CHP; demokrasi, özgürlük, yargı, sosyal adalet gibi kavramların askıya alındığı, yeni anayasa yaklaşımı ile rejimin değişmesini öngören bir yapıda, parlamentonun çalışma koşulları itibariyle genel kurul ve komisyonlarda etkin olamayan, oradaki varlığı ile iktidarın içte ve dıştaki olumsuz uygulamalarına ortak olma durumuna düşmemelidir.
Trump'un seçilmesiyle, küreselleşmeden uzaklaşarak "KORUMACI" bir siyasete yönelen dünyada, kısa bir zaman dilimi içerisinde Avusturya, İtalya, Fransa, Hollanda, İngiltere'de bu yaklaşımı paylaşan sağ iktidarların iş başına gelme olasılığına karşı, bireyi, insan haklarını, özgürlükleri ön plana çıkaran yeni bir sosyal, ekonomik ve siyasal yaklaşıma ihtiyaç vardır. Bunları öngören CHP'nin Meclis'ten çekilmesi, Erdoğan'ın Bahçeli ile birlikte uygulamayı düşündüğü anayasa ve rejim değişikliğinin zamanlamasını bozacak bir erken seçimi gündeme getirecektir. Parlamenter rejimi savunan CHP, bu seçimle parlamento da işlevini yerine getirecek bir çoğunluk elde edebilir. Bu denenmeli, buna göre hazırlanılmalı, Erdoğan'ın oyunu bozulmalıdır. Yeni Türkiye odur.
NOT: Bunun dışında geçen hafta ülke gündeminde iki olay daha vardı. Biri cinsel taciz ile ilgili AKP'li altı milletvekilinin bu suçların affı ile verdikleri önerge. Bu milletvekillerinin yakınlarının bundan yararlanıp yararlanamayacağı araştırılmalı.
İkincisi Kıbrıs Barış Harekatı'nın kutlama yıldönümünde harekatı yapan Bülent Ecevit'in eşine alt kademeleri tarafından 15 Temmuz'da esir alınan komutanların takındıkları tavır. İkisi de düşündürücüdür.