Dünya "Yeni bir savaşa girsek mi girmesek mi? diye düşünme emojisi yaparken... Uganda'nın altındaki demokrasi seviyesi ile ünlü ülkemizde gazeteciler öldürülmeye ve Tarkan'ın şarkısı tartışılmaya devam ediyor...Şehri memleket İzmir'i beş sezondur, her sezon bir sonraki sezona göre daha kaliteli ve oyuna dışarıdan daha az müdahale ediliyormuş izlenimi süper sıfatlı ligde temsil etmeye devam eden Göztepe... Kendi sahasında tüm biletleri satılmış, tribünleri tıka basa dolu stadında, düşme hattındaki rakiplerinden Galatasaray'a uzatma dakikalarında iki penaltı golü verip, yenilerek...  Altıncı sezonu görme açısından derin bir yara daha aldı... Bu mağlubiyet ile Göztepe üst üste üç maçtan sıfır puan çekmeyi başarmış oldu ve hala düşmeme hattında olsa bile arada 1 puan farkı kaldı. Göztepe 13 iç saha maçında 14 puan alabilerek iç saha puan durumunda küme düşme hattında seyretmeye devam etti. Geçen hafta Galatasaray maçı ile ilgili "Göztepe’nin herhangi bir Oligarşi maçından puan puanlar alabilmesi için adil hakem, saçma kırmızı kart veya penaltı vermemek ve de en üst düzey kaleci performansı her zaman geçerli gereklilikler arasında yer almakta… Umarım Galatasaray maçında ön alan baskısını maç boyuna yayabilirler… Ve saçma gol yemeden buldukları pozisyonları gole çevirerek gol yememeyi, dolayısıyla kazanmayı başarırlar. ". Göztepe tempoyu maçın çoğuna yayıp, öne geçmeyi başarsa da, son 10 dk ve uzatmalarda oldukça zorlandı. Saçma kırmızı kart vermemeyi başarırken, saçma penaltı vermemeyi başaramayınca da kaybetti.

GEREKSİZ FAULLER

Maçın sonucunu aslında her iki takımın neden olduğu anlaması zor faul ve penaltılar belirledi. İki takımın oyuncuları birbirinden saçma, absürt, zeka kırıntısı bulması imkansıza yakın düzeyde gereksiz penaltılara neden oldu... Buna Göztepe'nin maçın başında Wilker ile verdiği gereksiz faulun ardından rakibin bulduğu gol de dahil... . Göztepe'nin penaltıları Kerim Alıcı'nın ortasına rakibin -nedenini anlaması zor-  bariz açık eller ile yapılan müdahaleleri ile geldi. Neyse ki Cheriff Ndiaye iki penaltıyı da kaçırmamayı başardı. Diğer kazandığı pozisyonları cömertçe harcasa da Göztepe, uzatma dakikalarına 2-1 önde girmeyi becerebildi... Bunlara karşı rakibin ve Göztepe'nin oyuna müdahaleleri, son 10 dakika ve uzatmalardaki oyunun büyük oranda rakibe bırakılmasına ve akabinde kayıp üç puana  neden oldu. Buütün bunlar olurken, önce Arslanagiç, ardından Berkan Emir, uzatma dakikalarında rakiplerinin penaltılarına çok benzer içerikte iki penaltıya birden neden olmayı başararak, Göztepe'nin bir "sold out" maçtan daha eli boş gönlü nahoş hatta kahır içinde ayrılmasına neden oldu.  Maç öncesi hakemin önemini vurgulamıştık ki, maçın orta hakemi Arda Kardeşler olarak açıklanmıştı. Yüz Göztepeliye sorsanız "Göztepe maçlarına istemediğiniz üç hakemi yazınız." diye, en az 70'i Arda Kardeşler'i ilk üçe yazar. Göztepelileri bıraktım, pek çok futbolsevere göre göre Arda Kardeşler, bu ülkede  maç sonucuna etki eden hata yapma olasılığı en yüksek hakemlerdendir. Bunun böyle olduğu bilinmesine rağmen ,oyuncu grubunun bu olasılığa uygun davranışları gösterememesi Göztepelilerin kendi futbol mabetlerinden bir kez daha üzüntü içinde çıkmasına neden oldu.  