"Hayatın saldırılarına karşı bir savunmadır edebiyat.”
Cesar Pavese'nin Yaşama Uğraşı adlı eserinden bir alıntı ile başladım yazıma. Geçtiğimiz hafta, çağdaş dünya edebiyatının parlak yıldızlarından Amerikalı Yazar Paul Auster ve Türk basın camiasının unutulmaz kalemi, emekçisi Gazeteci Celal Başlangıç'ı kaybettik. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde sonsuzluğa süzüldü. Auster ve Başlangıç, yaşamlarını akciğer kanseri nedeniyle kaybetti. Biri edebiyatın daimi iz bırakan sesi, diğeri ise hakikatten asla ayrılmayan bir basın neferi... Akciğer kanserine yenilen bir başka değer de akademi camiasındandı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde, metin yazarlığı gibi pek çok dersi ile fikirlerini ışıtan, öğrencilerin edebiyatla buluşmasına aracı olan, benim de rehberim ve ışığım olan sevgili Öğretim Üyesi, Yazar Prof. Dr. Hakan Savaş'ı kaybettik. Cesar Pavese'nin, Yaşama Uğraşı kitabını öneren ve Pavese ile pek çok öğrencisini tanıştıran kişiydi. Bazı insanlar, fiziksel olarak aramızdan ayrılsalar da, ruhumuzu aydınlatmaya devam ederler. Işıklarda olacaklar daima...
***
Hayat, bir dönüşüm ve devri daimden ibarettir... Auster, Başlangıç ve Savaş'ın mirasları, sonsuz bir yaşamın ta kendisi gibi, yeni nesillerle birlikte yaşamaya devam edecek. Gazeteci Celal Başlangıç'ın birartibir.org internet gazetesine verdiği bir röportajdan bir alıntı ile yazıma son veriyorum. Muhabir, “Bir yaştan sonra hâlâ muhabirlik yapan insana başarısız olmuş gözüyle bakılıyor bugün. Örneğin Güneydoğu’ya gidip haber toplamak yerine aynı insan hakkı ihlâlini köşenizde yazıp eleştiren bir gazeteci-yazar olarak daha rahat bir hayatınız olmaz mıydı? Muhabir olarak kalmaktaki ısrarınız neden?” diye soruyor. Şöyle cevap veriyor Başlangıç: "Mesleğin esası bu ama. Gerçek gazetecilik muhabirlikten geçer, işin temeli budur. O köşe yazarlarının da o yazıyı yazabilmesi için haberin gelmesi, o muhabirlerin haber getirmesi lâzım. Zaten savaş koşulları sebebiyle o bölgeden bilgi akışına karşı bir kapalılık var.”
***
Gazetecilik mesleğinin her geçen gün kan kaybettiği günümüzde, Celal Başlangıç büyük ve çok önemli bir şeyi emanet ediyor bizlere, hakikatin izinden giden gazetecilere; muhabirliği! Şimdilerde tartışılmaya başlanan, 9. Yargı Paketi'nde yer alan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi gibi nice düzenlemeyle muhabirliğin, gazeteciliğin özü olan hakikatin peşinde olmanın engellenmeye çalışıldığı bu ülkeden bir Celal Başlangıç geçti.
Hakikatten ayrılmayan nice nice değerli gazeteci de ülkemizde ne yazık ki ya katledildi ya da aramızdan ayrıldı. Her biri meslek ahlaklarıyla, haberleriyle, eserleriyle ışık olmaya, cesaret vermeye ve var olmaya devam edecekler, saygıyla ve hürmetle...