Bursa’da sadece bir maç değil, bir özgüven gösterisi gördük. Tribünler oyuncular olmadan bile coşkulu, stadın her yerinde uğultu yankılanıyordu. Son virajda tek hedef vardı: Dünya kupası play-off biletini kazanmak. Bizim çocuklar sahada öyle bir “Biz buradayız!” dedi ki, sahada koşmadık yer bırakmadılar.

Bulgarlara karşı ne istediğini bilen oyun düzenimiz vardı. Tempoyu yüksek tutan, hızlı paslar sayesinde savunmayı bozan, rakibi yoran tarzdan… Karşı tarafta bunu anlayıp, geride durdular, merkezde kalabalıklaştılar. Hakan ile Arda’nın başına dikildiler. Sağ kanadı Oğuz’un aklıyla, sol tarafı Kenan ve Ferdi’nin akıllı koşularıyla açtık. Topu kanatlardan taşısakta ceza sahasında istediğimize her zaman ulaşamadık.

Çocuklar geri dönüşlerde çok iyi disiplin koydular. Herkes alanını kapattı, herkes arkadaşıyla omuz omuza verdi. Uğurcan, gecenin görünmez kahramanıydı. Kritik anlarda duvara dönüştü.

Bu takım kendi seviyesinin daha üzerine çıkmaya hazır. Artık ilk 10’daki rakiplere karşı kendini gösterme zamanı. Montella’nın da bunu fark edip cesurca kararlar alması şart.

Aynı kadroyu koruyup, doğru dokunuşlarla güçlü bir ışığa dönüştürme zamanı.

Bizim çocuklar şimdiden buna hazır...