Boyuna posuna bakmayı bırakın! Şubat’ın gitmesine tam 6 gün var… Yani tabiri caizse haftaya bugün, kapımın aralığından sokağı gözetleyip kazma kürek yakan var mı?” diye bakacağım!

Öyle ya, Mart bu! Mart karı yağarken elde avuçta bir şeyi kalmayanlar tabii ki, kazmasını, küre

ğini yakıp, sözüm ona ısınmaya çalışacaklar! Özellikle mazot, gübre, tohumn ve kredi muslukları kapanan ülkemizin cefakar ve sadık insanları çiftçilerimiz kazmasını, küreğini çoktan yakmadı mı? Evet şimdi tarladan soframıza uzanan“uzun ince yol” üzerindeki pazarlarımızda açlık ve yoksulluk sınırındaki vatandaşımız evine filesi boş dönmüyor mu?

Emeklilerimizin zama da zam” yapıldığı ortamda bu Mart ayında yakacakları neyi kaldı ki? Diyeceksiniz ki, iktidardakiler ne yapıyor? Çarşı-pazar anketörlerinin verdiği bilgilere göre, iktidar yetkililerinin kazandıkları genel seçimin sefasını sürmekte oldukları kanaatine varılmıyor mu? İşte bu “mı” ları, “mü” leri bir yana bırakırsanız, halkın derdine şifa olacak 31 Mart’taki yerel seçimler için siyasetçilerin sokak savaşlarında”ki, ağız dalaşlarından ne demek istediklerini anlamak mümkün olacak.

***

Cumhurbaşkanlığı devlet sisteminde Erdoğan’ın “Oyunuzu bizim belediye başkanımıza verseydiniz buralara hizmet gelirdi” kabilindeki sözleri kafaları karıştırmıyor mu? Evet, siyasetin “sokak savaşları” demek ki böyle yapılıyormuş! Eh! Muhalefette boş duracak değil ya, birçok il ve ilçede kendi başkanlarını, yani “gemilerini yakıp” yeni isimleri giydirip, kuşatarak sokak savaşlarına soktular! İşte İzmir Büyükşehir’in başarılı ismi Tunç Soyer örneği kopyalanarak diğer seçim bölgelerinde uygulanmadı mı? Yol kazasına uğrayan adaylar mı ararsınız, Yüksek Seçim Kurulu’na son saniyede yetişenler ve de yetişemeyenler, adliye önlerinde bekleşenler tekmili birden bugünlerde göreceğiz! Hayır mı, şer mi, 31 Mart’ı bekleyip göreceğiz. Ya da güle güle öleceğiz!

***

Buraya kadar görüp sizlere aktarmaya çalıştıklarım buzdağının görünen kısmı… Bakın, iktidarın seçim taktikleri adeta genel seçim ve öncesinde yaptıklarını “kopyala yapıştır” şeklinde sergilendiği muhalefet tarafından her gün söylenmekte… Hele “Son Başbakan” Binali Yıldırım ile İstanbul’a oynayan Murat Kurum benzer. Ne güzel ifade etmişler: “Aday başka, profil aynı” … 2019’da Binali Yıldırım “Gidiyorum ince yolda” derken, Murat Kurum da puşi takıp rap müziği eşliğinde halay çekiyor. Ankara’da siyaset dilinde “Bir Angara” rekabeti sürüyor.

AKP’den Turgut Altınok’un da aynı taktiklerle Mansur Yavaş’a saldırmasına ne dersiniz? Anayasa Mahkemesi‘nden sonra sıra Danıştay’da! Ve tabii Erdoğan ortaya çıkıp “Yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç var” dedi. Hatay’daki savaşın galibi Lütfü Savaş oldu. Durun bakın! Bunlar birer frakman. Kısacası 31 Mart Seçimleri'nin uzun metrajlı filmin tanıtımını yapmak için oluşturulmuş kısa film! Ha sahi! Gündemde bir de “yapay zeka” var değil mi? Aslına bakarsanız bugünlerde daha nelerle, kimlerle karşılaşacağız; onu da bekleyip göreceğiz.

***

Hani seçime 37 gün kaldı ya; asker, cami ve eğitim yuvalarına da el atılmaya başlandığı da günlük basında yer almaya başladı. Tabii ki, yanlış taktikler bunlar! Bilindiği gibi Mustafa Kemal Atatürk, “Askerin politikaya karışmasını istemezdi” deyip noktayı koyuyorum. İnşallah haftaya bugün, 1 Mart’ta yine bu sütunda buluşma dileklerimi sunuyorum.