Hayatımızda biz istesek de istemesek de var olan plastikler acaba ne kadar masum?
Geçtiğimiz 10 yılda, önceki 100 yılın toplamından daha fazla plastik üretildi ve plastik kirliliği hem okyanuslar hem de insan sağlığı için büyük bir tehdit oluşturmaya başladı.
Maruz kaldığımız bu tehdit karşısında bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor.
Bir tür mikro-plastik olan “mikro tanecikler” yüz ve vücut temizleme ürünleri, diş macunları, temizlik ürünleri ve deterjanların da dahil olduğu geniş bir ürün yelpazesinde giderek artan bir şekilde kullanılıyor. Bu küçük plastik tanecikler, giderler yoluyla kanalizasyon sistemlerine, oradan da denizlere karışıyor. Çok küçük boyutlarda olan bu plastik tanecikler filtrelenemiyor ve denizlere karıştığı zaman temizlenemiyor.
Avrupa’da kozmetik sektöründe kullanılan mikro taneciklerin denizlere her yıl 8627 ton plastik lave ettiği tahmin ediliyor.Yapılan bir araştırmada, Avrupa’da kabuklu deniz canlılarını (midye ve istiridye) tüketenlerin yılda 1.800 ila 11.000 mikro-plastik parçası tüketiyor olabileceğini ortaya koydu.Greenpeace de bu nedenle denizlerimizin kirlenmesini durdurabilmek adına mikro plastik taneciklerin kullanımının yasaklanması için bir kampanya başlatmıştı geçtiğimiz günlerde!
Aslında sadece plastik mikro plastik taneciklerinin yasaklanması sorunu çözmüyor, yıllardır hepimizin alıştırıldığı plastik poşetlerden tutun da yeme içme de kullanılan plastik çatal bıçak,tabak,bardak,saklama kabı gibi günlük hayatımızın çok içinde yüzlerce plastik hammaddeli materyal mevcut!
Geri kazanılamayan plastik poşetler,denizlerde, yüzeysel su kaynakları ve çöp sahalarında önemli yer kaplıyor. Özellikle atık maddeden üretilen siyah torbalar, insan sağlığını tehdit ediyor. Genellikle seyyar satıcı ve pazar esnafının kullandığı bu poşetler, pet şişe, kova ve tıbbi atık gibi maddelerin toplanarak tekrar işlenmesiyle üretiliyor. Artık maddelerin dönüştürülmesi sırasında şeffaflaştırma mümkün olmadığı için koyu tonlarda renklendirme yapılıyor.
Türk Gıda Kodeksi’ne göre, gıda maddelerinin hijyenik olmadan dönüştürülen koyu renkli torbalarda taşınması ve muhafaza edilmesi yasak. Siyah renkli naylon torbaların içinde barındırdığı mikroorganizmalar insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit. Ancak şeffaf poşetlere göre daha ucuz olduğu için bazı satıcılar bunları tercih ediyor.
Bunların gıda zinciri yoluyla kanser yapma ihtimalleri de gözardı edilmeyecek bir olgu! Ülkemizde: Prof. Dr. Selma Metintaş tarafından yapılan açıklamada; “plastik ve köpükten imal edilen bardaklardan uzun süre sıcak sıvı içenler kanser tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir” denilmekte, Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer tarafından yapılan açıklamada ise “Çok sıcak ve gazlı içeceklerin bu bardaklarda sunulması sakıncalıdır” uyarısı yapılmaktadır.Amerika’da yürütülen araştırmada, plastik kaplarda bulunan Bisfenol ABPA adlı maddenin kalp hastalıklarını arttırdığı ortaya çıkarılmıştır. Plastik kaplarda bulunan (BPA) maddesine maruz kalmanın kalp hastalıklarına yol açtığına dair önceki bulguları doğrulayan bilim insanları, bu maddenin şişelerde ve yiyecek paketlerinde kullanımının yasaklanması gerektiği savunulmaktadır.
İşte bu nedenle Fransa geçtiğimiz günlerde dünyada yankı uyandıran bir karara, 31 Ağustos’ta imza atarak, biyolojik materyallerden yapılmayan tek kullanımlık mutfak eşyalarının kullanımını 1 Ocak 2020’den geçerli olmak üzere yasakladı!
Yasak,2025 yılına kadar yapımında yüzde 50’nin altında biyolojik malzeme kullanılan plastik ürünleri kapsayacak. 2025 yılından itibaren ise bu sınır yüzde 60’a yükseltilecek.(Artı 33 Haber)
Fransa’da 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere süpermarketlerde plastik poşet kullanımı da yasaklanmıştı. Yasak gelecek Ocak ayından itibaren meyve-sebze reyonlarında kullanılan poşetleri de kapsayacak.
Plastik yasağı ülkede, iklim değişikliğinin önüne geçilmesi için alınan önlemlerden birisi.
İngiliz Independent’ın haberine göre, çevrebilimciler yasağı desteklerken, bazı kesimler ise kararın Avrupa Birliği kurallarına aykırı olduğu görüşünde. Avrupalı paketleme üreticilerini temsil eden Brüksel merkezli bir organizasyon olan Pack2Go, yeni yasaya karşı geleceklerini söyledi ve bunun tüm kıtaya yayılmasından endişe duyduklarını belirtti!Oldukça cesur bir karar!
Darısı başımıza diye hayal ediyorum,kimbilir bakarsınız bir gün gerçekleşir?!