Tarih tekerrürden ibarettir. Asırlık parti CHP tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir buhrandan geçmiyor. 1950’li yılların Menderes Hükümeti de CHP’yi kapatmak istemiş, Genel Başkan ve Milli Şef İsmet Paşa’yı tutuklamak ve siyasi yasak getirmek istemişti. Hatta CHP’nin yayın organı Ulus Gazetesi’ne sansür uygulamış gazete ve parti mallarında el koymaya çalışmıştı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar dahil hiç kimsenin uyarılarını dikkate almayan Adnan Menderes bu planlarında başarısız olmuştu.

Bugün yine CHP ele geçirilmeye, kapatılmaya, bir kaosa sürüklenmeye çalışılıyor ve bu kez bunu iktidar tek başına değil, partililerle yapıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu kaos ve ekonomik kriz ortamının en büyük mimarlarından birisi olan Kemal Kılıçdaroğlu bu sefer de kendi hırsları için CHP’yi ateşe atıyor. Muharrem İnce’yi sırf partiden ayrıldı ve seçime girdi diye iktidarın adamı olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu iktidara hizmet eden asıl kişinin kim olduğunu bugünlerde ortaya koyuyor.

İktidarın Açık Ortağı Kılıçdaroğlu

CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlediği 38. Olağan Kurultay’ında hiç beklemediği bir şekilde Özgür Özel’e karşı savaşı kaybeden Kılıçdaroğlu, partiye yeniden genel başkan olmak için iktidarın silahşörlüğünü üstleniyor.

Eski Genel Başkan 30 Haziran’da görülecek olan Kurultay Davası’nda partiyi kayyuma mı bırakalım diyerek ‘mutlak butlan’ kararıyla partiyi ele geçirmeyi planlıyor. Mevcut iktidarın 2024 yerel seçimini ezici bir farkla kaybetmesi ve olası bir erken seçimde en güçlü rakibini saf dışı bırakmak için devreye soktuğu Kurultay Davası Kılıçdaroğlu önceliğinde hedefine ulaşmayı planlıyor.

Siyasi Kaygı CHP’yi Uçuruma Sürüklüyor

Davaya birkaç gün kala, dün akşam saatlerinde CHP’li vekillerin Kılıçdaroğlu’na açık destek veren paylaşımları yargı sürecinde CHP’yi ikiye böldü. Zamansız yapılan, belki de bir şans Kılıçdaroğlu partiye geri döner umuduyla ve siyasi gelecek kaygısı güdülerek paylaşımlarda bulunan vekiller CHP’yi belki de bir uçuruma sürüklüyor. Bu dava sürecinde CHP Lideri Özel’e en çok destek verenlerden birisi de ABB Başkanı Mansur Yavaş oldu. Hem Kılıçdaroğlu’na çektiği rest hem de vekillerin paylaşım yapmasının ardından partinin ayrışmaması gerektiğini bir birlik içinde dava sürecinin atlatılması gerektiğini açık açık vurgulaması parti içindeki depremin net örneklerinden oldu.

CHP’de Yeni Bir 2018 Planı

Kılıçdaroğlu, partiyi tekeline aldığı ve kendi kararlarını tabana dayattığı süreçte halkın baskısıyla Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce’ye “Gel bakalım Muharrem” diyerek önce cumhurbaşkanlığını kaybettirmişti ve ardından genel kurulda kurduğu teşkilatlanmayla da seçimi kazanmıştı. O dönem Kılıçdaroğlu’nun bu hegomonyasına karşı Muharrem İnce kartını oynayan bazı partililer bu kez üst akıl olarak olası bir yargılanma durumuna karşı kesin lider bakış açısıyla İnce’yi Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkarmak için partiye geri çağırdı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, 24 Haziran’da büyük bir coşkuyla “Baba Ocağım” dediği partiye döndü. Bu dönüşü bazı trollerin büyük bir hata olarak nitelendirmesi partinin kendi içinde aldığı kararın doğruluğunu sosyal medya ve siyasi kulislerde kanıtlar hale geldi. Aynı trollerin Kılıçdaroğlu’na darbe yapıldı şekilde yorumlarda bulunması da bu sürecin nasıl işlediğine bir işaret.

CHP’de Soğuk İntikam Zamanı

CHP, 30 Haziran’da görülecek davada mutlak butlan kararı çıkması durumunda sonraki süreçte yapılacak bir genel kurulda Kılıçdaroğlu’nun karşına çıkaracak aday bulamayabilir. CHP genel başkanlığına adaylıklarını koyabilecek isimler hakkında oylamaya hile karıştırmaktan iddianame hazırlanan bazı isimler şunlar; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzBB Başkanı Dr. Cemil Tugay. Bu sürecin yıpratacağı ve muhtemel yargılanma süreci yaşayacak bir diğer isimde mevcut Genel Başkan Özgür Özel. CHP Yönetimi’nin böyle bir sürecin yaşanması durumunda güçlü bir başkan adayı arayışında uzlaştığı isim Muharrem İnce olabilir. Hem parti üst ve alt tabanındaki popülerliği hem de halk karşısında yarım kalan hikaye ve Kılıçdaroğlu’nun harcadığı genel başkan gözüyle bakılan İnce partiye bu stratejik hamle için dönmüş olabilir. CHP’nin son yıllarda bazı üyeleri, vekilleri ve belediye başkanlarının Atatürkçü çizgiden kopması parti destekçilerinin yoğun eleştirisine neden olmakta. İnce’nin siyasi düşünceleri, Atatürkçü ve birçok partiliye göre Milliyetçi bakışı süreci önde götürmesinde etkili olabilir.

CHP listelerinden seçime giren oyu %1 bile olmayan AKP uzantısı partilere vekillik veren Kılıçdaroğlu CHP’sini katıldığı bir programda eleştiren ve bu konuda uyaran İnce’nin öngördüğünün gerçek olması tabandaki bu adamın hakkı yendi düşüncesini arttırmıştı.

Yakın gelecekte bir CHP Genel Kurulu’nda başkanlık için Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşı karşıya geldiği senaryoyu izleyebiliriz. Beklemede kalın…