Bu soruya "olmaz, olmamalı" diyecek milyonlarca insan vardır bizim ülkede.

En üzücü olanı da sokakta hayvan olmaması gerektiğini düşünen yerel yöneticiler bence. Çünkü vatandaş sadece fikrini beyan ediyor. Oysaki yasaların hayvanların korunması ve bakılması yönünde görev verdiği yöneticilerin sorumluluğu farklı. Onların da "Sokakta hayvan olmamalı" güruhunun içinde yer alması bu açıdan biraz iç karartıcı.

Sorsanız hemen "Ama Avrupa'da da sokak hayvanı yok" der; taleplerinin "medeni" olduğunu savunurlar.

Peki Avrupa'da kimse sokağa kedisini, köpeğini atabilir mi?

Bizim gibi sorumsuzca hayvan alıp sonra da "Bakamadım yeeaaa neyse" deyip kapı önüne koyuyorlar mı?

Toplum bilinci üst seviyede. Bakamayacak olsalar dahi hayvanlarını sokağa terk etmek yerine sahiplendiriyorlar. Zaten yasalar ve denetim mekanizması öyle iyi çalışıyor ki, sıkıysa sokağa hayvan at bakalım, halin ne oluyor?

Peki o 'sokaklarında hayvan olmayan Avrupa'nın hayvan barınakları ile bizim toplama kampından hallice barınaklarımız hiç benzerlik gösteriyor mu? İnternetten bir zahmet araştırın bakalım?

Avrupa'da sokakta göreceğiniz tüm hayvanlar sahipli. Her 3 kişiden 2'sinde en az bir tane köpek var. Üstelik sokaklarında köpek pisliği de bulamazsınız. Ellerinde poşetleri ile dolaşıyor hayvan sahipleri. Hayvan besleyerek aldıkları sorumluluğu biliyor, kentlerini de en az evleri kadar sevip, sahip çıkıp pisletmiyor.

Bizde köpek sahiplenen daha aldığı sorumluluğun bilincinde bile değil. Köpeğini her yere pisletip rahat rahat yürüyüp gidiyor.

* * *

Avrupa gibi olalım diyenlere soruyorum. Bu kafayla nasıl olacağız?

Pek imkan dahilinde değil ya, diyelim ki tüm sokak hayvanlarını topladık ve barınaklara doldurduk.

Bakkaldan ekmek alır gibi gidip her önüne gelenin, her heves edenin rahatça kedi köpek alabildiği ve sonra da herhangi bir yaptırımla karşılaşmadan sokağa atabildiği bir ülkede sizce sokaklar 3 yıla, bilemedin 5 yıla yine kedi köpek dolmaz mı?

Her 5 yılda bir sahibinden tekme yemiş hayvana bir tekme de biz vurup toplayıp barınağa mı atacağız? Barınağa sığmayanları da itlaf eder geçeriz artık! Alt tarafı can; bizim ülkede sudan ucuz birşey nasıl olsa!

Avrupa'da sokak hayvanı olmadığı doğru. Oradaki her hayvanın bir evi, sahibi var. Yemyeşil kentlerde yaşayan ve terk edilmeyen hayvanların diyarı orası. Bizimse o noktaya gelmemiz pek olası görünmüyor.

Yapmamız gereken denetimle, yasalarla, kararlı önlemlerle sokağa terkleri durdurmak.

Eşzamanlı kısırlaştırma ile sokaktaki hayvan nüfusunu kontrol altına almak.

Barınak haricinde bir yerden hayvan sahiplenmeyi imkansız hale getirmek.

Özel ırkların üretim çiftliklerini de sıkı kurallar ve denetim mekanizması ile kontrol altında tutmak. Gerekirse belli bir süre için üretimi durdurmak.

Sahiplenilen her hayvanın anında kayıt altına alınması, sokakta bulunduğu anda sahibine ulaşılması da sağlanabilir. Terk edene ağır cezalar verilerek, gerçekten sorumluluk alabilecek insanlar dışında hayvan sahiplenmek caydırıcı hale getirilebilir. Böylece ömür boyu can dostunu sevip bakacak insanlar dışında kalanlar, sonradan terk edecekleri hayvanları alıp günaha girmez.