Günümüzde büyük kitleleri peşinden sürükleyen, bir sektördür futbol. Bu tartışılmazdır günümüzde.
Dünyada en fazla sporcu ve seyirci, futboldadır. Futbol; hüzündür, mutluluktur, neşedir, zaferdir, başarı, başarısızlıktır.
Bu duyguların birlikte yaşanmasını sağlar futbol.
****
Futbol milyonları peşinden koşturur, kitleleri yönlendirir. Dolayısıyla futbolda, "seyirci ve taraftar" çok önemli birer sosyal kurum haline gelmişlerdir.
Taraftar "12.Adam"dır futbolda özetle...
****
Geliyoruz Karşıyaka -Muşspor play-off yarı final maçına.
Alsancak Stadı'nda değil sanki Muş Şehir Stadı'nda oynuyordu KafKaf.
Bursaspor maçındaki küfürlü tezahürat, yan hakemin atılan yabancı maddeden yaralanması gibi sebepler yüzünden ceza alan Yeşil -Kırmızılı ekip, dolayısıyla seyircisiz oynuyordu böylesi önemli bir maçı.
Öncesinde de Silifke Belediye maçını seyircisiz oynamıştı Karşıyaka.
Rakip taraftarlar kendilerine ayrılan bölümü tamamen doldurmuşlardı.
Neredeyse bir o kadar da destekleyeni, protokol ve yanındaki tribündeydi.
Muş protokolü siyasileriyle resmi yöneticileriyle tam kadro oradaydı.
İzmirli ne bir milletvekili, ne bir belediye başkanı , ne bir yönetici ise yoktu!
İzmir'in "1912'li Armada"sı, adeta sahipsizdi.
****
Taraftar desteği bir takım için kim ne derse desin; psikolojik üstünlüktür. Avantajdır.
Karşıyakalı futbolcular bundan yoksundu.
Zaten mütevazı, dar bir kadro, kısıtlı bir bütçeyle mücadele eden bir takım Karşıyaka.
En büyük gücü , her zaman camiasından, taraftarından alıyor ama hayati bir maçta yalnızdı Karşıyaka.
İyi oynadı, kötü oynadı, şöyle yapsaydı, böyle oynasaydı gibi, futbolcular yeteri kadar mücadele etmedi, isteksiz oynadılar değerlendirmesi yapmaya gerek yok!
Futbolcusu sahadaydı ama taraftarı?
İçerde dışarıda takımının yanında olan Karşıyakalı taraftarlar yoktu Alsancak'ta! O taraftarı bugün yanında olsaydı sonuç böyle hüsran olmazdı.
Muşspor'a finalde başarılar...