İlk iki takımın direkt, üçüncünün final oynayıp 4,5,6 ve 7. takımların da Play-Off oynayacağı TFF 1.Lig’de Göztepe, Erzurumspor’u deplasmanda 1-0 yenip puanını 27’ye yükseltince fırsatlarla dolu bir eşiğe yanaştı.

Öncelikle düşme hattındaki takımla arasındaki puan farkını 11’e çıkartırken, ikinci sıradaki takımla arasındaki 11 puanlık farkı da korudu. Play-Off hattındaki 7. sıradaki takımla arasındaki puan farkı ise 7 oldu. Sizi matematiğe fazla boğmadan söyleyeyim işin özü Göztepe öncelikle bazı takımların puanlarının da silinmesiyle ‘düşme’ kabusundan uzaklaşırken Süper Lig umutlarını da yeşertti.

Göztepe’nin figüran takım olmasını bir türlü içime sindiremeyen benim naçizane önerim şudur;

Transfer dönemi 31 Ocak’ta sona erecek. İddia ediyorum Göztepe iki iyi skorer golcü alsın bu ligden çıkar. Çünkü bu lig takım ne kadar kötü olursa olsun gol atanın başarılı olacağı bir lig. Ve Göztepe’nin doğru düzgün bir golcüsü yok. TFF 1.Lig’de normal sezonun bitmesine 18 hafta var ve üç puanlı sistemde her an her şey olabilir. Göztepe’nin çok iyi gol üretecek forvetlere ihtiyacı var. Üstüne basa basa yazıyorum gol üreten forvetler.

Göztepe olur da kendisini Play-Off’un içine atarsa taraftar etkisini de göze alarak söylüyorum final oynar hatta mutlu sona ulaşabilir.

Futbolun başındaki Rasmus Ankersen ve ekibi sık sık uzun vadeli başarılardan bahsediyor. Tamam anlıyoruz da bu projeyi Süper Lig’de neden gerçekleştirmiyorsunuz. Al bir iki golcü, çık Süper Lig’e, koy cebine parayı 2-3 yıl takıl burada. Sonra şampiyonluk mu, kupa mı, Avrupa mı vallahi karışmayacağız işinize size söz… 

 Altay’da şirketleşme şart

 Futbol artık futbol değil büyük bütçelerin konuşulduğu paranın başarı olduğu bir sektör. Türk futbolunun köklü kulübü Altay da yaklaşık 400 milyon liralık borcu nedeniyle zor günler yaşıyor. Puan silme cezası zaten kritik bir konumda olan Altay’ı daha da zor duruma düşürdü. 16 Ocak’ta 109. yaşına basan Türk futbolunun güzide kulübü Altay’da Yüksek Divan Kurulu artık şirketleşme fikrine daha ciddi bakıyor. Kulüplerin yaşaması kurumsallaşmadan ve şirketleşmeden geçiyor. Ama şu bir gerçek ki bu iş sadece mevcut yönetimin kaldırabileceği bir iş değil.

İzmir’de kendisini ispat etmiş birçok Holding var. Aileden Altaylı Mahmut Özgener iş dünyasının en önemli kurumu İzmir Ticaret Odası’nın başında. Bence en önemli görev de ona düşüyor. Kemal Zorlu ve kardeşi Nafiz Zorlu, Ahmet Taşpınar ve o kadar çok sayacağım isim var ki… Gün birlik olma günüdür…

Karşıyaka müzesi

İzmir’in 110 Yıllık köklü çınarı Karşıyaka Spor Kulübü, tarihinde ilk kez kendisine ait bir müzeye kavuştu. Karşıyaka Spor Kulübü Tarih Kurulu’nun öncülük ettiği, Divan Kurulu ve yönetimin iş birliği ile yapımını üstlendiği, Karşıyaka Belediyesi ile özel kurum ve kuruluşların da destek verdiği KSK Müzesi artık ziyaretçilerini bekliyor. Merhum Dr. Bülent Zeren’in biriktirdiği materyaller ile Ahmet Diker başkanlığındaki Tarih Kurulu’nun bizzat kontrol ettiği ve sağladığı objeler, müzenin kaynağını oluşturdu. Karşıyaka’nın sembol ismi Ekrem Güçsav da sağladığı objeler, tasnif, değerlendirmeleri ile müzenin kuruluşuna öncülük eden isimler arasında yer aldı. Atakan Karakaplan başkanlığındaki Divan Kurulu’na, Turgay Büyükarcı başkanlığındaki yönetim kuruluna, Ahmet Diker başkanlığındaki Tarih Kurulu’na, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a kısacısı emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.