“Varsa izahı, işte mizahı : …”

“İzahı olmayan şeylerin mizahı olur: …”

İnanın, ben bu iki sözün hangisi doğru veya yanlış demeden sonundaki iki nokta üst üsteden (:) sonrasını tamamlayarak yazıya girmeyi çok seviyorum. İster mizah, ister kara mizah ya da  “bazı şeylerin mizahı olmaz” deyin, bal gibi “izahı olmayan şeylerin mizahı” olur!

Hatırlayacağınız gibi, geçen haftaki yazımın başlığı şöyle idi: Çaltılıdere’ye tersane mi, firavun yatırımı mı?

Aliağa Ticaret Odası Meclis Başkanı Rahmetli Ender Özer, bu yatırıma bir türlü başlanamaması ve ölçeğinden büyük tutulduğu için “Firavun Yatırımı” diye adlandırmıştı. Hatta köy muhtarı Şenol Yoldaş da bu sözü onaylamıştı.

Gazetemizin değerli okurları bu yazımı beğenerek sayısız mesajlar gönderdi. İşte bunlardan bir tanesi de, Ege kıyılarını, karşı adaları çok iyi bilen İzmirli bir iş adamı olan değerli dostum İbrahim Yüncü idi.

İşte değerli kardeşim Yüncü’nün mesajı: “Ünal beycim, yatırımcıları dinlemeden bir fikir ileri sürmek doğru olmaz diye düşünüyorum. Yatırım yapacak insanların kim olduğu konusunda bilgi sahibi olmamama rağmen proje bana ilginç göründü. Önce bu arkadaşları dinlemeliyiz. Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim. Saygılar.”

***

Doğru söze ne denilir ki? Anadolu’nun batısında dağlar Ege Denizi’ne dik iner. Dolayısı ile “Dağlarından yağ, ovalarından bal akan” Ege Denizi’nin kıyıları da çok sayıda körfez ve limanlara açıktır. Bu körfezler ve limanlar da yat- tersane ile turizm için yatırıma müsaittir. İşte Aliağa Çaltıdere Hacı Ahmet Ağa Koyu’nda yapımına başlanan ve 3 yıldan az bir sürede 150 milyon Euro’ luk yatırım ile tamamlanacak olan YATEK Yat Tersanesi Avrupa’nın ve Akdeniz Bölgesinin ikinci büyüğü, teknolojik kullanımı açısından da birinci konumunda olacak.

Sanıyorum değerli okurum değerli dostum İbrahim Yüncü de YATEK müdürü emekli deniz subayı ve çevre mühendisi Tayfun Karabudak’tan aldığımız konuşmalardan tatmin olacaktır. Evet, Bergama’dan değerli gazeteci kardeşim Rıdvan Karapehlivan aracılığı ile aldığım söyleşinin satır başları şöyle:

- Bu projenin ana amacı; dağınık halde bulunan tekne imalatçıları ve yan sanayisini bünyesinde toplayarak bunlara ait yer, pazarlama, sergi, eğitim ve sosyal tesis olanakları yaratmaktır. Ayrıca; Ar-ge faaliyetleri, üniversiteler ile su ürünleri ve çevre sağlığı konusunda ortak proje çalışmaları yapma hedeflerimiz de mevcut. YATEK bir denizcilik akademisi gibi çalışacak. Bu konularda ufkumuz açık ve çok geniş vizyonlu bir bakışa sahibiz.

- Bakanlık Aliağa Çaltılıdere'de bulunan 1200 dönümlük Hacı Ahmet Ağa Koyu' nu bu amaçla YATEK’ e tahsis etti.

- Burada irili ufaklı 86 işletme ve imalathane olacak. İç piyasaya da satış yapacağız elbette ama asıl hedefimiz ihracat olacak. Biz, şu an ülke olarak yat üretiminde dünyada 4. sıradayız. Yat üretimi ve ihracatında pandemiye rağmen yükselen bir trend var. Biz burada Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ve Akdeniz havzasının 2. büyük yat tersanesini kuracağız. Teknolojik açıdan birincisi ve en moderni olacağız.

- Tersanemizde kullandığımız ileri teknoloji ve donanımla 125 metreye kadar dünya standartlarında lüks mega yatlar üretebileceğiz. Ahşap, kompozit, çelik ve alüminyum türü özel tekneler yapan bir tersane olacağız.

- Bizim buradaki amacımız; çok modern ve kaliteli tekneler üretip Türkiye’nin yat ihracatını kısa zamanda bir milyar dolar baremine ulaştırmaktır.

***

Ha sahi! İbrahim Yüncü’nün benden istediği yatırımcıların adları idi. Hemen söyleyeyim, başta YATEK yönetim kurulu üyeleri olmak üzere bazı isimleri şöyle :

Emin Akbaşoğlu (Akbaşoğlu Yönetim Kurulu Başkanı)

Hüseyin Toftar (Argem Deniz Araçları)

Muzaffer Uyar (Gisan Gemi İnşa)

Mehmet Gazioğlu (Tersan Tersane)

Yücel Tekin (Yütek Makina Gemi