Erdoğan geçtiğimiz günlerde iki ayrı konuşmada dedi ki:

“…milletimizin gönlündeki Atatürk ile sonradan kavramsallaştırılan Atatürkçülük arasında büyük fark ortaya çıkmıştır” ve “CHP gibi amorf bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz, bu da böyle biline.” Erdoğan her iki konuşmasında, bir dönem paralardan Atatürk resminin çıkarılması nedeniyle İsmet İnönü ve CHP'yi suçladı. AKP’li Pendik Belediyesi daha da ileri gidip, cumhuriyetin 95. yılı için hazırladığı videoda Altı Ok’un tümüne sahip çıktı.

Tüm bunlar, önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’nin stratejisinin yine İnönü üzerinden ve halktan kopukluk vurgulanarak CHP’ye yüklenmek olacağını, Atatürk’ü seven AKP seçmenini kaybetmekten korktuklarını gösteriyor.

1925 tarih, 701 sayılı yasa ve 1926’da çıkan kararname ile ‘50, 100, 500 ve 1.000 liralık banknotların ön yüzlerinde Cumhurbaşkanı'nın resminin olması’ yasal bir zorunluluk iken, İnönü’yü haksız yere suçluyorlar. Suçlamayı yapanlar, İstanbul’daki yeni havaalanına ‘Atatürk’ adını vermediler, nedense. Antalya, Afyon, Konya, Bursa, Sakarya, Antakya, Kayseri, Rize, Giresun ve Eskişehir gibi birçok kentin statlarında ‘Atatürk’ adının AKP döneminde silinmesi de bir rastlantı mı acaba?

KILIÇDAROĞLU BU STRATEJİYE KARŞI NE YAPABİLİR?

Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya sarılabilir, sahip çıkabilir. Sözde değil, özde!

Halkın desteğine sahip gerçek Atatürkçüleri aday gösterebilir.

AKP’nin ve Erdoğan’ın uzaktan yakından Atatürkçülükle ilgisi olamayacağını örneklerle kanıtlayabilir; Erdoğan’a ve AKP’ye birçok soru yöneltebilir… Örnek mi?

AKP ‘KARŞI DEVRİM’ PARTİSİ Mİ?

AKP eski milletvekili Şamil Tayyar TGRT Haber'de bir canlı yayın programında şöyle konuştu:

“Açık bir şekilde söylüyorum; Adalet ve Kalkınma Partisi bir karşı devrim partisidir. Türkiye'de toplumun değerleriyle çelişen ve bağdaşmayan formatlama girişimine karşı oluşturulmuş siyasal bir harekettir.”

Kılıçdaroğlu AKP’lilere sorabilir, “Siz de aynı görüşte misiniz? Bu kişi hakkında disiplin işlemi yapıldı mı?” diye.

Söylenen sözleri Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesi ışığında sorgulayabilir.

Devrimlere ve Altı Ok’a, özellikle de laikliğe sımsıkı sarılıp, onları koruyabilir. ‘Adalet’ için yaptığı yürüyüşü ‘devrimler’ ve ‘laiklik’ için de yapabilir.

Halkın geniş kesimlerine, önceden CHP’ye oy vermemiş seçmene ulaşmanın yollarını arayabilir.

Atatürk’ümüze AKP’lilerden daha çok sahip çıkabilir.

Önümüzdeki yerel seçimlerde sandığa gitmemeyi veya CHP’ye oy vermemeyi düşünenlerin sayısını azaltmak istiyorsa eğer…