Maçın temel kahramanı beklendiği gibi Arda Kardeşler ve video yardımcı hakem Mete Kalkavan'dı. İki hakem, ikisi  Göztepe'ye ikisi rakibine dört penaltı kararı verdi.  Maçı tribünde izlemeye muvaffak olan pek çok Göztepeli eve gidince anladı ki... Dört penaltıya da "Kesinlikle penaltı değil..." demek kolay değil. Maç içinde hakemler adına eleştirebileceğim temel şeyler; rakibin ikinci golünde mutad olmayan tarzda bir yaklaşımla video yardımcı hakemin dakikalar sonra orta hakemi değerlendirmeye çağırması ve aslında Sayın Başkan Mehmet Sepil'in de maç sonrasında belirttiği gibi  yalnızca VAR incelemesi içinde geçen sürenin bile maçın oynanmayan sürelerine eklenmemesiydi.  Özeti izleyen Göztepeliler için en üzücü, en çileden çıkaran ,en uykusuz bırakan şey, mağlubiyet skorunu belirleyen, Berkan Emir'in neden olduğu penaltıydı. Top etkisiz hale geldikten sonra rakip oyun alanının dışına çıkarken faul yaparken neyi düşündü pek çok Göztepeli hala çok merak ediyor. Ilk devre oynanan ve 2-1 kaybedilen maç İrfan Can Eğribayat ne kadar anlamsız, kahredici bir gol yediyse, Berkan Emir'in neden olduğu penaltı da o derece kahretti ve negatif düşüncelere itti Göztepelileri.   Tek tek oyuncu analizine girmeyeceğim... İrfan Can Eğribayat'ın penaltı performansı defaten ve bu maçta da tartışıldı. Kendisine, kendisini çok seven bir Göztepeli olarak önerim, bütün kadrodan idmanın birinin ardından ikişer tane penaltı atmasını istemesi. Bunların birinde kendi bildiği gibi davranması diğerinde ise rakibin topa vurduğu anı yönü görünce atlaması ve kurtarma performansını karşılaştırması.  Belki reflekslerinin ne kadar güçlü olduğunu anlamasına neden olur. Mqaçın %90'ında elinden geleni yapsan da son kısımda yapamayınca sonuç hüsran olabiliyor.  Velhasıl kelam... O gece Göztepe taraftarlarının çoğu hüzünden uyuyamadı. Evet fitbol hatalar oyunu. ama... Hemen her Dörtlü Oligarşi maçında oyuncu grubundan onun bunun ya da şunun saçma, absürt, anlaması zor, akıl/zeka kırıntısı bulmanın çok zor olduğu hatalarından dolayı kaybedilmesinden Göztepelilere kal hatta gına geldi. Kaç kez aynı hataları tekrarlayıp, gereksiz kart, faul, penaltı verdikten sonra bu soruna dur diyebilecekler??? Göztepeliler merak içinde bu sorunun yanıtını tartışıyor günlerdir. Bu vesileyle bir önerimi tekrar etmek istiyorum. Hakemler ve video yardımcı hakemler belli olunca fitbolculara bu hakemin Göztepe ile ilgili olumlu olumsuz tecrübeleri, örnekleri de içeren videolarla belirtilmesini öneriyorum... Hakemlerin maç sonucuna etki etme olasılığının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede yaşamanın utancını Nestor Hoca gibi, bu ülkedeki pek çok fitbolsever her hafta yaşadı, yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Ne yazık ki "Kapalı Kaplar Kanunu/Birleşik Kaplar Prensibi" gereği demokrasi seviyemizden çok da farklı değil hakemlerimizin azımsanmayacak kısmının performansı.  Bunun böyle olduğunu bilmeye rağmen önlem almamanın akıllıca olduğunu söyleyemeyiz. Giresunspor maçı çok kritik bir maç... Burası Türkiye ise, orada da hakem atamasının ve tavrının Galatasaray maçındakine benzer olma olasılığı çok yüksek...  Akıllar saha dışında bırakılarak aynı hataları daha daha daha çok tekrarlamadan,, acilen sıralamada bulunduğu yerden uzaklaşmasını diliyorum Göztepe'nin....