''Bu anlaşma Türk Milletine karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış 'Büyük Suikastın' sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir.''
Böyle diyordu Gazi Mustafa Kemal ,Lozan Anlaşmasının imzalanmasının ardından.
Emperyalistlerin kanlı dişlerinin arasından söküp alınan ülke tapusu günümüzde bir kez daha gündemde.Bu kez gündeme getiren 30 yıldır binlerce masum insanın kanını elinde taşıyan PKK terör örgütü.Akılları sıra Sevr'i yeniden canlandırarak 'Büyük suikastı' yaşatacaklar.Kendilerini feshederken hadsiz bir bildiri yayınlıyorlar. Lozan Anlaşmasının ve 1924 Anayasa'sının, Kürt inkar ve imha siyasetine kaynak oluşturduğunu iddia ediyorlar. Bu ülkede hiçbir dönemde Kürt inkar ve imha siyaseti güdülmediğini bildikleri halde uluslararası platformda kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Bildiride ayrıca silahlı mücadelelerinin temelinde meşru ve haklı bir mücadele yürüttükleri yalanını söylüyorlar.
Hangi haklı ve meşru mücadele ? Binlerce askerin şehit edilmesi mi haklı? Öğretmenlerin, işçilerin, mühendislerin, bürokratların şehit edilmesi mi meşru? Masum minnacık bebeklerin katledilmesi mi haklı ve meşru?
Şimdi kalkmışlar Lozan'ı reddediyorlar, Cumhuriyeti reddediyorlar, Sevr anlaşmasının hükümlerinin geçerli olduğunu sanacak kadar gafiller. .Sevr sonrası gerçekleştirilen Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz binlerce şehidin de farkında değiller. Lozan'da Türk heyetine neden bir diplomatın değil de son anda Dışişleri Bakanı yapılan Ulusal Kurtuluş savaşı Kahramanı İsmet Paşa'nın başkanlık ettiğini anlayamayacak kadar cahiller.
Elbette Sevr suikastını sonuçsuz bırakan Lozan anlaşmasından memnun olmayacaklar. Maşalığını yaptıkları emperyalist ülkeler de anlaşmadan mutlu ayrılmamışlardı.Konferanstaki İngiliz delegesi Lord Curzon , toplantı sonu itiraf etmişti;
''Lozan konferansından memnun ayrılmıyoruz.Hiçbir dediğimizi yaptıramadık.''
Yaptıramamışlardı. Sebebini Konferansı izleyen Amerikalı gazeteci Armstrong açıklıyordu;
''Bu kurul , ülkenin bağımsızlığı için canını dişine takabilmiş, düşmanı yenmiş bir ülkeyi temsil ediyordu.''
Tarih bilgisinden de yoksunlar. Araştırsalar Kurtuluş savaşından önce ,daha Sevr'den de önce 1919 Ağustos ayında düzenlenen Erzurum Kongresi'nde Türk vatanı olan toprakların parçalanmasına izin verilmeyeceğinin açıklandığını,Eylül ayındaki Sivas Kongresinde de milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bir bütün olduğunun vurgulandığını öğrenecekler.
Büyük Önder Atatürk son sözü Nutuk'da söylemiş;
''Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.''
Sonuç Lozan'dır. Lozan'ın inkarının bir terör örgütünün bildirisinde yer alması yok hükmündedir.