Yeryüzü kendi etrafında yedi kez daha dönerken, ülkemizdeki COVID-19 vakaları hızla artarken ama ülkemizi yönetenler absürd bir şekilde açılma kararı alırken… Türkiye’nin üçüncü büyük kenti güzel memleketimiz İzmir’imizin, ülkenin devam eden en büyük eğlence aracı futbolun en üst ligindeki yegâne temsilcisi Göztepe, haftayı kendine tarihsel olarak en ters gelen rakiplerinden Kasımpaşa’yı yenmeyi başararak geçirmeyi başardı.

Göztepe rakibini nispeten sıkıntılı bir ortamda, birkaç kritik eksikle yakaladı. Bunu da iyi değerlendirdi. Üstüne Göztepe son 10 dakikayı 10 kişi oynarken, rakibi de 80 dakika 10 kişi oynadı. Bardağın boş tarafına bakarsak 10 kişi kalan rakibinden özellikle ikinci devre ciddi baskı yedi. Bardağın dolu tarafına bakarsak bu baskıya dayandı ve 23 senedir yenemediği rakibini mağlup etti.

Göztepe, rakibini net bir skorla mağlup edemediyse de, kendi adıma benim öyle bir beklentim yok zaten. Buna karşı, takım benim 4 puan üstü başarı olarak nitelendirdiğim üç maçta, 9 puan aldı üç İstanbul takımından; son şampiyon Başakşehir, Fenerbahçe ve Kasımpaşa’dan. Ciddi bir başarı… Bu vesile ile Ünal Karaman Hoca, Göztepe’yi kısır döngü teknik direktör değişiklikleri sürecinden ve küme düşme tehlikesinden gayet başarılı bir şekilde uzaklaştırmış oldu.

Maçın bir başka güzel tarafı şu ki Kasımpaşa Ndiaye’yi yok etmeyi denese de, Ndiaye ayağını geri çekerek geri zıplamayı başardığı için tibia kemiğini kırmayı başaramadı. Göztepe tarihine bir altı aylık sakatlık daha yaratmayı başaramadıkları için üzülüyorlar mı bilmiyorum ama Göztepeliler mutlu… Fuat Çapa’nın “Kırmızı kart değildi.” serzenişi, “Ayak kırılmadıkça kırmızı kart değildir.” görüşünden mi anlamasam da, rakip o pozisyonda çok doğal olarak kırmızı kart gördü...

Hakem Suat Arslanboğa kendisinden beklentilerin aksine Göztepe’yi biçmedi. Beşiktaş maçında video yardımcı hakem olarak göremediği kırmızı kartlardan birini göstermeyi başardı.

Takıma gelirsek Göztepe’nin Çocuğu Halil Akbunar Milli Takıma Şenol Güneş Hocaya bir mesaj daha gönderdi. Ndiaye, Adis’in gelmesiyle sol açıkta, sol beke de büyük destek vererek pek çok Göztepeliye göre forvet pozisyonundaki halinden daha faydalı olmaya başladı ve bir gol daha yazdı. İrfan Can Eğribayat ara ara ufak hatalar yapsa da bunlar nadiren gole mal oluyor. Üç maçtır konsantrasyonu arttı yeniden. Göztepe’nin ortalama üstü kaleci performansı olmadan puanlar alması zor, bu maç iki top direkten dönse de gol yememeyi başardı takımla birlikte, şu an beklentileri karşılıyor umarım devam eder. Berkan ilk 20 dk ortalamasının üstündeydi, sonrasında giderek zorlanmaya başladı, ilk sarı karttan sonra çıkabilirdi de. Defansif anlamda Diabate zorlandı, çare Zulj de oyuna girdi ama o daha da zorlandı. Obinna bir kez daha maşalllahlıktı. Soner kendi normalinde takımın sahanın dikine gitmesine ciddi katkıda bulundu, buna karşı doğal olarak sarı karttan sonra çekinerek oynamaya başladı. Esiti maç kondisyonu bitinceye kadar oyuna olağanüstü etki yaratıyor, kendisinden omuz koyarak top alan olmadı şu ana kadar. Lakin maç kondisyonu zayıf görünümünde şu an. Ayrıca 200+ maç gol atamayan bir ön libero olarak üçe iki pek çok kGöztepeliye göre egoistlik edip kendi vurmayı denemesi de ilginçti. Alparslan-Atınç bir golsüz maça daha imza attılar, pusuda bekleyen Üçlü Oligarşi dedikoduları umarım oyunlarına etkimez.

Adis kırmızı kartın oluşup rakibin 10 kişi kalmasına katkıda bulundu ama üç farklı pozisyonda Esiti ve Zulj ile birlikte birbirlerine pas atmamayı seçmelerinden dolayı fark bir golde kaldı. Kaçırdığı golden sonra kendine kendi de bayağı kızdı. Uğruna adaklar adanan adamın gol ve asistlerini dört gözle beklemeye devam ediyoruz. Ideye ise ne yazık ki beklenen etkinin çok altında devam ediyor sonradan girdiği anlarda.

Takımda önemli bir gelişme varsa üç maçtır skor olarak öne geçip, topun arkasına geçtikten sonra, nispeten etkili defansla skoru korumayı başardılar. Bunda dakika 60 sonrası oyundaki değişikliklerin görünüm itibariyle oyuna genelde daha olumlu etki etmesinin ve futbol şansının da (iki top direkten döndü) katkısının altını çizmek istiyorum.

Velhasıl kelam… Göztepe iki haftada 21 ve 23 sene devam eden iki negatif seriye son verdi. Düşme hattıyla arasındaki farkı 10 puana çıkardı. 2.5 senedir ilk kez üç maçlık seri yakaladı (takım en son bunu başardığında takım, Bayram Bektaş vardı sonraki sekiz maçta iki galibiyet alınabildiğini vurgulamak istiyorum). Alanya ve Erzurum maçlarında takımın dikkatlerini dağıtan dedikodulardan uzak durmaya devam ederek, Ünal Karaman Hocanın maç sonunda vurguladığı gibi gevşemeden ve ceza sahasında egoistlik etmeden en iyi pas seçeneklerinde ısrar ederek, hasretten bağırları yanan cefakeş taraftarlarının yüzünü güldürmeye devam etmelerini diliyorum.