2023’le vedalaşıp 2024’e girerken eski yılın takvim ve ajandalarını belki ülke ekonomisinin işine yarar diyerek “geri dönüşüm” kutularına attık. Yeni yılın ilk ışıkları ile de 2024 takvimlerini duvarlarımıza astık…

O günden bu güne tam 68 gün geçti. Bu zaman zarfında tabii ki, gözlemlediğim pek çok konu

arasında ellerindeki tespihleri çevire çevire çarşı-pazar dolanan, banka şubeleri önünde pinekleyenler de gözümden kaçmadı! Kimisi elindeki 30’luk tespihi, kimileri de 99’luk tespihinin tanelerini gün adları ile çekip ellerini de göğe kaldırıyordu. Kulak verdim; 30’luk tespih çekenler “ Gel aybaşı gel, gel emekli maaşım gel!” diye yalvarıyordu! 99’kuk tespihi çekenler ise muhtemeldir ki, yeni yılın ilk sabahından  bu yana, 68 gündür 31 Mart’ın bir an önce gelmesini isterken, durmadan “Açlık, yoksulluk, pahalılık, enflasyon bitsin! Çocuklarımız, torunlarımız işlerine, okullarına aç karınla gitmesin” diye yalvarıyordu!

Kısacası memleketin “Hal-i pür melâli”, yani “içler acısı halini” göstermiyor mu?

Vatandaşın “Seçim-geçim” kıskacındaki bu hali ise yazılı-görüntülü basında yansıdığını her gün “zaman, yer ve şahıs” gösterilerek şahit oluyoruz!

İçimiz sızlıyor, “gel artık 31 Mart gel, akla karalar belli olsun” diyoruz!

İktidarın bu yangını söndürmek için Recep Tayyip destekli bazı Belediye Başkan adaylarının, ellerine iliştirilen “slogan, rakam, yer, sokak adları”nı bile yanlış okuyarak halkın acı gülümsemeleri ise çeşitli yorumlara, hatta acınmalara yol açmıyor mu?

Tabii ki, bu da muhalefetin seçim malzemesi olarak “hassas terazilerde tartarak” vatandaşa aksetmesine yol açıyor!

Galiba buna da “Güleriz ağlanacak halimize” diyoruz!

* * *

İktidar- muhalefet seçim çalışmaları çok sert geçiyor.

Sosyal medyada vatandaşın yazışmaları da çok dikkat çekici. Vatandaşlar özellikle Murat Kurum’un İstanbul Belediye Başkanlığı’na Cumhurbaşkanı destekli konuşmalarında bile dikkat etmediği gibi yanlış aktarmasına çatıyor. Bir vatandaş “Batırdığı gemiye tekrar kaptan olsun diye destek verenlere ne denir?” diyor ve kendi sorunu şöyle cevaplıyor: “Batan geminin malları denir!”

Bir başka emekli de şunları yazmış “Hasan emekli olunca ülkeyi karış karış gezeceğim diyordu. Şimdi emekli oldu 1 kilo şeker için semt semt market geziyor!”

Ve bir başka vatandaşta çektiği acıları 23 gün sonra 31 Mart’ta dindirmek için şöyle sesleniyor: “Emekliye taksit taksit zam yapanlara  biz 31 Mart’ta tek çekim yapacağız!”

***

Evet, “Recep, Şaban” derken işte geldi Ramazan…

3 gün sonra 11 Mart Ramazan’ın ilk günü.

İnşallah mutfaklara aç girip aç çıkmayız. 10 Mart Pazar ilk sahuru bu temenni ile karşılayalım.

* * *

Cenab Şahabeddin’ in Tercüman 1001 Temel Eser’de yayınlanan 1817 sözlerinden şunları

issizlerle paylaşmak istiyorum:

-Politika yarasa tabiatlıdır: Çok aydınlıktan hoşlanmaz.

-Yoksulluk rüzgarı Her tozdan evvel fazileti süpürür.

-Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir,  koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder.