Son iki ayda Papua Yeni Gine kinasına karşı %33, Uganda şilinine karşı %37, Kongo frankına karşı %32.6, Amerikan dolarına karşı %49 değer kaybeden… Demokrasi kalitesinin de Uganda’nın altında olmasından gurur duymanın kolay olmadığı… Demokrasi ve ekonomi problemi olmayan güzel ülkemizin… Yaşanan ekonomik şahlanmayla kalitesi yere kapaklanmaya devam eden 1959 doğumlu Milli Ligi ya da güncel ismiyle Süper Liginde 13. Hafta biterken… İzmir’i beş sezondur bu ligde temsil etmeye devam eden Göztepe, Kayseri deplasmanından kendisi için kritik bir puan döndü.

İnsanı karmaşık duygular içinde bırakan bir gözlem… Kayseri maçında ilk 11’de yedi Türk oyuncu vardı Göztepe’de… 13. haftada en çok yerli oyuncu ile sahaya çıkan takım Göztepe’ydi (ardından altı oyuncuyla Alanyaspor ve Sivasspor).

Takım ilk devreyi tempolu oynayarak rakibe basarak, devrenin çoğunda top kendinde kalacak şekilde oynadı… Buna karşı üretkenlik ve pozisyon bulma konusunda olağanüstü fakirdiler. Sayın El-Maestro’nun da dediği gibi koca devre tek bir pozitif hareketleri yoktu. Göztepe’nin çocuğu Halil Akbunar çok koştu çabaladı oradan oraya ama o da kanalları açmayı başaramadı. Başakşehir maçından sonra verimi oldukça düşen Ndiaye fazla katkı koyamadı. Buna karşı Göztepe alışıldığı üzere kaleye gelen ilk topta golü yedi. Maçın geri kalanında hiç de fena oynamayan Atınç gereksiz faulün ardından hınzır delikanlı tadında kıs kıs gülerken (rakibe stoperden gözdağı hareketiydi muhtemelen) mesafe tanımaksızın duran top golü yiyebilen takım, geriye düşüverdi. Bir not, gol olan bu serbest vuruşta vuracakmış gibi yapan ama vurmayan rakip, defansın çizgisini bozuverdi. Muhtemelen çalışılmış ve güzel bir oyundu. Bunlara karşılık neyse ki Yukatel Kayserispor da çok parlak bir oyun oynamadı maç boyunca.

Kayserispor’un stad zemini olağanüstü kötüydü, pasa dayalı oyun oynama eğilimindeki Göztepeli topçular lehine diyebileceğim önemli bir husus bu… Adam geçmek, yerden pas yapmak oldukça zordu, top paso abuk sabuk zıplayıp durdu. Buna karşı Göztepe uzaktan zıplayan şut ya da orta deneyebilirdi. Pek denemediler…

Cefakeş Göztepe taraftarının takımı Kayseri’ye haşmetli uğurlayışı takıma ekran başındakilerin de süreğen yakarışlarıyla biraz geç de olsa yansıdı maçın ikinci devresi.

El-Maestro devre arasında kendi kelimeleriyle komplike/karıışık olarak nitelendirdiği taktiklerde varyasyon yapıp, 60. dkda iki de oyuncu değişikliği yapınca takım daha üretken hareket edebilmeye başladı. İlk deverleri minimum eforla geçmek taktik icabı mı bilemiyorum. 64. dakikada Lourency Adis, Ndiaye Tijanic değişikliği ile takımın yaratıcılığı yükseldi. Genel gözlemim, içerideki yaratıcı topçuların sayısı Soner artı bir ile sınırlı kalınca, Soner çok koşmasına rağmen (Göztepe’de en çok mesafe yapan oyuncuydu) yaratıcılığını yansıtamayınca, pozisyon bulmakta çok çok zorlanıyorlar. Soner Tijanic yaratıcılığı artırıyor ama Tijanic maçın tamamını henüz çıkaramıyor ve Soner kadar rakip kovalamıyor. Soner ise adam kovalayınca yaratıcı olamıyor. Zor dilemma. Takımın en önemli eksiklerinden biri 8-10 oynayabilecek alternatif isim. Berkay kırmızı kart görmemeyi başarınca faydalı oldu gol içerideki yaratıcı adam sayısı o girince yaratıcılar iyice arttıktan sonra geldi ama hala etkisi suboptimal.

