Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker.

Dikkatle izler olayı.

Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır.

Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır.

Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer.

O anda bilge düşünür:

***

“Benim bundan öğrendiğim şu oldu” der.

“Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir.

İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir.

İnsan, biraz daha düşününce, aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür.”

Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrenebileceği bilginin var olduğudur.

Bu yüzden ne varsa paylaş, senden de öğrenilecek bir şeyler vardır diğer insanlar için…

Her insanın bir hikâyesi ve söyleyecek bir sözü mutlaka vardır…

***

Bir öğrenci güreş sanatını öğrenmek için çok tanınmış bir güreş şampiyonuna gitmiş.

Yıllarca büyük bir istekle ve hayran olunacak şekilde çalışmış.

Bir gün ustasına sormuş:

“Bana öğreteceğin başka bir şey kaldı mı?”

Usta da: “Bugün öğretebileceğim her şeyi öğrendin” demiş.

***

Bu sözler genç güreşçiyi çok gururlandırmış ve hocasının yanından ayrılıp kendi yoluna gitmiş.

Ülkeyi dolaşmaya ve her yerde en iyi güreşçinin kendisi olduğunu hatta ünlü şampiyonu bile yenebileceğini söylemeye başlamış. Günler aylar birbirini kovalamış ve sonunda ustasıyla güreşmeye karar vermişler.

***

Binlerce insan ikisinin arasındaki maçı seyretmeye gelmiş.

Uzun ve eşit düzeyde giden bir güreş sonunda; usta öğrencisini şaşırtıcı bir oyunla yenmiş.

Nefesi kesilen öğrenci:

“Garip, bana bildiğin her şeyi öğretmiştin. Beni nasıl bilmediğim bir oyunla yendin?” diye sormuş. Ustası cevap vermiş:

“Genç dostum, doğru, sana o gün için bildiğim, ustalığımın sonucu olan her şeyi öğretmiştim, fakat takdir edersin ki sen benden ayrıldıktan sonra da ben, çalışmaya ve öğrenmeye devam ettim.”

***

Bizim de hayatımızı sürdürdüğümüz evren, her anıyla örnek dolu.

Koşuşturmaca içinde fark etmediğimiz çok şey var.

Acele ile gözten kaçırdığımız belki de kendi hayatımız.

Bu yüzden zaman en değerli eşyamız.

***

Teknoloji hatayıtımı kolaylaştırmak için var.

Bizi esir etmek için değil.

İnsan, çevresindeki diğer varlıklarla sosyal ilişki kurduğunda gelişir.

Gelişirken, etrafını da geliştirir.

***

Hergün yürüdüğümüz sokaktaki ağacın değişimini göremiyorsak, o sokakları bizlerle paylaşan diğer canlıları fark edemiyorsak sorun doğada değil bizdedir.

İşte bu yüzden yürürken başınızı kaldırın.

Bilgelik sadece okumak değil, aynı zamanda etrafını da anlamaktır.