İzmir spor ve özellikle Göztepe tarihi içinde destansı gerçek hayat hikayelerini barındıran kayıp bir kitap gibi. Bugüne kadar hiç araştırılmayan ve bakir kalan bu naciz tarih günümüzde yeni yeni ortaya çıkan belgelerle aydınlanmaya devam ediyor.  Bununla birlikte bugüne kadar doğru bilinen birçok yanlış da bu vesileyle gün yüzüne çıkarılıyor. Şu bir gerçek ki Göztepe Altay’dan kopan futbolcuların kurduğu bir kulüp değil. Göztepe kurulmakta olan bir kulüp iken Altay’dan kopan futbolcuların kuruluşuna katkı verdiği bir kulüp. İki kulüp arasındaki kopuş ise içinde müthiş bir hikayeyi barındırır. Cumhuriyetin ilk yıllarıdır ve İzmir’de semtçiliğin tavan yaptığı yıllardır. Basmane-Dönertaşlılar Altınordu’yu, Eşrefpaşalılar İzmirspor’u kurmuştur. Altay’da da Alsancaklılar ile Kokaryalılar’ın (Güzelyalılılar) arası açıktır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Altay’ın 31 Temmuz’da Aydın seyahatinde çıkan tartışma ise kopuşun fitilini ateşlemiştir. Altay’ın 1924-1925 sezonunda şampiyonlukta büyük katkısı olan Fehmi-Ferit Simsaroğlu, Nebil-Vedat Çobanoğlu kardeşler ile Muzaffer Koral, Baha, Tevfik, Necati Karagözoğlu ve Bahattin bey tüm ısrarlara ve araya giren hatırlı kişilerin taleplerine rağmen kulübe dönmeme kararı alırlar. Neden açıktır. Kulüpte fanatik şekilde semoçilik yapılmaktadır. Altay’ı şampiyon yapmalarına rağmen Alsancaklılar tarafından hor görülmekte ve dışlanmaktadırlar. Ve sonunda 8 Eylül’de yapılan olağanüstü kongrede Altay’dan istifa ederler. Ve soluğu Güzelyalı’nın önde gelen isimlerinden Rahmi Filibeli ve Muammer Akar’ın yanında alırlar. ‘Biz de varız, yanınızdayız’ derler. Semtin ileri gelenleri bu cengaver gençleri bağırlarına basarlar ve kuruluşa ortak ederler.

alkislarla ugurlandilar

9 EYLÜL'E DENK GETİRDİLER

1925 yılının Eylül ayında İzmir spor hayatı yepyeni bir telaşla hareketlenmeye başlamıştı. Uzun yıllar süren savaşın ve düşman işgalinin izlerini silmeye çalışan İzmir halkına bu konuda en büyük desteklerden biri de futbol kulüplerinin düzenlemiş oldukları maçlardı. Levski takımının İzmir seyahatini Karşıyaka Spor Kulübü organize etmiş, müsabakaların 9 Eylül’e denk getirilmesi için Spor Alemi dergisi baş yazarı Çelebizade Said Bey’in yoğun çalışmaları olmuştu. İlk maç Karşıyaka ile ikinci maç ise Altay ile oynanacaktı. Ancak, Altaylılar takımlarından istifa edip Göztepe’ye giden futbolcuları nedeniyle zor duruma düşmüştü. Takımın neredeyse en iyi futbolcuları yeni kurulan Göztepe Zaferspor’un saflarına katılmıştı bile. Ancak Altay’dan ayrılıp Göztepe’nin kuruluşuna vesile olan futbolcular istifa etmelerine rağmen Altay’ı yüzüstü bırakmamak için 10 Eylül 1925’te Levski ile yapılan maça çıkma kararı alıp durumu Altaylılara bildirdiler. 9 Eylül’de Levski ile Karşıyaka arasındaki maç 2-1 Levski’nin üstünlüğüyle bitti. 10 Eylül’deki maçta ise Altay’dan iki gün önce istifa eden futbolcuların da yer aldığı takım Levski ile 0-0 berabere kaldı. Güçlü Levski karşısında müthiş bir performans sergileyen istifacılar maçın gerçek kahramanlarıydı. Kadrosunda dokuz futbolcusu Bulgar Milli Takımında oynayan Levski Altay önünde zor anlar yaşamıştı. 11 Eylül 1925’te çıkan Yurt Gazetesi’nde, “İstihbaratımıza göre Heyet-i idare ile aralarında zuhur eden bir nokta-i nazar ihtilafından ve kongrede meselenin arzularına muvafık hal eylememesinden dolayı Altay kulübünden Necati, Muzaffer, Bahattin, Nebil, Vedad, Tevfik, Bahattin, Ferid ve Adnan istifalarına rağmen Levski takımı ile oynanan maçta görev almış Altay’ı yüzüstü bırakmamıştır. Son kez siyah-beyazlı formayı giyen bu kabiliyetli çocuklar müthiş oynadılar ve Levski’ye gol izni vermediler. Levski’yi mağlubiyetten kalecileri kurtardı. Altaylılar maç sonunda bu asil çocukları ayakta alkışladı” diye yazdı. Altay’dan alkışlarla uğurlanan Göztepeli futbolcular daha sonra semtlerinin takımı Göztepe’nin resmi kuruluşunda önemli rol oynadılar.

