Giza’nın çöl rüzgârlarına kafa tutan Keops Piramidi binlerce yıl öncesinden bugüne ulaşan devasa bir yapı olarak hâlâ çözülememiş sırları ve görkemli duruşuyla zamanın kendisine meydan okuyor.
Keops Piramidi yada diğer adıyla Büyük Piramid'in milattan önce yaklaşık 2560 yılında inşa edildiği düşünülüyor. Keops Piramidi 4. Hanedan firavunlarından Khufu için bir mezar anıtı olarak inşa edildi. Bu sadece bir mezar değil, öbür dünya için bir merdiven, ilahi olanla bağlantı kurmak için tasarlanmış bir anıttı. Yüz binlerce işçinin yıllarca çalıştığı, 2.3 milyon taş bloktan oluştuğu ve her bir taşın ortalama 2.5 ton ağırlığında olduğu tahmin ediliyor. Piramidin ilk zamanlardaki yüksekliği 146.6 metreydi ancak bugün 138 metreye kadar düştü.
Bugün bile bu yapının nasıl bu kadar milimetrik bir hassasiyetle inşa edildiği tartışılıyor. Bu kadar yüksek bir yapı, böylesine hassas bir şekilde nasıl inşa edilebildi? Hangi teknolojiler, hangi hesaplamalar kullanıldı? Bilim insanları hâlâ bu soruların net cevaplarını arıyor. Kimileri bunun yıldızlara göre yapıldığını, kimileri ise daha gelişmiş matematiksel sistemlerin kullanıldığını düşünüyor. Ama ortada bir gerçek var: Bu yapı, insan aklının sınırlarını zorlayan bir başyapıt.
Keops Piramidi üzerine sayısız teori üretildi. Kimileri, bu piramidin aslında bir enerji kaynağı olduğunu savundu. Kimileri ise uzaylıların parmağını işin içine karıştırdı. Piramidin içindeki dar tüneller, ani yön değişimleri, boş odalar ve açıklanamayan akustik detaylar hâlâ gizemini koruyor. Belki de bu gizem, piramidi bu kadar büyüleyici yapan temel unsur.
Günümüzde Keops Piramidi, yılda milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir anıt. Her yıl, dünyanın dört bir yanından milyonlarca ziyaretçiyi çeken bu yapı, kumların arasında yükselirken onlara ilham vermeye devam ediyor.