Güney Asya ülkesi Bhutan, dünyada bir ilke imza attı ve geçtiğimiz hafta itibarıyla sokakta yaşayan tüm sahipsiz köpeklerin kısırlaştırıldığını ilan etti. 

Tıpkı bizde olduğu gibi Asya ülkelerinde de sokak hayvanı nüfusu uzun zamandır kontrolsüz çoğalıyor. Kontrolsüz çoğalma hem hayvanlar hem de insanlar için çeşitli problemler oluşturuyor. Hayvanlar çoğaldıkça yaşam kaliteleri düşüyor, beslenme imkanları azalıyor, sağlık şartları kötüleşiyor. Köpek çeteleri oluşuyor. Agresif köpekler, daha zayıf köpekleri, kedileri ve bazen de insanları tehdit ediyor. Popülasyonun kontrol altına alınabilmesi için bilimin, uzmanların ve tüm hayvan hakları koruyucularının ısrarla üzerine basarak işaret ettiği tek bir çözüm yolu var: Kısırlaştırma. 

*

Uluslararası hayvan hakları örgütü Humane Society International’ın desteklediği pilot proje kapsamında Bhutan’da 150 binden fazla sahipsiz köpek aşılanıp kısırlaştırıldı. Öyle göstermelik bir iş de yapılmadı. Yani 100 köpeğin 10’u kısırlaştırılıp geriye kalan 90 köpeğin çoğalmasına izin verilmedi. Sokaktaki her bir köpek aşılandı. Ayrıca sokağa terk edilme sorununu önlemek için 32 bin ev köpeğine de çip takıldı.

Diğer Asya ülkelerine örnek olması için başlatılan projenin tamamlanması 14 yıl almış.

Peki, bizim Bhutan gibi bir ülkeden ne eksiğimiz var? Evet, belki sokak hayvanı popülasyonumuz bu küçük ülkenin katbekat üstünde ama imkanlarımız da öyle! Onların yaptığını biz neden yapamayalım?

*

Türkiye çapında aynı anda start verilecek, eş zamanlı yürütülecek ve sokakta kısırlaştırılmamış tek bir köpek kalmayana kadar sürecek bir projenin pekala üstesinden gelebiliriz. Üstelik biz bunu 14 yıldan çok daha kısa sürede gerçekleştirebiliriz.

Merkezi ve yerel yönetimlerle birlikte STK’lerin, gönüllü özel veteriner hekimlerin de katılımı ile ülkemizdeki tüm sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması mümkün. Bu yapılırsa sokaklarımızda hepimizin içini acıtan hasta, kötü durumda, muhtaç, aç, şiddet görmüş, arabaların altında can veren hayvanların sayısı azalacak; onun yerine bir yuvası olan, ailesi olan, sahibi olan hayvanların sayısı artacak. Isırma, yaralama, öldürme vakaları, hayvanseverlerle sevmeyenler arasında süregelen kavgalar, mahkemeler, hayvana taciz, tecavüz, zehirleme gibi insanlık dışı korkunç eylemler de azalacak. 

Ütopik bir resim çizmiyorum. Eğer kısırlaştırma seferberliği hakkıyla yapılabilirse ve bununla birlikte gerekli yasal düzenlemeler, denetim sistemi ve farkındalık sağlanırsa böyle bir gelecek mümkün. Başlamak için daha neyi bekliyoruz?

*

Atatürk’ün köpek sevgisi 

can dostlar-koseKUTUKUTU

Bugün 10 Kasım. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin üzerinden 85 yıl geçti. O’nu her daim minnetle, özlemle, sevgi ve saygıyla anarken; Atamızın hayvan sevgisini de hatırlamak önemli. İşte Wikipedia’da yer alan; Atatürk’le ilgili kitaplardan derlenmiş değerli bilgiler:

“Atatürk’ün tüm hayvanlara karşı sevgisi vardı ama köpeklerin onun yaşamındaki yeri ayrıydı. Atatürk Bulgaristan Ataşemiliterliğinden dönüşünde oradan Alp adını verdiği güzel bir köpek getirmişti ve Çanakkale Savaşlarında da yanında bulundurmuştu. Kurtuluş Savaşı sırasında da Yunan komutanlarının birinin ortada kalan Alber adlı sarı beyaz renkli av köpeğini sahiplenmişti. Alber öldüğünde çok üzülen Atatürk'ün henüz üzüntüsü dinmemişken Foks onun yeni köpeği oldu.