Hakkı Olaç ve Fuat Göztepe

hakki olac

Hakkı Olaç  resmi olarak Göztepe’den A Milli Takım’a giden ilk futbolcu oldu. 12 Temmuz 1936’da İstanbul’da Yugoslavya ile yapılan maçta santrhaf görevi İzmirli Hakkı’ya verildi. Yugoslavya ile 3-3 berabere kaldığımız maçta A milli takım şu tertiple sahaya çıkmıştı: Cihat Arman (Gençlerbirliği) – Yaşar Alpaslan (FB), Hüsnü Savman (BJK) – Mehmet Reşat Nayır (FB), Hakkı Olaç (Göztepe), İbrahim Tusder (Güneş) – Niyazi Sel (FB), Sait Altınordu (AO), Gündüz Kılıç (GS), Şeref Görkey (BJK), Fikret Arıcan (FB). Fuat Göztepe de ilk kez Ekim 1932’de Halkevleri Muhteliti formasıyla Rus Muhteliti’ne karşı oynamıştı. Fakat Sovyetler Birliği o tarihte FIFA üyesi olmadığı için, bu karşılaşmalar resmen milli maç olarak kabul edilmiyordu.

Altaylı Doğan Akı

dogan aki (1)

Doğan Akı’nın ilk yılında (1954) Altay takımı. Soldan: Bayram Dinsel, Akın, Cemil, Kaya, Doğan, Mustafa, Yağlı Orhan, kaleci Erdoğan, Gönen, Nejat, Coşkun, Erdoğan Cömert.

İzmir’de parlayan Aydınlı futbolcular kuşağının temsilcilerinden biri de Doğan Akı. İzmir Liginin son yıllarında Altay’da oynadıktan sonra Milli Ligin ilk yıllarını Beşiktaş’ta geçirdi. İlk kez lig şampiyonluğu kazanan Beşiktaş kadrosunda yer alarak tarihe geçti.

dogan aki2

İki sezon Beşiktaş, dört sezon İzmirspor ve bir sezon Karşıyaka forması giymesine rağmen futbol camiasında Altaylı Doğan olarak biliniyor. Nitekim futbolu burada bıraktıktan sonra antrenörlük hayatına da yine Altay’da başladı. (Kaynak Fethi Aytuna-Dinyakos)

Milli Lig’de tarih yazan adam Özcan Altuğ

ozcan altug4

İzmirspor, 21 Şubat 1959’da Beykoz’la oynadığı ilk lig maçına işte bu kadroyla çıkmıştı. Soldan sağa ayaktakiler: Seyfi Talay, Necdet Elmasoğlu, Özcan Altuğ, Ali Erener, Cenap Doruk, Doğan Özkoç, Şaban Gülcan. Oturanlar: Nurettin Terzi, Cahit Ellier, Kamuran Soykıray, Aykut Akkor. (Demokrat İzmir)

Günümüzde Süper Lig adıyla anılan ulusal düzeydeki lig organizasyonu, 63 yıl önce – 21 Şubat 1959’da Milli Lig adıyla başlamıştı. Milli Lig’de ilk golü, İzmirspor sol açığı Özcan Altuğ, Sıtkı Taşer’in koruduğu Beykoz kalesine atarak tarihe geçti. Bir sonraki gün Yeni Asır Gazetesi’nde çıkan haberde gol şöyle anlatılıyordu: “11. dakikada Cenap’ın Ali’ye, onun da ortaya aktardığı topa mükemmel hamle yapan sol açık Özcan, Ekerbiçer’le Hasan’ın arasından rahatça sıyrıldı.

ozcan altug3

Ceza sahası içerisinde sert vuruşu Sıtkı’nın kapattığı zaviyeden kaleye girdi” Baskılı oyununu sürdüren İzmirspor, Cenap’ın 26. dakikada attığı golle ilk yarıyı 2-0 galip kapadı. 69. dakikada Beykoz, Şirzat’ın ayağından bir gol kazandı ve maç 2-1 İzmirspor’un galibiyetiyle bitti. (Kaynak: Fethi Aytuna-Dinyakos)