Tarih 14 Temmuz 1996. Tayyip Erdoğan henüz İstanbul Belediye Başkanı. Milliyet Gazetesi'nden Nilgün Cerrahoğlu'na aynen şunları söylüyor.

"Demokrasi bir tramvaydır. Gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz. Demokrasi amaç değil araçtır."

Ne kadar açık bir itiraf değil mi? Şartlar oluşunca demokrasiyi terk edeceklerini açık açık söylüyor. Daha önce de Necmettin Erbakan “Kadayıfın altının kızarmasını bekleyeceğiz”, “Kanlı mı olacak kansız mi” dememiş miydi?

Gerçi Erdoğan daha sonra yaptığı bir açıklamada, araçların da amaçlar kadar meşru olduğunu söyleyecekti ama AKP kurulduktan sonraki icraatlar hiç de bu yönde olmayacaktı.

Esasen AKP'yi kuran kadrolar demokrasiyi dışlayan bir gelenekten gelmekle birlikte, iktidarlarını kurmak ve güçlendirmek için onu kullanmayı hep sürdürdüler. Ancak dinci ideolojik programlarını adım-adım uygulamaktan da hiç vazgeçmediler. Yıllarca hain FETÖ ile işbirliği yaparak orduyu, yargıyı, milli eğitimi tasfiye ettiler. Atatürkçü yurtsever subaylar zindanlara tıkıldı. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını yitirdi. Orta öğretimin imam-hatipleştirilmesi, üniversitelerin medreseleşmesi çabalarına hiç ara vermediler.

15 yılda ne istedilerse yaptılar. Doymadılar, şimdi tek adama endeksli, ülkeyi dinci-faşist diktatörlüğe sürükleyebilecek yeni bir rejim değişikliği peşindeler.

Özgürlüklere tahammülleri yok. İnsan haklarına yabancılar. Hukuk tanımıyorlar. Adalet duyguları körelmiş. Tek amaçları var; yasama, yürütme, yargı yetkilerinin tek adamın elinde toplanması. Parlamento, hukuk umurlarında değil. Tramvaydan inme zamanını 2023 olarak planlamışlardı, şimdi bu Anayasa değişikliğiyle 2019'a çekiyorlar.

Açık açık da söylüyorlar, 90 yıllık parantezi kapatacaklarını, reklam arasının bittiğini ifade ediyorlar.

Muhalif görüşlere tahammülleri yok. Şimdiden "Hayır" diyen 80 kişiyi gözaltına aldılar. Hiç sıkılmadan karşı çıkanları teröristlikle suçluyorlar. Alçakça iç savaş tehdidinde bulunuyorlar. Amaçları umutsuz, ürkek, korkak, mutsuz, sinmiş, bıkmış bir muhalefet yaratmak...

Bu arada Başbakan da tehdit ediyor;

"Değişime direnenler yok olacak"

Değişimin ilk önce Başbakanlık makamını yok edeceğini sanki bilmiyor.