Neden mi? Geçtiğimiz yaz sezonunda yine binlerce hektar orman alanı insanların sorumsuzluğu ve hataları nedeniyle kül oldu. Ayrıca Avrupa’da büyük kentler arasında yapılan yeşil kent araştırmasında Londra yüzde 67 ile birinci, İzmir ise yüzde 3 oranı ile son sıralar yer alıyor

Ormanları çoğaltarak yaşam kalitenizi arttırın” başlığını Japonya’da yapılan bir araştırmadan esinlenerek koydum. Aslında pek çok bilim insanı ormanların insan yaşamı hatta tüm canlılar için çok çok önemli olduğunu söylüyorlar ve ben de yazıyorum. Bu kez Japon bilim insanlarının yaptığı araştırmayı yazmak istedim. Japonlar, park veya ormanlık alanlara yakın oturan insanlarla beton yığınları arasında yaşamını sürdürenler arasında bir araştırma yapmışlar. 80 yaşın üzerinde 3 bin 100 emekliyi 5 yıl süreyle incelemeye alan Japon bilim insanları, araştırma sonunda ormanlık ve yeşil alanların yakınında oturan, evlerinin pencereleri güneş ışığı alan emeklilerin yaşam kalitesinin artığını, ömürlerinin uzadığını tespit etmişler.

BETON VE YEŞİL ALAN FARKI

Araştırma sırasında 900 emeklinin öldüğünü belirleyen Japonlar, ölenlerin çoğunun beton yapılar, kötü çevre koşulları ve hava kirliliğinden kaynaklandığını tespit etmişler. Ve Japon bilim insanları, devlet yetkilileri ile şehir planlamacılarına hazırladıkları raporda, "İnsanların hastalıklardan uzak, sağlıklı ve daha uzun ömürlü bir yaşam sürebilmeleri için ormanları çoğaltın ve büyük kentlerde yeşil alanlara daha fazla ağırlık verin” bilgisinin altını özellikle çizmişler. Ormanlarla ilgili bir araştırmada Amerika’dan. Yale Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre dünyada yılda 15 milyar ağaç (15 milyar), orman yangınları, sanayi ihtiyacı ve tarım arazisi açmak için yok edildiği, ormanların azalması ile iklim ve insan üzerinde çok ciddi olumsuz etkiler yarattığı, depremler, sel felaketleri, fırtınalar, hortumların artışında orman kayıplarına dikkat çekilmiş.

DEPREM ZARARINI AZALTIR

Kentlerde yaşayanların en büyük sorunlarının başında hava kirliliği geliyor. Çünkü 10 binlerce aracın saatlerce kentin cadde ve sokaklarında dolaşarak, egzozlarından çıkan karbodioksit gazı pek çok hastalığa neden oluyor. Ağaçlar, en fazla kömür ve petrolde bulunan karbon gazını emerek oksijen olarak geri veriyor. Bir hektar çam ormanı yılda 30 ton tozu emer, 50 metre genişliğinde otobanın gürültüsünü 20-30 desibel azaltır, 25 metre boyunda en üst çapı 15 metre olan kayın ağacı saatte 1.5 kilogram oksijen üretimini sağlar, 10x10 metre bir alanda bulunan 25 metre boyunda 100 yaşında kayın ağacı kökleri ve kılcal damarlarıyla yılda 30 bin litre su tutar, verimli toprağın akmasını önler, yenilenebilir enerji kaynaklarının en zengini ve sürekli olanıdır, canlıların yaşam için muhtaç oldukları oksijeni üreten en önemli kaynaktır, iklim değişimlerinin engelleyicisi, iklimin düzenleyicisidir, su kaynaklarının güvencesi, sel afetlerinin önleyicisi, biyolojik çeşitliliğin güvencesi, doğal gen rezervlerinin hazinesidir, vatan topraklarının bekçisi, tarımın sigortasıdır ormanlar.

