Tam 106 milyon yıldır yeryüzünde yaşıyorlar.
Bizim neslimiz inanılmaz bir hızla artarken, onlarınki aynı hızla tükeniyor.
Tükenişlerinde elbette bizim de parmağımız var.
Caretta Caretta'lardan bahsediyorum. Bir diğer ismiyle, Sini Kaplumbağası.
25-30 yılda ergenliğe ulaşıyorlar. Yaşayabilseler en az 100 yaşını görürler aslında da; her 1000 yavrudan sadece 1 tanesi görebiliyor erişkin yıllarını.
* * *
Yavrular daha yumurtadayken başlıyor mücadele.
Tilkisi, porsuğu, yengeci, martısı, hepsinin gözü o yumurtalarda.
Bir gece vakti, sağlam kalan yumurtalar çatırdıyor ve mini mini kaplumbağalar 'merhaba' diyor dünyaya.
O andan, denize ulaşana kadar yine aynı yırtıcıların kıskacındalar.
Maalesef çok azı hayatta kalıp, denize ulaşabiliyor.
Denize açıldıktan sonrası da ayrı bir hikaye.
Kendinden iri her deniz canlısı bebek Caretta Caretta'lar için bir tehlike.
Her şeye karşın hayatta kalırlarsa eğer, yuva yapmak için doğdukları kumsala geliyorlar.
Bir nevi eve dönüş.
Yavruları da annelerinin doğduğu kumsalda hayata geliyor.
Annelerinin sürünerek denize ulaştığı kum tanelerinin üzerinden geçiyor; aynı kıyıdan buluşuyorlar denizle.
* * *
Türkiye'de Yumurtalık, Belek, Anamur, Köyceğiz ve Dalyan sahilleri Caretta Caretta'ların evi. Artık 'evim' diyebilecekleri az sayıda kumsal bıraktık onlara.
Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Caretta Caretta'ları korumak için üstün bir çaba sarfediyor. Yeterki yumurtalara bir şey olmasın, yeterki minik kaplumbağalar en az fireyle denize ulaşsın diye uğraşıyorlar.
Yani bir yandan Caretta Caretta'lar mücadele ediyor, bir yandan yaşam savunucuları.
Ama bazen tüm bu uğraş, tüm bu mücadele, tek bir yırtık balık ağı yüzünden boşa gidiyor.
Balıkçılar eskimiş, kopmuş ağları atıveriyorlar denize.
Başta Caretta Caretta'lar olmak üzere birçok deniz canlısı da bu ağlara takılıp can veriyor.
Ağlar kesiyor etlerini. Kurtulmak için çırpındıkça daha da derinleşiyor kesikler.
Paramparça oluyorlar.
* * *
Daha birkaç gün önce Ayvalık'ta sahile vurdu bir tanesinin cesedi.
1.47 metre boyunda, 50 kilogram ağırlığında erişkin bir dişi deniz kaplumbağası.
Takılarak öldüğü ağdan balıkçılar tarafından çıkartılmak istenirken ayağı koptu.
Vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar vardı.
Belediye çöplüğüne götürülüp, gömüldü.
* * *
Kimbilir belki de, doğduğu sahile yumurtalarını bırakmaya gidiyordu.
Ne zor hayatta kalmıştı.
Ne zor bu yaşa gelmişti.
Ve ne kolay ölmüştü.
* * *
Halbuki ne kolaydı onun ölümünü önlemek.
Ne kolaydı o ağı denize atmamak.