Trump’ın Erdoğan’a yazdığı mektup, ABD’nin itibarının dibe vuruşunun sembolü. Basına Trump karşıtları sızdırmışsa şaşırmam, çünkü azil sürecini hızlandırabilir.

Erdoğan Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı ile övündüğü günlerden bu yana, o kadar çok hata yaptı ki, harekatın kendisi açısından bir zafer olduğu söylenemez. Ancak pısırık politikalara son verildiğinden, Türkiye için bir dönüm noktası olduğu kesin.

Kasaba tüccarı edasıyla yazılmış mektubun sahibinin muhatap kabul edilmeyip, yanıt verilmemesi çok doğru. Kendisini hiç desteklememiş, hatta yıllardır eleştirmiş olsam da Türkiye Cumhurbaşkanına yönelik bu hakaret, bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak bana da yapılmıştır. Bu nedenle cevap hakkımı kullanacağım.

Sevgili Trump…

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazdığın mektubu okudum. Böyle bir mektubun yırtılıp atılmış olması ve yanıt olarak Suriye sınırındaki harekatın başlatılması beni çok memnun etti.

Sığ bilgi dağarcığınla bilmen olanaksız; sana biraz Türkiye’yi tanıtayım önce. Dünyaya uygarlığı getiren atalarımızın yaşadığı bir coğrafyadan, Göbeklitepe’den, Çatalhöyük’ten, Alacahöyük’ten sesleniyorum sana. Kökleri binlerce yıldır derinlere uzanan köklü bir çınardır, Türkiye. Konuştuğun Amerikanca’nın kökeni bizim Hititçe’dir; kullandığın Latin harflerinin atası ise Türklerin tamga yazısı. Konuşmayı ve yazmayı bizlerden öğrendiniz, yani. Senin pek iyi öğrenemediğin kesin.

Türkler “Türk’üm” demekten mutlu olan insanlar topluluğudur ve Kürt kardeşlerimiz, etle tırnak gibi birlikte yaşadığımız bu topluluğun bir parçasıdır. Terörist PKK’yı Kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi gösterip, “Kürtler Türklerin doğal düşmanı” demiştin ya; son yaptıkların, Türklerle Kürtlerin ortak doğal düşmanlarının ‘emperyal güçler’ olduğunu ve bu güçlere güvenilmemesi gerektiğini herkese kanıtladı.

ASALA çökünce PKK’yı kuran ve palazlandıran ABD idi. IŞİD’i Obama’nın kurduğunu ve büyüttüğünü sen defalarca söylemiştin… Sözde IŞİD ile mücadele için, PKK uzantısı teröristleri besleyip, büyüten de sensin.

“Kitle imha silahı var” palavrasıyla işgal ettiğiniz bir ülkede, milyonlarca masum insanın ölümünden sorumlu iken, mektubunda “Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz” demen çok trajikomik olmuş.

“ABD, petrolü sağlama aldı” demişsin. Sende bol miktarda bulunan 100 dolarların üzerinde resmi bulunan kurucu babalarınızdan Benjamin Franklin, ABD’nin simgesinin ‘Kel Kartal’ olmasından çok rahatsızdı. Kızına 1784’te yazdığı mektupta, kel kartalların emek sarf ederek avlanan şahinlerin avlarını elinden aldıklarını; tembel, sefil, alçak ve hırsız olduklarını yazmıştı. Emperyalist İngilizlerden nefret eden Franklin, evinizden 7000 mil uzakta yaptıklarınızı izliyorsa, mezarında ters dönmüş olabilir.

Umarım siz de biz de en kısa zamanda fabrika ayarlarımıza döneriz.

Umarım azledilirsin ve seni hiç aramayacağımızdan emin olabilirsin.

Hadi öptüm…