Stres bütün kötülüklerin anası! Ben değil bilim söylüyor bunu. Endişe, kaygı, üzüntü, korku gibi duygular strese, stres de fiziksel hastalıklara yol açıyor. O yüzden beynin işleyişi konusunda çalışan nörobilimciler “Aman ha, stresi hayatınızdan uzak tutun. Aklınızdan sizi kötü hissettiren düşünceler geçtiği anda bunları durdurun yerine güzel düşünceler koyun” diyor.

İyi diyorlar, güzel diyorlar da bizim ülkede bunu yapabilmek için gazete, televizyon, radyo ve internetten (ve hatta insanlardan) uzak durmak lazım. Çevremizde olup biten ne varsa gözümüzü kulağımızı kapatabilsek stres mitres kalmayacak ama işin o kısmı birazcık zor. Bilim insanlarının acilen stres-savar şeklinde bir cihaz tasarlaması lazım!

***

Aslında ben, mesleğime inat, sinir katsayımı artıracak tarzdaki haberlerden olabildiğince uzak duruyorum. “Bu kadarı da olmaz arkadaş” dedirten olaylara gülüp geçmeye gayret ediyorum. Sosyal medyada mümkün mertebe beni gülümsetecek hesapları takip ediyorum. İçimi açacak, ufkumu genişletecek, hücrelerime iyi gelecek türde kitaplar okuyorum. Sevdiğim insanları hayatımda tutuyorum.

Buna rağmen stres-yaratıcılar bazen kapıdan bacadan sızıyor!

***

Tam keyfim yerinde diyorum, Zonguldak’ta üst düzey planlamanın eseri olan yolun! şiddetli dalgalar nedeniyle 3. kez zarar görmesinin nazardan olduğunu; buna çare olarak da kurban kesildiğini okuyorum. Bütün suçu masum bir hayvanın omuzlarına yükleyen insana ne tepki versem, şaşırıyorum!

“Stres, bugün beni ele geçiremeyeceksin!” diye azimle kalkıyorum yataktan… Şöyle bir sosyal medyaya bakıyorum; terk edilmiş köpekler… Her yerde. Boynu büyük, gözlerinde derin bir yalnızlık ve umutsuzlukla bakmışlar objektife… Renk renk, boy boy, cins cins, her yaştan CAN. Hepsi de yuva arıyor. Bir değil, 10 değil, 100 değil… Ne olacak bu işin sonu, diye düşünmemek, üzülmemek elde mi?

Dışarı çıkayım, soğuk moğuk hiç olmazsa az buçuk oksijen alırım, diyorum. Lise formalı bir genç bana doğru gelirken yüzündeki maskeyi çıkarıp, şak diye yere atıyor… Yürüyüp geçiyor yanımdan. Haydaaa! İçimden bağırıp çağırmak geçiyor. “Ya sen ne biçim insansın, ne diye pis maskeni yere atıyorsun, 10 adım ileride çöp var. Ne olur birazcık sabredip çöpünü çöp tenekesine atsan. Anneniz babanız sizi böyle mi yetiştiriyor” demek istiyorum! Oksijen yerine sinir sahibi oluyorum.

***

Demem o ki, stresten kaçmak her geçen gün zorlaşıyor. Ama pes etmek yok!

Ben her şeye rağmen, insanüstü stres savma mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Derin nefesler alıp, hayatımdaki güzellikleri düşünmeye; sevdiklerimle vakit geçirip güzel enerjilerle bünyemi doldurmaya; müzikle ve kitaplarla ruhumu beslemeye; bol bol kahkaha atacağım dizi ve filmlerle bağışıklık sistemimi desteklemeye devam ediyorum. Size de öneririm.

***

Sahipsiz canlar için Özdilek’ten destek

İzmir’de hizmet veren Özdilek AVM, sahipsiz sokak hayvanları yararına yaptığı çalışmaları sürdürüyor. Hayvan Hakları Federasyonu - HAYTAP’ın tüm geliri sokak hayvanlarının bakım ve tedavilerinde kullanılan takvimlerinden satın alan Özdilek AVM, müşterilerini de bu özel projeye destek için teşvik ediyor. Özdilek AVM’den 50 TL ve üzerinde evcil hayvan mama alışverişi yapanlara HAYTAP 2022 Masa Takvimi ücretsiz olarak hediye ediliyor.

 Özdilek ile işbirliklerinin uzun yıllardır başarıyla devam ettiğini söyleyen HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder, “Senelerdir can dostların beslenmesine yardımcı olan AVM, yine sosyal sorumluluk projesiyle HAYTAP takvimlerinden alıp destek olmaktadır. Her AVM’ye örnek olmasını ve bereketlerinin artmasını diliyorum” dedi.

***

Kimi Takip Etsek?

Kuantum fizikçisi Daniel Kordan, tutkusu olan fotoğrafçılığı zamanla profesyonel anlamda da yapmaya başladı. Instagram’da tam bir harikalar diyarı diyebileceğim @danielkordan hesabını 1.8 milyon kişi takip ediyor. Dünyanın birçok yerine seyahat ederek eşsiz enstantaneler yakalayan Kordan’ın fotoğrafları sizi de büyüleyecek.

***

Haftanın Karesi

Uçakta arka koltuktaki yolcuyu görür görmez onunla arkadaş olmak isteyen ve kendini sevdirmek için şekilden şekle giren bu tatlı golden köpeğin fotoğraflarıyla hafta sonuna keyifle girelim…

Fotoğraf: @hugoandursula/Instagram