‘’Asgari Ücret’’; şarkıda söylendiği gibi ‘’varlığı bir dert, yokluğu yara…’’
Asgari Ücret; Türkiye’nin bitmeyen gündemidir.
Her 6 ay da bir Türkiye’de asgari ücret ‘’zam oranı’’ tartışmaları başlar, yeni yılın Ocak ayın da zam oranı belli olur, ama tartışma bitmez.
Çünkü verilen zam ve ücret yeterli olmaz.
Peki nedir bu ‘’Asgari Ücretin’’ tanımı ?
Asgari Ücret , diğer adıyla ‘’minimum ücret’’ ; ‘’ işçilere yasal olarak ödenebilecek en düşük maaş tutarıdır’’.
Peki Asgari Ücret nereden çıktı?
Asgari Ücretin, 114 yıllık tarihi var. Dünya’da ilk olarak Avusturalya ve Yeni Zelanda’da uygulandı. 1900’lü yılların başında da Avrupa ülkeleri uygulamaya başladı.
Türkiye’de asgari ücret 1936 tarihli iş kanunu ile mevzuata girdi. Ama, uygulaması 1951 yılına kadar gerçekleşmedi.1951’den 1967’ye kadar geçen süre içinde asgari ücret, mahalli komisyonlar tarafından belirlendi.
Asgari Ücret tespit komisyonu uygulaması 1967 yılından sonra başladı. İLO’ nun asgari ücret belirleme yöntemini Türkiye 1973 yılında imzalandı 1974 yılında onaylandı.
1974-1976 yılları arasında ilk tespit edilen ücret 1200 TL oldu.1976-77 yılında yüzde 50 artışla 1800 TL, 1978-79 yılında yüzde 83.3 artışla 3 bin 300 TL, 1981-82 yılarında yüzde 85.2 artışla 10 bin lira oldu.
En yüksek artış ise, 1 Eylül 1995- 31 Temmuz 1996 yılları arasında yapılan yüzde 102.7’lik zam Türkiye ekonomisini denetleyen IMF’nin dikkatini çekti.
IMF 1. Başkan Yardımcısı Anne Krueger 2005 yılında ‘Türkiye’de asgari ücret çok yüksek’’ açıklaması yapınca olanlar oldu.
Bu tarihten sonra asgari ücret artışları dirhem dirhem oldu.
Ve Asgari Ücretli için zor ve kötü yıllar başladı.
2007 yılında asgari ücrete yüzde 5.9 oranında zam yapıldı ve 380 TL’den 403 TL’ye yükseldi. Artış 23 lira oldu.
Gelelim günümüze;
Asgari ücret tutarı 22 bin 104 lira ile 552 dolar alınıyor.
2008’de 371 dolar, 2016’da 430 dolar 2022 yılında asgari ücretle 298 dolar alınabiliyordu.
Bugün asgari ücretle 2 çeyrek altın alınabiliyor.
1970 yılında alınan asgari ücretle 30 çeyrek altın, 1992 yılında asgari ücretle 12 çeyrek altın, 2002’de 7 çeyrek altın alınabiliyordu.
Merkez Bankası yıllık ortalama cumhuriyet altını fiyatlarına göre, AKP iktidara geldiğinde 2003 yılında 2.5 cumhuriyet altını alınıyordu.2022 yılı net asgari ücret ile 9 Cumhuriyet altını alınıyor. Bugün 22 bin 104 TL olan asgari ücret ile cumhuriyet altını alınamıyor. Çünkü, 1 cumhuriyet altını 27 bin 338 lira.
Asgari ücretin alım gücü azalırken asgari ücretle çalışan sayısı arttı.
Bir anlamda Türkiye Asgari Ücretliler ülkesi oldu.
Türkiye’de 13 milyon asgari ücretli çalışan bulunuyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de çalışan sayısı 15 milyon73 bin kişi.
8.5 milyon kişi ise asgari ücret ve altında ücretle çalışıyor.
Bir başka tespite göre, özel sektör işçilerinin yüzde 65’i asgari ücretli. Hatta özel sektör işçilerinin yüzde 21.7’si asgari ücrete erişemiyor. Kayıt dışı çalışanlarında dörtte üçü asgari ücrete erişemiyor.
Bir başka acı gerçek, kadınların yüzde 60’ı asgari ücretle çalışıyor.
Asgari Ücretin mimarı Avrupa’da durum ne?
Avrupa’da çalışanların yüzde 9’u asgari ücret alıyor. Ücretli çalışanların Hollanda da yüzde 3’ü, Almanya’da yüzde 5’i, Fransa’da yüzde 8’i asgari ücret alıyor.
Peki, Türkiye’de asgari ücretli çalışan sayısının yükselme nedeni ne?
-Çalışmak isteyen kişi sayısına yetecek iş olanağı yok. Dışarıda ne kadar çok işsiz varsa içeride ücretler o kadar baskılanıyor.
-Asgari ücret ile diğer ücretliler arasındaki makas kapandı.
Asgari ücret ortalama ücretin yerini aldı.
Asgari ücret kayıt dışı ödemenin kapısı oldu. İşveren SGK primini daha az ödemek için çalışanını asgari ücretli gösterirken ücret farkını açıktan ödedi.
Sendikalaşmanın engellenmesi. Toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı düştükçe asgari ücretli sayısı artıyor.
Artık Türkiye’de asgari ücret büyük çalışan kitlesinin durumunu belirliyor
Asgari Ücretli çalışan sayısını düşürmek devletin öncelikli görevi olmalı.
İşveren işyerinde belli sayıda asgari ücretli çalıştırabilmeli.
Öncelikle sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı. Çünkü, çalışan asgari ücretle işe başlasa dahi, bu süre ‘’sınırlı’’ olmalı. İşveren çalışanına asgari ücretin üstünde performansa göre yıllık artışlar yapmalı. Sendikalarda işçiler adına bunun takipçisi olmalı.
Asgari Ücrete, ne kadar zam yapılırsa yapılsın, yapılan ücret artışı ‘’otomatik olarak fiyatlara yansıyor’’ iddiaları var.
Niye ? Çünkü piyasa denetimsiz.
Ayrıca, İstanbul veya Büyükşehirlerde yaşam ile daha küçük illerdeki yaşam ‘’ekonomik’’ açıdan aynı değil. Bu nedenle, ‘’Yerel asgari ücret’’ sistemi belirlenmeli. Türkiye 3 bölgeye ayrılarak, asgari ücrete bölgesel zam yapılmalı.
Düşük ücret mutsuzluğa ve verimsizliğe yol açıyor. Devlet çalışanın mutlu olmasını istiyorsa çalışma hayatı düzeni yeniden sağlanmalı.
Muhalefet Partileri Asgari Ücrete Temmuz ayında da zam yapılmasını istiyor. Asgari Ücretin Temmuz ayında CHP 30 bin lira, İYİ Parti 29 bin 850 lira olmasını öneriyor.
Ama şimdilik bu taleplere hükümetin kulakları tıkalı gibi. O nedenle çalışanların sesi daha yüksek çıkmalı.
Asgari Ücrete ve çalışma hayatına yeni düzenlemeler getirilmediği sürece bizim gündemimiz ‘’Asgari Ücrete ne kadar zam yapılacak?’’ olarak kalacaktır.
Ve hangi hükümet gelirse gelsin bu tartışma bitmez. Bu nedenle çalışanlar haklarını ararsa ve ücret pazarlığı yaparsa bu tartışmalar son bulur.
Yazıyı Romalı tarihçi Sallustius’un ‘’Her insan kendi kaderinin mimarıdır’’.