Geçen yazımda, değerli arkadaşım Dr. Alpaslan Bilen’in armağanı olan “Altı Bardakta Dünya Tarihi” adlı kitaptan söz ederek “bira” hakkında bilgiler aktarmıştım. Tom Sandage’in bira, şarap ve damıtık içkiler ile çay, kahve ve Coca Cola’nın tarihini anlattığı kitap çok ilginç.
Şair John Ciardi’nin “Fermentasyon ile uygarlık birbirinden ayrılamaz,” sözü ile başlayalım şarabı anlatmaya:
Bira kadar eski olmasa da şarabın, 7-8 bin yıl önce (!) Gürcistan’da keşfedildiğine inanılır. Üzümden önce ilk şarabın fermente baldan yapıldığı düşünülmektedir.
Yunan Mitolojisine göre, Mezopotamya’daki bira kültürü öylesine köklüymüş ki, bir ara oraya giden Şarap Tanrısı Dionysos, bira içmesi için kendisine yapılan baskılardan ancak kaçarak kurtulmuş!
Ancak çok geçmeden bu bölgede de şarap kültürü yerleşmiş. Babil Kralı Nabunaid(MÖ 539) ; “Benim ülkemde daha önce bulunmayan dağların birası şarap, artık bol,” diye müjde vermiş.
Yunanlılar, Symposion denen partilerde şarabı suyla karıştırarak içerlermiş. Onlar için şarap içmek, incelik ve uygarlıkla eş anlamlı olduğundan sarhoş olmak istemezlermiş.
Platon: “Bir insanın karakterini sınamanın en iyi yolu, birlikte şarap içmektir,” diyor ve ekliyor; Şarap biraya, eski şaraplar ise taze şaraplara tercih edilmelidir.
Atina geleneğine göre ilk üç kadeh şarap adak olarak yere dökülür ya da ağza alınıp yere tükürülürmüş; ilki Tanrılar Tanrısı Zeus, diğeri Şarap Tanrısı Dionysos, üçüncüsü de ölen kahramanlar için…
Ve bir Roma mezar taşında şöyle bir yazı varmış;
“Vücutlarımızı harap eden; hamam, şarap ve sekstir. Fakat, hamam, şarap ve seksten başka yaşamı yaşanmaya değer kılan ne var?”
En güzel şarap, Neapolis (Napoli) kentinin güneyindeki Falernus Dağının yamaçlarındaki üzümlerden üretilen Falernian şarabıymış.
Yunanlıların Symposion’larına karşılık, Romalıların şaraplarını Convivium denen partilerde içerlermiş.
TIP VE ŞARAP
Marcus Aurelius’un özel doktoru Bergamalı Galenos, kral için en iyi şarabı seçen bir tadımcıymış. İskenderiye’de tıp okuduktan sonra Hindistan, Afrika ve Mısır’da uygulamalar yapan bu hekim, İmparator hastalandığında onu Falernian şarabı ile iyileştirmiştir. Onun iddiasına göre;
“Şarap, vücuttaki öz sıvılar arasında denge kurarak, hastalıkları iyileştirir.”
Romalılar’ın, kuzeyde yaşayanlara “barbar” demelerinin iki nedeni varmış; Biracı olmaları ve zeytinlikleri talan etmeleri!
(Öyleyse gelecek yazımızın konusu, bizim barbarlar olsun!)