Hem de öyle böyle değil tam bir bela...
Adam bir tweet attı. İnsanlık dışı bu kanlı terör örgütünü Türkiye'nin kucağına oturtuverdi.
Bakın ne diyor; ''Türkler Avrupa ve diğerleriyle birlikte yakalanan IŞİD savaşçılarına ve ailelerine göz kulak olmalıdır.''
Beyaz Saray'dan yapılan açıklama daha da ileri boyutlarda; ''Amerika yıllardır vatandaşlarının vergilerine büyük maliyetler getiren bu savaşçıları artık daha fazla tutmayacak. Bundan böyle bölgede geride kalan IŞİD savaşçılarından da Türkiye sorumlu olacak''
Yok ya. Bu kadar mı kolay işin içinden sıyrılmak?
Bu kanlı örgütün kurulmasına, yapılanmasına, eğitilmesine kimler katkı sağladı?
Bir Amerikan kuruluşunun açıkladığı Pentagon belgelerini unuttuk mu?
Belgelerde Amerika ve Batı'nın, Suriye Lideri Beşer Esad'ı devirmek için Irak ve Suriye'deki El-Kaide'yle ittifak kurdukları itiraf edilmiyor muydu?
Aynı belgelerde Müslüman Kardeşler örgütüyle birlikte Irak El-Kaidesi'nin Suriye'deki isyanı yürüten güçler olduğu belirtilmiyor muydu?...
Ne oldu şimdi? O zaman Amerikan vatandaşlarının vergilerine ek yükler gelmemiş miydi?
İşin garip tarafı bu açıklamalara bizim yetkililerin doğru-dürüst bir cevap vermemeleri...
İleride büyük bir belaya dönüşebilecek bu gelişmelere karşı hiçbir tepki koyulmaması oldukça ürkütücü.
Suriye'nin kuzeyindeki El Hawl, El Roj ve Aynissa kamplarında yaklaşık 90 bin IŞİD'li bulunuyor.E lbette bunların arasında serbest kalmaları halinde bu kanlı örgütü canlandırabilecek militanlar da var.
Hiçbir Avrupa ülkesi örgütteki kendi vatandaşlarını dahi ülkesine kabul etmiyor. Şimdi bu pimi çekilmiş bombayı Türkiye'nin kucağına bırakmak istiyorlar.
Emniyet raporlarında 70 vilayette İŞİD yapılanmasından söz ediliyor.İki yüzlü Batı,bu örgütün Türkiye'de girişebileceği eylemleri ellerini ovuşturararak izlemeyi planlıyor.
Zamanında İŞİD'le ilgili ciddi önlemleri almadık. Dönemin Dışişleri Bakan Davutoğlu'nun
''Oradaki yapı daha önceki hoşnutsuzluklar, öfkeler büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu'' şeklindeki sözleri hala belleklerde.
Adıyaman'da çay ocağı altında karargah kurmaları bunlara göz yumulması da henüz unutulmadı.
Diyarbakır'da, Suruç'ta Ankara Garı'nda,Atatürk Havaalanında ve İstanbul Reina'da bu kanlı örgütün eylemlerinden çok yara aldık.
Şimdi artık Trump'un kucağımıza atmak istediği bu sorumluluğa şiddetle karşı çıkma zamanı.
Daha şimdiden Suriye'deki hapishanelerden kaçırılmaya başlanan IŞİD'lilerin sorumluluğunu ve yargılanmasını onu büyüten, eğiten Batı ve Amerika'ya bırakıp, bir zamanlar yolgeçen hanına dönen Suriye sınırından ülkeye giren bu militanları artık görmek istemediğimizi bütün dünyaya gür bir sesle haykırmalıyız....