Bırakın yalaka futbolcu eskilerini, sanatçı özentilerini, avantacı müteahhitleri, 16 Nisan'da ülkenin kaderini işçi, çiftçi, esnaf, memur ve emekliler belirleyecek.

Kayıtlı 13 milyon işçi bulunuyor ülkede. Bu işsizlik cehenneminde iş buldukları için kendilerini şanslı sayıyorlar. Sendikalı olanların sayısı ise 1 buçuk milyonu geçmiyor. Asgari ücretlerine yılda yapılan 100 liralık zamla evlerine ekmek götürmeye çalışıyorlar. Büyük bir bölümü açlık sınırında yaşıyor. Yarınla ilgili hiçbir güvenceleri yok.

Tarımda çalışanların sayısı ise 5 milyona yakın. Sayıları her geçen gün azalıyor. Ürünlerini tarladan kaldıracak güçleri kalmamış. Üç günde bir mazota yapılan zamlar bellerini büküyor. Tarım ürünleri ihraç eden ülke, saman ithal eder hale gelmiş. Tarlasını, traktörünü satan nasibini şehirlerde arıyor.

2002'de Başbakana yazar kasasını atan esnaf o günlerin özlemi içinde. Zira artık atacak bir yazar kasası bile yok. Her gün yüzlerce esnaf kepenk kapatıyor.

Memur ve emeklilerin hali de en az onlar kadar perişan. Evlerini geçindiremeyen binlerce memur, semt pazarlarının akşam misafirleri.

Her sosyal güvenlik reformunun vazgeçilmezi, emeklilere aylık bağlama oranlarının düşürülmesi. Emekli gelirinin yeterliliği konusunda 50 ülke arasında 42'nciliği elde etmişiz. Büyük başarı. Daha geçtiğimiz günlerde 65 yaşın üzerinde 500 kadar emeklinin iş başvurusunda bulunduğu açıklandı.

İşte sayıları 25 milyonu bulan bu kesimler 16 Nisan'da sandık başında ya kaderlerini tek adama terk edecekler, ya da tüm yetkilerini parlamento aracılığıyla kullanarak refah düzeylerini yükseltmeye çalışacaklar.

Şimdi yapılacak olan korkmadan, sinmeden, tehditlere, iftiralara aldırmadan özgürce sandık başına gitmek. Her ne kadar AKP 'Hayır' oyu kullanacakları 'terörist ' ilan etse de onlara en güzel cevap yine sandıkta verilecek.

Düşünebiliyor musunuz? Sandıktan çıkacak 25 milyon hayır oyuyla, ülkemiz terörist ülkeler sıralamasında ilk sıraya yükselecek.(!)

***

Atatürkçü, usta sanatçı Müjdat Gezen'in okuluna yapılan haince saldırıyı lanetliyorum. Belli merkezlerce yönetilen alçak girişim asla hedefine ulaşamayacak. Kan emici yarasalar yaratmak istedikleri karanlıklarda boğulacaklar...