Amerikalı yetkililerin açıklamaları arka arkaya geliyor. Önce Savunma Bakanlığı Sözcüsü bir açıklama yaptı; “Afrin'de askerimiz yok ama, Münbiç'de askerimiz var ama çekilmiyoruz.”

Arkasından Savunma Bakanlığı sözcüsünün açıklaması geldi;

Afrin dahil olmak üzere Suriye'nin batısındaki çatışmalar IŞİD'i yenme hedefinin dağılmasına yol açmaktadır. Afrin'den gelen haberlerle ilgili ciddi endişelerimiz var.”

Açıklamalar Erdoğan'ın “Sıra Münbiç'te. Amerika Münbiç'i boşaltırsa bu işi çok daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştiririz” sözlerinin hemen arkasından gelmesi dikkatlerden kaçmadı. Akılları sıra aba altından sopa gösteriyorlar.

Amerika'da kabinenin yapısını ve son değişikliği gözlerden uzak tutmamak gerekiyor. Trump'ın Ocak 2017 kabinesine bakıldığında bütün kilit bakanların asker kökenli olduğunun unutulmaması lazım. Tek istisna Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'du. Ancak son değişiklikle Tillerson'un kovularak yerine eski CIA Başkanı Mike Pompeo'nun gelmesiyle kilit bakanlıkların tamamı asker kökenli kişilerce paylaşılmış bulunuyor. Eski CIA Başkanı Pompeo'nun eski söylemlerine bakınca, adamın ırkçı ve İslam karşıtı görüşleriyle tanındığı ortada. Türkiye'deki iktidara da pek olumlu gözle bakmadığını da söyleyebiliriz. Artık Amerika'nın küresel alanda daha da sertleşebileceği göz önüne alınmalı.

Bakın Amerika'da Terörle Mücadele Uzmanı Charles Lister bir konuşmasında ne diyor;

Türkiye'yle Amerika arasında dolaylı çatışma görüyoruz. Gerçek şu ki PKK'nın Suriye kolunu destekledik. Bunun Türkiye'nin çıkarlarını tehdit edeceğini görmezden geldik. Bu Amerika'yı hileci bir duruma sokuyor. Bizim eğittiklerimiz ve silahlandırdıklarımız şimdi Türkiye'yle savaşıyor. Bu bence çok önemli bir sorun olacak.”

Çok yerinde bir saptama. Bu açıklama bile Afrin operasyonunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Afrin'le Fırat'ın doğusunda sınır güvenliği sağlanmıştır. Suriye'ni kuzeyinde oluşturulmak istenen yönetimin Akdeniz'e çıkışı önlenmiştir. Sınırdan ülkemize yapılacak terörist sızmaların önü kesilmiştir.

Şimdi bu askeri başarıyla eli güçlenen Türkiye'nin bu başarının semeresini diplomatik alanda toplaması oldukça önemli. Öncelikle ÖSO denilen profesyonel militanların Afrin'de başlattığı söylenen yağma girişimlerinin, Türk askerince önlenmesi gerekiyor.

Münbiç konusunda son derece dikkatli adımlar atılması, Amerikan askerinin çekilmemesi halinde, ortak istasyonlar kurarak YPG'nin kentten uzaklaştırılması yoluna gidilmesi ülke çıkarları açısından olumlu bir sonuç olarak görülmekte.

Yapılacak iş aslında güç değil. Eğer Suriye'nin kuzeyinde Sünni ve Cihatçı bir egemenlik kurma projesi varsa bundan süratle vazgeçilmeli. Bugünkü askeri başarıyı oya ve seçim başarısına değil, dış politika başarısına çevirme yoluna gidilmelidir.