Foks, Atatürk’ün odasında yatar, her gittiği yere yanında gider, gireceği salona herkesten ve Atatürk’ten daha önce koşar, adeta Atatürk’ün geldiğini haber veriyormuş gibi hareket ederdi.

Atatürk nereye gitse onu da birlikte götürür, yurt gezilerinde bile ondan ayrılmazdı.”

*

DÜNYADAN BİHABER

 

Kedilerin tam 276 farklı yüz ifadesi var

can dostlar-dunyadanbihaber-9

Dünyanın en popüler evcil hayvanları olan kedileri bu kadar popüler hale getiren özelliklerinden biri de eşsiz yüz ifadeleri. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan yeni bir araştırma kedilerin birbirinden farklı 276 yüz ifadesi olduğunu ortaya koydu.

BBC ve CNN’de yer alan haberlere göre; Los Angeles'taki California Üniversitesi araştırmacıları, kedilerin birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları farklı yüz ifadelerini araştırdı. Araştırmanın sonuçları, kedilerin 276 farklı yüz ifadesine sahip olduğunu ve bunların bir kısmını insanlarla paylaştığını gösterdi. 

İnsanların yaklaşık 44 benzersiz yüz hareketi var, ancak bunların toplam ifade sayısı bilinmiyor. Şempanzelerin ise yaklaşık 357 benzersiz ifadeye sahip olduğu biliniyor. Kedileri insanlarla karşılaştırmak zor ancak şempanzeler ve diğer hayvanlarla kıyaslandığında etkileyici bir sonuç ortaya çıktı. Araştırmacılar, ayrıca kedilerin insanlarla bazı ortak ifadelere sahip olduğunu ve bu ifadeleri bizimle yaşadıkları 10.000 yıllık tarihten almış olabileceğini de düşünüyor.

*

BİZİM GEZEGEN

can dostlar-bizimgezegen1-2

Fosil yakıt üretimi küresel ısınmayı durdurma hedefinden uzak

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 2023 yılı Üretim Açığı Raporu’nu açıkladı. 2019'dan beri hazırlanan Üretim Açığı Raporu; hükümetlerin planladığı fosil yakıt üretimi ile küresel ısınmayı durdurma hedefleri arasındaki tutarsızlığı izliyor.

2023 Üretim Açığı Raporu’nda şu ifadeler yer alıyor: “Aşamalı olarak azaltma mı yoksa aşamalı olarak artırma mı? Önde gelen fosil yakıt üreticileri, iklim vaatlerine rağmen daha da fazla fosil yakıt çıkarmayı planlıyor.” 

Buna göre hükümetler 2030 yılında ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılmasıyla tutarlı olandan yaklaşık %110, 2°C ile tutarlı olandan ise %69 daha fazla fosil yakıt üretmeyi planlıyorlar. Rapor, fosil yakıt üreten 20 büyük ülkenin profillerini sunuyor.

Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Kolombiya, Almanya, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Kuveyt, Meksika, Nijerya, Norveç, Katar, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan Arabistan, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetlerinin çoğu fosil yakıt üretimi için önemli politika ve mali destek sağlamaya devam ediyor.

*

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

can dostlar-kulagimizakupe-10

“Havaya ihtiyacımız olduğu kadar neşeye de ihtiyacımız var. Suya ihtiyacımız olduğu kadar sevgiye de ihtiyacımız var. Paylaştığımız dünyaya ihtiyacımız olduğu kadar birbirimize de ihtiyacımız var.”

Maya Angelou (Amerikalı yazar/sanatçı)