Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun’un İlkses TV’de hazırladığı “İzmir’de hava kirliliği alarm veriyor programına Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Ali Osman Karababa ile 9 Eylül Gazetesi Çevre Yazarı olarak ben konuk oldum. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre Türkiye’de 70 bine yakın insan hava kirliliği nedeni ile yaşamını yitiriyor ve onbinlerce insan TEMİZ HAVA soluyamadığı için çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele ederken tedavi masrafları ülke ekonomisine çok ağır oluyor.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, İzmir’in hava kirliliğinin ana nedenleri sorusuna "İzmir’de kent içinde yer alan iki çimento fabrikası, Çiğli’deki Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Aliağa’da bulunan sanayi tesisleri nedeniyle ciddi bir hava kirliliği var. Bunun yanı sıra trafik yoğunluğu ve kış aylarında evsel ısınma da kirliliği artıran faktörler arasında. İzmir'in kentleşme planı, hakim rüzgarların kirli havayı uzaklaştırmasını engelliyor” yanıtını verdi. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, dünyada her yıl hava kirliliği nedeniyle çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere yaklaşık 8 milyon insanın yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karababa, “Hava kirliliği özellikle doku beslenmesinin bozulması, kalp krizi, felç, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı (KOAH) ve kanser açısından risk etmenidir.

HAVA KİRLİLİĞİNDE KALP KRİZİ VE FELÇ RİSKİ VAR

Hava kirliliği aynı zamanda solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanmayı kolaylaştırır ve bu hastalıkların iyileşme sürelerinin uzamasına neden olur. Dış ortam hava kirliliğine bağlı ölümlerin yüzde 80’i kalp hastalıkları ve felç, yüzde 20’si ise solunum hastalıkları ve kanserlere bağlanmaktadır. Bilimsel çalışmalar küçük çocuklarda hava kirliliği ile solunum fonksiyonu gelişimi, solunum yolu enfeksiyonları ve astım arasında anlamlı ilişki bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca hava kirliliğine maruz kalmakla düşük doğum ağırlığı ve erken doğum gibi doğuma ilişkin süreçler de olumsuz etkilenebilmektedir. 2024 yılı World Air Quality raporunda EN KÖTÜ HAVA sıralamasında Türkiye 41’nci sırada. Aynı rapora göre İzmir, dünyada değerlendirilen 8 bin 954 kent içinde hava kirliliği açısından 1511 sırada " şeklinde konuştu.

EN AŞIRI KİRLETİCİ KÖMÜR VE TERMİK SANTRALAR

Konuşmamda hava kirliliğine en zararlı karbondioksit gazının bulunduğu kömür tüketiminde Türkiye’nin dünyada 4’ncü sırada yer aldığını belirterek şunları söyledim; Türkiye’de 2030 yılına kadar kömüre 9 milyar dolar alım garantisi verildi. Yapılan analizlere göre son 10 yılda kömürden elektrik üretimi iki katına ulaştı. Türkiye kömürden elektrik üretiminde Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada, 50 tane kömürle elektrik üreten santral var. Isınma konusunda hala fosil yakıtlar olan odun, kömür ve petrol ürünleri kullanılıyor. Diğer bir kirletici ise otomobiller. İzmir’de kayıtlı 1 milyon 450 bin araç var. Her gün dörtte biri trafiğe çıksa 300 bin araç yapar. 10 kilometrede 1 litre benzinin yakılması ile 2,5 kg karbondioksit ve 1 litre dizel yakıtın yakılması ile 3 kg karbondioksit gazı havaya karışıyor. Bir diğer unsan ise kirli havayı temizleyen ormanların bir bir yanarak yok olmasıdır. Orman yangınları sırasında siyah karbon adı verilen bir kirletici ortaya çıkıyor ve havayı kirletiyor. Siyah karbon, en yaygın olarak bilinen sera gazı olan karbondioksitin küresel ısıtma etkisinden 460-1500 katı daha büyük bir etki yaratıyor. 2025 yılında 80 bin hektar ormanlık alan yandı”