EGE ORMAN VAKFI VE TEMA

Ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar. Özellikle meşe ve çınar ağaçları şehirdeki hayvanlar, öncelikle kuşlar, arılar ve karıncalar için mükemmel yuva görevi görür. Ağaçlar istinat duvarı, otopark, çöp bidonu gibi görmekten hoşlanmadığınız alanların önünü kapatır ve cadde-otoyollardan gelen gürültüyü azaltır. Yeşillendirmesi zevkli biçimde yapılmış ev ve binaların piyasa değeri yüzde 15-20 daha yüksektir. İş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde yeşil alanı fazla olan alanlar diğerlerine göre daha fazla tercih edilir ve yeşil alan arttıkça o bölgeye gelecek firma sayısı artar. Ağaç kökleri toprağın metrelerce altına uzanır ve toprağı bir arada tutar. Yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltır. Ormanlar dünyadaki canlı türlerinin üçte ikisine ev sahipliği yapmaktadır, 2 milyar insan besin ve geçimini ormandan sağlar. İnternet üzerinden Ege Orman Vakfı veya TEMA sitesine girerek ağaç dikme bağışında bulunabilirsiniz.

Dünyanın her yerinde Atatürk çiçeği olarak bilinir

Bu mevsimin en görkemli çiçeğidir. Dostlarıma hediye götürmem gerektiğinde ya ağaç fidanı götürürüm ya da Atatürk çiçeği. Atatürk çiçeği tipik olarak koyu yeşil yaprakları ve çanak yaprakları kırmızı, beyaz ve pembedir. Çiçekleri küçük sarı renkte ve olukça gösterişli halleri ile dikkat çeker. Dünyada devlet adamı ismi taşıyan bir başka bitki yoktur. Türkiye’de yetiştirilmesine ve bu kadar popüler olmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ten gelir. Canlı ve ihtişamlı görünümü ile bulundukları ortamı güzelleştiren Atatürk çiçeği, son yıllarda dünyada çok satan çiçekler arasında yer almaktadır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ten adını alan bu kıymetli çiçeğin bir de çok özel hikayesi var.

28 Temmuz 1933' de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan habere göre; Chicago Wanderbit Üniversitesi’nde Prof. Dr. Kırk Landın laboratuvarında kırmızı renkte bir çiçek elde edilmiştir. Landın bu yeni çiçeğe isim ararken, Atatürk'le tanışmış tabiat bilgi ve ilgisine hayran olan profesör arkadaşı Atatürk ismini önermiş. Bu öneri dünya nebatat dairesine iletilmiş ve Atatürk'ün yaptığı çalışmaların anlatıldığı toplantıda oy birliğiyle kabul edilmiştir. Dünyanın her yerinde Atatürk çiçeği olarak bilinmekte ve üretilmektedir. Atatürk çiçeği ekim ayında başlayıp şubat ayında çiçek açmaktadır. Hassas bir bitki olduğu için fazla sulamaktan kaçınılmalıdır.

BRAVO…

Çocuklar sebze yetiştiriciliği için toprakla buluştu

16 Ekim Dünya Gıda Günü, çeşitli etkinlik ve sunumlarla kutlandı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) raporuna göre dünyada 800 milyonun üzerinde insan, yani her dokuz kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’si dengeli ve yeterli beslenememekte, yüzde 8.5’u ise açlık sınırında yaşamaktadır. Yaşanan bu açlık sorunu adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır. Karşıyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Mavi Bahçe AVM işbirliğiyle yaşama geçirilen kış sebzeleri yetiştiriciliği kursuna Karşıyakalı çocuklar yoğun ilgi gösterdi. Çocuklar toprağa dokunmanın keyfini yaşadılar. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Bülent Üngür, Neriman Koral ve Elif Arslan’ın gözetiminde ufak saksılara marul ve nane fidelerini dikmeyi öğrenip can suyu verdiler. Aile ve çocukların yoğun ilgi göstermesi üzerine aynı yerde 20 ve 27 Ekim tarihlerinde 18.00-19.00 saatleri arasında etkinlik tekrarlanacak. Aileler çocuklarını götürebilir.

HAFTANIN SÖZÜ

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür.

Ve bir ORMAN gibi kardeşcesine,

Bu HASRET bizim” Nazım Hikmet