlendiriyor. Kısacası, Bahattin Tatış, 20 yıl öncesinden geleceğe ışık tutuyor…

* * *

Bahattin Tatış’ın büyük Türk Milleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı ilham ve güçle İzmir’de kurduğu ilk Özel TÜRK LİSESİ de hepimizin gururu olmuştur. Büyük Atatürk’ün “Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizsiniz” sözündeki gibi Tatış’ın kurduğu İzmir Türk Lisesi’ni oğlu ve torunu yaşatmaktadır. Ne mutlu ki, buradan Atatürk ilkeleri doğrultusunda yetişen binlerce genç, bugün ülkenin çeşitli kurumlarında görevler almış ve de almaktadır.

* * *

Atatürk’ün de söylevinde “Muhtaç olduğunuz kudret ve kuvvet, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.” dediği gibi Türk Gençliği işte o inanç ve kuvvetle 29 Ekim 2023’teki Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir.
Evet; Türk, Türk Milleti, Türk Bayrağı, Hakimiyet, Cumhuriyet, Demokrasi gibi Türk Milleti’nin oluş felsefesini engellemeye çalışan! güruh ve gruplar Atatürk’ümüzün dediği gibi işte bugün karşımıza bir kez daha genel seçim bahanesiyle çıkma cüret ve cesaretini göstermiş olması çok, ama çok üzücüdür.
İşte 14 Mayıs’taki seçimde 20 yıllık iktidarın tekrar başa getirmek istediği Recep Erdoğan’ın partisine maalesef (!) yukarıda anlatılan sözleri ile aşarak “Kara leke” sürülmek istenmiştir. 14 Mayıs’ta bu oyunu bozan asil Türk Milleti şimdi 28 Mayıs sabahına asil kanındaki kudret ve kuvveti toplayarak gidecektir. Duvardaki takvimlerimizdeki yapraklar birer, ikişer uçuşup gitti. 28 Mayıs sabahına tam 2 gün, yani 48 saatimiz var.

* * *

Asil Türk Milleti “Hakimiyet milletindir” diyen ve de “Kuvvet birdir ve o milletindir.” diye tarihe not düşen Atamızın yolunda yanlışa asla yer yok! Yeni nesil, size “Sözüm söz: Yeni baharlar gelecek” diyen lider Kemal Kılıçdaroğlu ve arkasındaki büyük gücü yalnız bırakmayacağız değil mi?
Öyle ya, senin elindeki en kıymetli hazineni elinden almak isteyenlere karşı analar, babalar, evlatlar, amcalar, teyzeler, dayılar 48 saat sonraki hazır mısınız?

* * *

Evet “Kuvvet birdir ve o milletindir”…
Meclise mevcut iktidar tarafından arka kapıdan sokulan (!) bayrak, millet, Türk Düşmanı, eli silahlı kişilere (!) karşı Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük dayanışma göstermeye hazır mısınız?..
Yazıma eğitimden, büyük eğitimci Bahattin Tatış’ın “İDEALLER VE GERÇEKLER”
kitapçığından niye başlayarak girdiğimi sanırım yaklaşan bir milli tehlike için girdiğimi anlatabildiğimi umuyorum…
Atatürk’ün de idealleri ve gerçekleri “Millet, gençlik, cumhuriyet ve demokrasi” idi…
Aksini, yani falakalı eğitime, fırsatçılara, “fırıldak Ömerler” Allah’tan bu son seçime “ağızlarındaki baklayı” çıkararak gözümüzü açtılar!
Haydi gençler! Cumhuriyetimizin 100. yılına kara leke sürmek isteyenlere fırsat vermeyin.
Gençler, Atatürk sizlere ne diyor? Bir kez daha yüksek sesle düşünelim:
“Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizsiniz.”