Hakem Zorbay Küçük kanımca sonuca etki eden hata yapmadı. İki takım adına da bir gri pozisyonu es geçti.

Velhasıl kelam… Takım deplasmandan kritik bir puanı alırken, deplasmandaki puan sayısı yediye yükseldi. Hala düşme hattındalar. Sırada Fb maçı var. Rakip Galatasaray maçının endorfini ile hem eksik hem yorgun gelecek Avrupa Kupası maçından. Göztepe’nin iç sahada aldığı puan sayısını artırmadan ligde kalma olasılığı namevcuta yakın… İç saha maçları gol atmaya giderken atamama, kontradan yeme (önlem alınması gerek) ve Başakşehir maçı dışında çıkaramama ile geçti şu ana kadar. Takımın gol yemediği maçları uzun zamandır yaşamıyoruz, ikiyi yemezlerse puan ya da puanlar olabiliyor. Ümit hep vardır. Hoca değişikliği döngüsüne girmemek ve El-Maestronun daha iyi bir kadro ile neler yapabileceğini görebilmek için puanlar kadar puan da hayati. Göztepe nasıl kazanabilir? Göztepe’nin Dörtlü Oligarşi üyelerini (Beşiktaş Fenerbahçe Galatasaray Trabzonspor) yenebilmesi ya da puan alabilmesinin temel kurallar… Öncelikle futbol şansının Göztepe’nin yanında olması… Hemen her Dörtlü Oligarşi maçında Göztepe aleyhine hata oluyor. Dolayısıyla adil bir hakem ve video yardımcı hakem lazım (burası ülkemiz olduğu için bunlar için lobi gerek). Ardından saçma duran top (rakipte Mesut Özil faktörü var, FB’den yenen gollerin yarısından fazlası bu şekilde gelmiş sekiz maçtır), penaltı vermemek, sarı ve kırmızı kart görmemek. İç sahada yenen gollerin temel sebebi arkayı kontrolsüz bir şekilde boş bırakmamak… Göztepe dörtlü Oligarşiye karşı yaklaşık 4-10 net pozisyon (ortanca 5) buluyor. Bunları dağlara taşlara vurmamak, ceza sahasındaki boş pozisyonlarda (başta Soner ve Adis) ortam uygunsa kontrol şut yapmak... Ne yapıp edip en az birini tercihen iki hatta üçünü atması gerek kazanabilmeleri için. Ardından da attığından daha az yemek… Bu noktada İrfan Can Eğribayat’ın geçen sezonki Kadıköy deplasmanına yakın kalitede en iyi maçlarından birini oynaması olmazsa olmaz puanlar/puan için… Tandem ve beklerin kademede ve duran toplarda adam ve alan paylaşımı esnasında dikkatlerinin maç boyu -hiç aksamadan- yüksek seviyede kalması... Rakibin Göztepelilere kendi ceza sahasında yapacağı olası penaltılık pozisyonlarda taraftar baskısına saha içi de ayak uydurmalı video yardımcı hakemin değerlendirmesi sağlanmalı. Göztepe’nin Fenerbahçe’ye attığı gollerin çoğu ceza sahası çevresinden beklenmeyen anlardaki şutlarla gelmiş. Bu açıdan acilen geçen sezonki formlarına kavuşmaları için duacı olduğumuz Adis-Ndiaye-Halil Akbunar-Soner) ve tüm takım üst düzey istekliliklerini akıllarıyla birleştirirlerse gol/goller gelebilir. Taraftarın üçüncü Dörtlü Oligarşi maçı olacak Gürsel Aksel Stadında… Beşiktaş ve Trabzonspor maçında olduğu gibi durmaksızın (tribün baskıya ara verince takımın yeme olasılığı artıyor) yoğun baskı gerekiyor (kapılan topları iyi değerlendirmek), top her rakibe geçtiğinde… Son olarak kendi kalesine gol atmamalı Göztepe. Dilerim ki bir sonraki yazıda dolar 15 TLolmaz ve puanlar, olmadı puan ile ayrılır Göztepe’miz sahadan… Öğretmenler Günü kutlu olsun…