Bugün sizlerle dünyadan ve Türkiye’den hava kirliliği haberlerini paylaşarak durum değerlendirmesi yapacağım. Önce ülkemizdeki duruma bakalım!
Hava kalitesi ölçümleri, aslında bir çok ilde Belediyelere ait istasyonlarda yapılıyor, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme İstasyonları, web sitesinde bunları yayınlıyor. Tabii link sık sık kopmazsa incelemeniz mümkün! Tüm bu ölçüm verileri bu siteden saatlik, günlük, aylık, yıllık olarak, ülkedeki istasyonlar için izlenebiliyor. Şu an için 81 ilde 195 noktada hava kalitesi ölçümü yapılıyor. İstasyon sayısının önümüzdeki yıllarda arttırılması planlanıyor. Ölçümlerde PM 10 denilen partiküler madde, kükürtdioksit, azot oksit ve karbonmonoksit gibi değerlere bakılıyor.
İstanbul'da 20'den fazla noktada ölçüm yapılıyor. Kentin havası Bakanlığın hava kalitesi haritasında “iyi-orta” düzeyde görünse de, Yenibosna'nın havası alarm veriyor. Keza Esenyurt, Ümraniye, hatta zaman zaman Kadıköy bile hassas veya sağlıksız diye nitelendirilmiş veriler arasında gidip geliyor. Bakanlık, Yenibosna’daki “sağlıksız” hava konusunda valilik ve belediyeyi uyararak, önlem alınmasını istedi.
Edirne’nin Keşan ilçesi hassas ve sağlıksız değerler arasında gidip geldiği için Bakanlık acilen doğalgaza geçilmesi uyarısında bulundu! Afyon, Iğdır,Konya-Meram, kötü ve tehlikeli grupta yer alıyor haritada! Karabük, İnegöl, Düzce, Meram, Burdur, Manisa- Soma,Milas- Yatağan, Çanakkale-Çan, Ulusal Hava Kalitesi haritasında sağlıksız yerleşimler arasında! Tabii buralarda Termik Santralin ve kömürün varlığını hatırlatmaya gerek yok sanırım.
Gelelim kentimizdeki duruma! Bakanlık sistemine göre İzmir’de Alsancak, Bayraklı, Bornova, Çiğli, Güzelyalı, Karşıyaka, Şirinyer’de ölçüm istasyonları mevcut. Bu istasyonlardaki ölçümlere göre 4 bölge hassas, 2 si orta, biri iyi düzeyde. Özellikle Gaziemir, Çiğli, Bayraklı civarları sıkıntılı. Tabii yetkililer bu olayın meteorolojik faktörlere, (rüzgar hızının düşük, nisbi nemin yüksek olması, inverziyon oluşması vb.) bağlı olduğunu söyleseler de, Bakanlığın genel olarak Hava Kalitesi tablosuna baktığımızda artık ülkemizde de temiz hava soluma konusunda alarm zillerinin çaldığını görmek mümkün. Zaten 2014'e kadar AB standartlarını tutturmak için azaltıma yönelik hedeflerimiz olduğundan sınır değerler her yıl daha da kısıtlanacak. Bunları tutturmak pek mümkün görünmüyor eğer acil önlemler almazsak; özellikle fosil yakıt ve yenilenebilir enerji konularında!
Tabii bir de işin diğer yönü de şu; tamam Belediyeler bu ölçümleri yapıyor, Bakanlık da takip ediyor ve sonuç bazı yerleşimlerde kötü, sağlıksız diye tesbitler yapılıyor. Peki o yerleşimlerde insanlar nasıl yaşamaya devam ediyor? Buralarda alınması gereken Hassas Bölge ilanı, tek çift plaka uygulaması hatta tekil araç trafiğini yasaklama, MÇK kararları vb. gibi bir dizi önlem nerede?Acaba alınıyor da basına mı yansımıyor? Geçenlerde yeni Çevre Bakanımız bir genelge yayınladı. Acil iller temiz Hava Planları'nı yapsın diye! Onun üzerine sanki bu konuyu ilk defa duymuş gibi bütün illerde yeni Bakanımıza acil planlar sunmak için yetkililer harekete geçti. Umarım bu planlar sağlıklı verilerle en kısa zamanda uygulamaya geçer de, insanlarımız sağlıksız havası olan kentlerde yaşamını sürdürmek zorunda kalmaz!
“Çin’in Nankin kentinde hava kirliliği nedeniyle gökyüzü mora büründü! Çin’in büyük kentlerinde yaşanan hava kirliliği sorununun önüne geçilemiyor. Geçtiğimiz günlerde başkent Pekin’de kirlilik seviyesi yükselince şehirde ilk kez kırmızı alarm verilerek, okullar tatil edildi ve araçlar trafikten men edildi. Sokağa maskesiz çıkamayan Çinlilerin bu zor durumu Kanadalı girişimcileri harekete geçirdi. Ülkenin batısında yer alan Rocky Dağları’nın eteklerindeki dünyaca ünlü kayak merkezlerinden birinin yer aldığı Banff kasabasının temiz havası teneke kutulara doldurularak Çin’e gönderildi.”
Şişesi 60 liraya temiz hava satışa sunuldu!
Sonunda bu da oldu. Soluduğumuz hava artık satılık. Umarım bizde gelişmiş ve yenilenebilir enerjiye geçmiş ülkelerden temiz hava satın almak zorunda kalmayız!