Yama dikiş tutmuyor. Ne yapsalar olmuyor.Cari açık dağlar gibi.Yıllık 16 milyar dolara ulaşmış.Turizm gelirleri beklenen seviyeyi bir türlü bulamıyor.Kamu harcamaları ise tam gaz. 19 Mart operasyonunun faturaası da 50 milyar doları buldu mu ? Hadi bakalım ayıkla pirincin taşını...Garibim Mehmet Şimşek 'Tasarruf-tasarruf' diye feryat ediyor, dinleyen kim?
Çare? Çare zamlar, vergiler.İşçi, memur, emekli esnaf...Vur abalıya.
Hergün vergi, hergün zam.
Vergilerde de çarpıklık var.2024'de ücretli çalışanlardan alınan vergi 890 milyar lira.1.1 Milyon adet kurumlardan alınan vergi de yine 890 milyar lira.Bir tuhaflık yok mu?.Bir de vergisi silinen müteahhitler var.Çok utandılar, 2018'de sonra açıklamıyorlar.Son açıkladıklarında birinin 422 milyar liralık, birinin 380 milyar liralık vergisi silinmişti.Sadece vergi borcu değil,vergi cezalarını da yok etmişler.Hangi gerekçelerle sildiklerini,toplam ne kadar vergi ve cezasının uçtuğunu bir bilebilsek çok mutlu olcağız.
Eskiden vergi kutsaldır. Ödediğiniz vergiler yol-su-elektrik olarak size dönecektir'' denirdi.Şimdilerde yollar mütehhitlerde paralı, elektrik özel şirketlerde paralı, su da belediyede o da paralı. Nerde bizim vergiler? Uçak filolarında, yurdun dört-bir yanındaki saraylarda mı?
Nereye ne kadar vergi salacaklarını şaşırdılar.Mevduatlara uygulanan stopajı artırdılar.Akıllarına estikçe içki ve sigaraya zam yapıyorlar.Akaryakıt ÖTV'si memur ve emekli maaş zammının açıklanmasından hemen sonra uçuşa geçti. Araçlara yapılacak ÖTV zammını Cumhurbaşkanı'nın merhametine bıraktılar.
Bir de yılbaşında artırılan trafik cezaları var. Ceza değil adeta vergi.Bayramda yollara konan radar tuzaklarını yaşadık.Bir kısmını iptal etmek zorunda kaldılar. Trafik cezaları bütçenin değişmez gelir kalemlerinden.
Trafik cezası denilince aklımıza bir fıkra geldi.İtalya'nın küçük bir kasabasında emniyet müdürü, trafik polislerini toplamış,kasabanın giderlerinin çok arttığını, gelirlerin yetersiz olduğunu, daha fazla trafik cezası uygulanması kousunda Belediye Başkanı'nın kendisini uyardığını söylemiş.Polisleri tek-tek uyararak daha fazla ceza kesmelerini, aksi halde kendilerini cezalandıracağını söylemiş.
Polis Memuru Giovanni'yi de kuş uçmaz-kervan geçmez bir sokakta görevlendirmiş.Zavalllı Giovanni akşama kadar yolun ortasında beklemiş,ne gelen var ne giden. Polis müdürüne nasıl hesap vereceğini düşünür durumuş.Tam nöbeti bitmek üzereyken karşıdan bir bisikletlinin geldiğini görünce müthiş sevinmiş.En azından bir ceza yazacağını düşünmüş.
Bisikletli yaklaşınca bunun kasabanıon Rahibi Ferdinand olduğunu görmüş;
''Muhterem Peder, lütfen bisikletinizi sağa çekermisiniz.? Ehliyet ve ruhsatı rica edeceğim.''
Peder ehliyet ve ruhsat çıkarıp vermiş.Giovanni bakmış; her şey kuralına uygun,süreler geçerli, vergiler ödenmiş.
''- Lütfen farınızı yakar mısınız''
Peder dinamoyu çalıştırmış.Farlar pırıl-pırıl.Gıovanni stop lambasına bakmış o da ışıl-ışıl.İş sarpa sarmakta.Gıovannı son bir umutla ve kısık bir sesle
''Ön lastık frenine basın sonra da arka lastiğie peder!''
Bakmış frenler de canavar gibi.Zavallı Gıovanni kaderine razı bir şekilde ehliyet ve ruhsatı iade ederken, peder elini memurun omuzuna koymuş;
''Evladım ben din adamıyım.Kurallara sıkı-sıkıya uyarım.Benim bir omuzumda Hazreti İsa, diğer omuzumda Meryem Ana var.'' deyince Gıovanni gürlemiş ;
''Şimdi canına okudum aziz peder. Bir bisiklete üç kişi binersiniz ha! Cezanız 10 Bin Euro''...
Neyse ki bizim ülkemizde Giovanni gibi trafik polisleri yok.
Ancak geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sıkıntıda olan KOBİ'lere 'Nefes Kredisi' verileceğini açıkladı. İster misiniz arkasından vatandaşa bir de'Nefes Vergisi ' getirsinler ?