Kemalpaşa'nın Sarılar Köyü'nde görüp tanıştığım, gerek Gazete9Eylül'ün, gerekse benim köşe yazılırımın takipçilerinden Mehmet Uysal, yeni yıla girerken İzmir'de ziyareteme geldi. Yanındaki köylüsü olan gence beni "İzmir aşığı" diye tanıtıp "abim gerçekten 'İzmir' diye yazısına başladı mı, gerisini okumaya doyamıyorum; sahi, nasıl oluyor bu? " deyince ne cevap vereceğimi şaşırdım. Yani sevinç ve mahcubiyet karışımı bir duyguya kapıldım.

Mehmet Uysal'ı kıracak değilim ya!

Eh! Cahit Külebi' nin "Atatatürk'e ağıt" adlı şiirinde "İzmir'in denizi kız, kızı deniz/ sokakları hem kız, hem deniz kokar." deyişine çağrışımla "İzmir'in iki yakasından vefa akar ve de saygı kokar" demeyi uygun buldum. Öyle ya, gerek siyasette, gerek sanayide, gerekse sporda bu sıfata uygun sayısız dostumuz var. Körfez'in karşı yakasında "Vefa adamı" Sancar Maruflu, beri yakasında da Türkiye Futbol Adamları Derneği'nin (TÜRFAD) yıllardır düzenlediği "İnsanlar yaşarken de anılmalıdır" gecelerin ana temasındaki gibi "Vefa ve saygı" kokmuyor mu!..

* * *

Eh! 31 Mart Yerel Seçimleri dolayısı ile, yani "Seçim sathı mailine" girerken siyasetçilerin "vefa ve saygıyı" unutacaklarını! varsayarak 21 yıldır "Taçsız Kral"ımız, İzmirli Metin Oktay'ı, düzenlediği şireketler arası futbol turnuvalarıyla anan bir futbol adamı Faik Köksal'ı köşeme davet ettim.

Mithatpaşa Sanat Okulu öğretmeni bir babanın "futbol odaklı" üç çocuğunun ortancası olan 1946 doğumlu Faik Köksal, eski amatör kümenin sayılı takımlarından Hilalspor'da ağabeyi rahmetli Ünal Köksal, kardeşi kaleci Erkan Köksal'la birlikte futbol oynamış; sonra da kendisini spora adamlığına adamış dürüst karakterli bir kişi...

Faik Köksal, ESHOT'ta görevine devam ederken Feyyaz Turgul Hoca'nın açtığı futbol hakem kursunu bitirip futbol hakemliğine başlamış, Türkiye liglerinin her kademesinde görev yapmış. Hakemliği için şöyle diyor; "Ancak amatör küme müsabakalarında o takımların ne zorluklarla sahaya çıkabildiklerini bildiğim için, önemseyerek adil olmaya özen göstererek yönettim.16 yıllık hakemlik hayatımın 14 yılını Hakem Dayanışma Derneği'nde yönetici olarak sürdürdüm."

***

'Neden Metin Oktay turnuvaları?' sorumu da şöyle özetliyor; "1990 yılında hakemliği bıraktıktan sonra Türkiye liglerinde gözlemciliğe devam ettim. 1991 yılında Metin Oktay'ın vefatına çok üzüldüm. İstanbul'a giderek Metin Oktay'ın eşi Servet Hanım ve manevi oğlu ile Etap Marmara Oteli'nde buluşup onun adını yaşatmak amacı ile İzmir'de turnuva başlatmak istediğimi, lisansız kesime spor yaptırmak amacında olduğumu söyledim. Memnuniyetle karşıladılar. İzmir'e döndüğümde Foto Maç'tan rahmetli Ceyhan Gür'le biraraya geldim. Spor İl Müdürü Bahri Vreskala ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'la görüştüm. Ardından Konak Belediye Başkanımızla da görüşüp şehrin muhtelif yerlerine afişler asarak turnuvayı duyurdum... 102 şirket takımından 2 binin üzerinde sporcunun katıldığı turnuva 3 ay sürdü. 27 yıldır Metin Oktay ligi aralıksız devam ediyor. Şu anda 28. Metin Oktay Şirketler Liğinin 3'ncü haftası oynanıyor. Bugüne kadar Mazhar Zorlu, Esin Özgener,  Süleyman Saba ve Cumhuriyet Kupası turnuvalarımız devam ediyor... 27 senedir devam eden turnuvalarımıza destek veren tüm Konak Belediye Başkanlarımıza teşekkürler ediyorum..."

***

50 yıllık evli olan Faik Köksal'ın spor öğretmeni bir kızı, oğlu gibi sevdiği bir damadı, Yaşar Üniversitesi'nde okuyan Ege adında bir torunu var.

Amacı da şu: Spor ve spora gönül verenlere hizmet etmek, sağlığı el verdiği müddetçe de bunu zevkle yapmak...