Yurtdışına yaptığımı iş ve özel gezilerimde o kadar çok İzmir ve Ege sevdalısı ile karşılaştım ki... Malum, İzmir “Batı’ya açılan penceremiz”, Ege ise “Medeniyetlerin beşiği” gibi anılıyor.

Dolayısı ile “Kalbi Ege’de kalanlar” bizim birer turizm elçimiz gibi çalışıyor. Bundan gurur

duymamak mümkün mü?

Bu konuda geçmişe yolculuk yapmak istediğimde, ünlü Halikarnas balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaç ile daha iki gün önce toprağa verdiğimiz Prof. Şadan Gökova aklıma gelir. Değerli dostum tarihçi, gazeteci- yazar Şadan Gökovalı, Halikarnas Balıkçısı’nın manevi evladı idi… İki güzel insandan ne kadar bahsetsek azdır. Işıklar içinde uyusunlar…

***

Tabii ki, İzmirli şair-yazar ve de gazeteci merhum Atilla İlhan’ı da unutmak mümkün mü? Babası Bedri Bey, aruzla yazan bir divan şairiydi. Dolayısı ile şiire düşkün olarak yetişti Atilla İlhan... Şiirlerinde kendine has bir üslup geliştirdi. Çok özel bir kalem olan Atilla İlhan yazdığı romanları ve sinema eserleri ile de çok sayıda ödül aldı. Ünlü şiiri “Bir gül takıp da sevdalı her gece saçlarına çıktı mı deprem sanırdın” dizeleri ile başlayan Karantinalı Despina'dan söz etmeden geçmek olur mu? Atilla İlhan’ın Karantinalı Despina şiirinden yola çıkarak ünlü edebiyatçı Yılmaz Karakoyunlu’nun İzmir’in işgal yıllarını konu alan metni ile genel yönetmenliğini İzmir Devlet Senfoni Orkestrası tuba sanatçısı Kenan Gökkaya’nın sahneleme projesi de çok ses getirdi… Müziklerini İzmir Devlet Opera ve Balesi’nden Kaya Demircan düzenledi. Kantolar, tangolar vb. şiirleri ve anlatımı İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Av. Ulvi Puğ tarafından gerçekleştirildi…

Karantina, İzmir’in Konak İlçesindeki bir semt; İşgal yıllarında gayrimüslimlerin topluca yaşadıkları yerdir. Burada yaşayan Şantöz Despina’ nın güzelliği dillere destandır. Uşak-izadelerden Sadık Bey’in oğlu Muammer Bey, Latife Hanım’ın babasıdır. O da Despina’ ya aşık olanlardandır…

***

Aslına bakarsanız Karantinalı Despina ilk kez sevgili meslektaşım Hakan Tartan’ın Konak Belediye Başkanlığı döneminde Karantina, Konak ilçemiz sınırlarında olduğu için Konak Belediyesi işbirliği ile Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Sahnelenmişti. Ayrıca Karşıyaka Belediyesi ile Bostanlı Suat Taşer açık hava tiyatrosunda, Foça ve Bartın ile Amasra ilçelerinde festivallere katıldı...

Karantinalı Despina’yı ünlü Türk kantocu Nurhan Damcıoğlu seslendirdi. İzmir’in gözde sanat kurumlarının sanatçıları İzmir Devlet Senfoni Orkestrası İzmir Devlet Opera ve Balesi İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ile TRT sanatçıları birlikteliğinden oluşan Turkish Brass Ensemble Orkestrası olarak sahnede yer aldı.

***

Kanto hakkında bilgi vermem gerekir; tiyatro ve operetlerle birlikte Osmanlı Türk Müziği'ndeki Batılı etkiler, yeni türleri, üslupları ve yeni anlayışları meydana getirmiş, ilk popüler müzik kültürümüz olan Kanto’ yu yaratmıştır. Türk Müziğinin ilk popüler türü olan Kanto İtalyanca şarkı söylemek olan “Cantare” kaynaklı bir kelime olarak İstanbul’a 1870 tarihinde gelen İtalyan gezginci bir tiyatrodan ismini almıştır. Bu tarihten itibaren sahnede dans ederek şarkı söylemek ve bunun için yazılmış şarkıları geleneksel şarkı türünden ayırmak amacı ile yeni bir tür ismi olarak “Kanto” adı verilmiştir.