Mavi ve yeşilin kucaklaştığı, tarihi, kültürü, güneşi ve pırıl pırıl koylarıyla ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden birisi Kuşadası.

Kayıtlı nüfusu 100 bin olmasına karşın yaz aylarında zaman zaman bir milyona ulaşan yapısıyla yerli ve yabancı konukların cazibe merkezi.

Ne yazık ki hükümetin yanlış dış politikası sonucu turizme vurulan darbe, bu önemli turizm merkezini de derinden etkilemiş durumda. Yetkililer birçok rezervasyonun iptali sonucu bu yıl ilçeye gelen turist sayısının yüzde 40'lara varan oranlarda düşeceğini belirtiyorlar. Büyük bir tedirginlik yaşayan esnaf ve otelciler de haliyle gözlerini yerli turistlere çevirmiş durumdalar.

Peki böylesine tedirginlik ortamında yerel ve merkezi yönetimler ne yapıyorlar?

Bu konuda doğrusu pek olumlu görüntülerden söz etmek mümkün değil. Bir kere özellikle yaz aylarında kent trafiğinin İstanbul'u aratmadığını söylemek gerekiyor. Özellikle kent merkezi tam bir keşmekeş.

Kent adeta bir motosiklet ordusunun istilası altında. Trafiğe kapalı yollarda, park alanlarında, her yerde sivrisinek gibi motosikletler cirit atıyor. Hemen hemen hiçbirinin kaskı yok. Kıyamet gibi plakasız motosiklet ortalıklarda. Yaşı küçük çocukların kullandığı motosikletler ise birçoğunun ehliyetlerinin olmadığını ortaya koyuyor. Haliyle adım başı kazalar da kaçınılmaz oluyor.

Ya caddeleri istila eden dilencilere ne demeli? Bu yıl Suriyeli meslektaşlarının da katılımıyla sokaklarda taciz timleri oluşturmuşlar. Belediye binasının önünde bile özellikle turistlere geçit vermiyorlar.

Yerel yönetim ise kabuğuna çekilmiş kış uykusunu sürdürüyor. Her şeyi Aydın Büyükşehir'e yüklemiş uslu-uslu seyrediyorlar. Türkiye'nin en başarılı Belediye Başkanlarından olan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise gücü yettiğince bu önemli ilçeye yetişmeye çalışıyor.

İktidarın engellemeleriyle boğuşan Büyükşehir Belediyesi'ne yardım etmek yerine O'na sorunlar çıkarmak, ilçeyi cezalandırmaktan başka bir sonuç doğurmuyor.

Tamam son Büyükşehir Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra ilçe belediyelerin yetki ve sorumlulukları oldukça kısıtlandı. Ancak aday olunurken bu kısıtlamaların hepsi mevcuttu. Buna rağmen aday olunduysa, bu kısıtlamalardan şikayet etmeye kimsenin hakkı yok.

Kuşadası Belediyesi'nin en önemli sıkıntısı kadroları. Yetkili kadroların şehircilik. Şehir planlamacılığı, turizm , halkla ilişkiler konusunda uzman kişilerden oluşması gerekir.

Seçimler öncesi "Kuşadası'nı Dünyaya tanıtacağız" sloganını kullananlar, şimdi bu işi maalesef Türkiye'de bile beceremiyorlar.

Basit bir örnek...Halk TV'de canlı yayınlanan ve duayen gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu "Halk Arenası" programı yayınlandığı akşam haber programları arasında reyting rekorları kırıyor.

Türkiye'nin hemen hemen her ilinden, yüzlerce ilçesinden programın kendi kentlerinde yayınlanması için ısrarlı davetler yapılıyor. Biliyorlar ki il ya da ilçelerinden yayınlanan bu programın kentlerinin tanıtımına büyük katkısı olacak.

Peki bir süre önce programın Kuşadası'ndan yapılması yönündeki lütfa belediyeden ne cevap verdiler? Hiç.

Korktular mı? Talimatlılar mı? Yorulmak mı istemiyorlar? Yoksa tanıtımın önemini mi kavramıyorlar? Bilinmiyor.

Ancak bilinen bir şey var bu CHP'li belediyenin basın danışmanlığı "Halk Arenası hangi televizyonda yayınlanıyor" diye soruyor. Kadrolar böyle olunca Kuşadası yerel yönetimi hakkında söyleyecek fazla bir şey kalmıyor.

Kuşadası'nın bu sorunlarından Özlem Çerçioğlu'nun bilgisi var mı bilemiyoruz. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı'nın önümüzdeki dönemlerde bu önemli ilçeye daha fazla eğilmesi gerektiğine inanıyoruz.