Bugün 2017’in ilk günü. Koca bir yılı geride bıraktık. Hepinizin Yeni Yılını kutluyorum. İsterdim bu yazıda güzel şeylerden söz edeyim. Olanaksız. 2016 acılı ve sancılı geçti. Hangi birini sayayım.

Umarım bu acılar tez zamanda biter. Katledilen yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve anne karnındaki bebeler... Suikast düzenlenen siyasiler ve hatta ülkemize emanet edilmiş büyükelçiler... Umarım bu tür olaylar bu yıl yaşanmaz. Evet Suriye’de El Bab’da verdiğimiz şehitlerimizi ebediyete uğurladık; Allah gani gani rahmet eylesin. DEAŞ’ın yığınak yaptığı El Bab’da çatışmalar bitmeyecek.

Şimdi şu soruyu sormak lazım. Suriye’de ne işimiz var?

DEAŞ ve PYD Türkiye’yi güneyden kuşatıyordu. Militanları Türkiye içinde cirit atıyordu. PKK terörü devam etmekle birlikte, Fırat Kalkanı harekâtıyla sınırlarımızdan aşağılara süpürülen DEAŞ artık yurdumuzda eskisi gibi eylemler yapamıyor deniliyor. Ancak bu görüşlere CHP katılmıyor.

Bizim Suriye’de ne işimiz var? Suriye’de demokrasi yok. Olabilir, ona bakarsak birçok ülkede demokrasi yok. Nasıl Türkiye’de biz demokrasiyi geliştirmeye çalışıyorsak Suriye’de de demokrasi olmalı. Ama bunu söylem olarak uluslararası alanda BM’de Arap Birliğinde veya o çerçevede gittiğimiz yerlerde seslendirebiliriz. Ama sana ben zorla demokrasiyi getireceğim dediğin zaman olmuyor. Birisi gelse bizim ülkemize müdahale etse hep beraber mücadele ederiz. Dış politikanın bu bağlamda düzeltilmesi lazım. Benim dilimde tüy bitti. Silah göndermeyin dedik. Gönderirsen silah bir gün sana döner. El Bab’a gönderdik. Halbuki biz yetkiyi sınır güvenliği için aldık. Türkiye’nin çıkarı var mı, var. Sınır güvenliği sağlayacağız. Orada olmalıyız. Ama Suriye’nin içinde değil. IŞİD terör örgütü ile mücadelede sadece Türkiye’nin mücadelesi değil. Rusya, Amerika Türkiye’yle mücadele edeceğim diyor. Peki şimdi El Bab’da Türkiye direnişinde kimse yok. Onlar da mücadele ediyordu. Amerika, Rusya ne yapıyor? Bir tek askeri ölmesin diye uçakla füzeyle vuruyor. Biz giriyoruz. Sorumlulukla düşünmediğimiz taktirde ben bodoslama girerim, bu bu işi hallederim derseniz gerçekçi olmamız lazım olmuyor. Hepimizin oturup tekrar düşünmesi lazım.”

Sözün özü Suriye ve Irak’ın köylerinde, kasabalarında gerçekte bir işimiz yok. Sadece şehit veriyoruz. Acılarımız artıyor. Bu arada unutulmaması gereken önemli konuda Suriye’deki barajlar. Stratejik önemi olan bu barajlarda PKK kontrolüne geçerse hiç şaşmam. Bu arada en çok anlayamadığım şey bizim vatan evlatlarımız Suriye’de şehit ve gazi olurken Suriyeli arkadaşlar Türkiye’de tenis dersi alıyor. Haftaya buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.