ÜLKE VE KENT YÖNETİCİLERİ ŞEFFAF OLMALI

Konuşmamda ülke ve kent yöneticilerine Türkiye’de, Birleşmiş Milletler’den de önce Anayasamızda sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı yurttaşlarımıza tanındığını, sağlık ile temiz hava arasındaki ilişkinin araştırılması ve bilimsel bilginin topluma ulaştırılması gerektiğini belirterek yapılmasıgerekenleri sıraladım. Hava kirliliği sistematik olarak izlenmeli ve şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, Dünya Sağlık Örgütü hava kalitesi kılavuzuyla uyumlu şekilde hava kirleticileri sınırlamak için gerekli yasalar çıkarılmalı ve ödünsüz uygulanmalı, kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıt bazlı enerji üretiminden uzaklaşılmalı, yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmalı, Enerji, ulaşım, sanayi, ısınma, kent ve atık politikaları, yurttaşların sağlıklı bir çevrede yaşama ve temiz hava hakkı perspektifi ile yeniden tasarlanmalı ve zaman kaybetmeksizin uygulamaya geçirilmelidir, Fosilsiz bir dünyaya geçerken kömür ve diğer fosil yakıtlara dayalı sektörlerde çalışanlar için adil geçiş programı ile insan onuruna yakışır ekonomik ve sosyal güvence sağlanmalı”. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Torun, kirli havanın oluştuğu bu aylarda alt solunum yolları enfeksiyonları grip nesle gibi hastalıkların çok sık görüldüğüne dikkat çekti.

Philip Morris Çalışanları Torbolı’da 3 Bin Fidan Dikti

BRAVO… Philip Morris çalışanları Torbolı’da 3 bin fidan dikti

Hava kirliliğini önleyici etkenlerin başında ormanlar geldiğini sık sık yazıyorum. Biliyorsunuz 2025 yılı yaz mevsiminde zümrüt gibi ormanlarımız dikkatsizlik, sorumsuzluk ve ard niyetli kişiler tarafından yakıldı. 80 bin hektar ormanlık alanımız yandı. Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsak ormanlarımızı tekrar yeşertmemiz gerekiyor. Philip Morris Türkiye çalışanları ve aileleri, nisan ayında Torbalı Ormanköy mevkiinde 2000 fidanı toprakla buluşturmuşlardı. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde de 1000 ağaç fidanı daha diktiler. Philip Morris Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Güney Altıntaş “Ağaç ve ormanların ekosistemdeki rolüne ilişkin bilinci güçlendirmek istiyoruz. Gönüllülerin sahadaki emeğiyle, 2025’te iki farklı tarihte binlerce fidanı toprakla buluşturduk. Ekosistemin dengesini güçlendiren, biyoçeşitliliği koruyan ve toplumsal farkındalığı büyüten ağaçlandırma çalışmaları için kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil paydaşlarımızla iş birliğimizi artırarak sürdürmeyiz” dedi.

Bergamalı Çiftçi Marula 2 Lira Verilince Isyan Etti

Bergamalı çiftçi marula 2 lira verilince isyan etti

Geçen haftaki ÇEVRE-YAŞAM köşesinde “Çiftçilerin bankalara borcu bir trilyon 110 milyar lira. ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN VAZGEÇERSE BEDELİ AĞIR OLUR” başlığı ile 2025 yılı Kasım ayında Türkiye genelinde 63 traktör, 5 bin 826 tarla ve 32 tarım makinesinin icra yoluyla satışa çıkarıldığını yazmıştı. 3-4 gün sonra Bergamalı marul üreticisi Süleyman instegram hesabından paylaştığı “Bir kiloyu geçen kıvırcık marulun tanesine 2 lira verdiler. Pazarda 30-40 lira, manavda 50-60 lira satılıyor. Böyle adaletsizlik olur mu?. Mazot ve tohum maliyeti 6-7 lira. Biz emeğimiz ne olacak, satarsam şerefsizim koyunları sokacağım yiyip etlenip süt versinler daha iyi” diyerek isyan etti.