TURKEY diyen cümle aleme TÜRKİYE demeyi öğrettik…

Ne kadar mutlu ve sevinçliyiz değil mi?
İngilizce’de (hindi) anlamına gelen bu kelimenin, yani TURKEY’in TÜRKİYE olduğunu öğrenen yabancı ülkelerden gelen mektup zarfları üzerinde bir yanlışı düzeltmenin sevinci ve de zaferidir bu…
Şimdi sıra içimizdeki yabancılara (!) geldi...
Tabii ki, “Kim bu yabancılar?” diyecekler olabilir(!) diye düşünüyorum...
İlkokula başlayan çocuklarımıza “Türküm, doğruyum, çalışkanım” demeleri neden kaldırıldı ya da yasaklandı? Anlamak mümkün değil!
Statlarımızın üzerindeki “Atatürk” tabelası ile resmi dairelerin üzerinden TC (Türkiye Cumhuriyeti) ibaresi neden silindi?
Ve daha niceleri…
Örneğin şeriatçı HÜDA-PAR’ın “Türk, Türklük, Türk Bayrağı, Türk Milleti” gibi bizim "olmazsa olmazımız" olan, bunun için de yedi düvele karşı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün verdiği onur savaşımızın şifrelerine karşı duyduğu olumsuz çıkışlar sinir uçlarımıza dokunuşları(!) değil miydi?
20 yıldır iktidarda kalma alışkanlığını kaybetme korkusunun tezahürü olan bu şeriatçı partinin başkanı ve diğer 3 üyesini "stepne" olarak kullanarak yeni döneme başlaması da insanları çeşitli yorumlara zorlamıyor mu?
Evet, Erdoğan’ın AK Parti’si 2 puanla Kılıçdaroğlu’nun önüne böyle geçti...
Kılıçdaroğu’nun “ucube sistem” dediği Erdoğan’ın tek adam yönetimine karşı milleti rahatlatacak “parlamenter sistemi” de bir başka bahara kaldı!
Ve seçime giderken, aynı gün ve de ertesi günü, hatta seçimi kazandıkları gün şerefine(!) akaryakıta gelen zam neyin işaretiydi! Çarşı, pazardaki yangın devam ediyor! 
* * *
Bugün TBMM’de “yemin töreni” var… 
HÜDA-PAR’ın burada kendisine ters düşen kelimelerle bakalım milletvekilliğinin o kutsal yeminini nasıl evirip çevirerek kameralara karşı okuyacaklar?
Eğer ar-utanma, şeref gibi kavramları kasten yanlış okuyacaklar veya okuyamayacaklar? Herkesin dediği gibi, hemen istifalarını basıp gidecekler mi?
Seçim sonrası geçimi değil bir inat uğruna malum seçimini yapanlar sanırım tam beş yıl ya “kan kusup, kızılcık şerbeti içtim” diyecekler! Ya da “Biz nerede yanlış yaptık” diye düşüneceklerini sanıyorum!
* * *
Hemen ifade etmek gerekir ki, o kadar çok doğruları olan bir muhalefet de “Biz nerde yanlış yaptık?” diyerek başlarını ellerinin arasına koyup düşünecektir!