Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depreminin yaşandığı, binlerce insanın enkaz altında kalarak can verdiği 10 ildeki deprem bölgesi, adeta topyekûn bir suç mahalli gibi. Deprem yıkımının ve can kayıplarının doğrudan sorumluları, yıkılan binaları inşa eden müteahhitler, mühendisler ve denetim elemanları ile o binaları denetleyip oturma izni veren belediye görevlileri. Esas sorumlular ise cumhurbaşkanı, bakanlar, üst düzey bürokratlar, belediye başkanları ve diğer kamu görevlileri. 

Çünkü bilim insanları uyarmasına rağmen olacağı bilinen depreme karşı yasal, fiziki ve sair tedbirleri almamışlar. Uyarıları göz ardı ederek, fay hatları üstünde, sıvılaşan zeminlerde “inşaat yapılabilir” diyen imar planları yaptıkları, siyasi menfaat ve rant için görevlerini kötüye kullandıkları, ihmal ettikleri, bile bile masum insanları başlarına mezar olacak binalara yönelttikleri ortada. 2018’de imar barışı diyerek yıkılması gereken binaları yasallaştırmak ise olası kast olarak değerlendirecek kadar ağır bir kusur. Daha da acısı, ellerinde uydu, gözlem uçakları, İHA’lar ve sair imkanlar olduğu halde felaketin boyutunu tespit etmekte gecikmeleri, müdahalede karmaşa ve kaosa neden olmaları, erken müdahale edilseydi kurtarılacak olanların ölümüne neden olmaları.

Vatandaşlar, on binlerce ölüm ve yaralanma ile milyarlarca dolar zarara neden kasıt, ihmal ve liyakatsizliklerin sebeplerini ve sorumlularını tartışarak yargı ve idare makamlarını harekete geçirmek, eksiklik ve aksaklıkları ortaya çıkararak giderilmesini sağlamak için, sağlıklı haber alma, özgürce tartışma ve kanaat oluşturma, yaklaşan seçimlerde yöneticileri değiştirme hakkına sahip. Diğer yandan, savcılar ve yargı mercileri bölgedeki her yıkımı ve yol açtığı hasar ile can ve mal kayıplarını bütün yönleri ile en ince detayına kadar inceleyip, yaptıkları her yanlışı ortaya koyarak, sorumluları teker teker belirlemek ve cezalandırmakla görevli. Toplumsal iyileşmeyi sağlamak ve benzer hataların tekrarını önlemek için felakete yol açan aksamaları kılı kırk yararak yargı yoluyla ortaya koymak hem de özgürce tartışmayı sürdürmek, aksamadan sürdürmek şart. 

***

Fakat, yaklaşan seçimi kaybetme endişeleri, halkın haber alma ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelere yol açıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gelen voleybolcu öğrenciler ve velileri ile bölgede eğitim gören turist rehberlerinin enkaz altında kalarak öldüğü Adıyaman’daki İsias Otel soruşturmasında önce “gizlilik kararı” verildiği söylendi, kamuoyunun tepkisi üzerine ise bu kararın gerçek olmadığı açıklandı. 

Öte yandan, deprem felaketi nedeniyle iktidarı ve kamu görevlilerini ağır eleştiren Ekşi Sözlük web sitesine erişim, makul gerekçe gösterilmeyen bir kararla engellendi. Aynı günlerde Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), “özgürce kanaat oluşturmayı engelleme” gibi, anlaşılmaz, olsa olsa “iktidarı eleştirmek yasak” olarak yorumlanabilecek bir gerekçe de içeren kararlar ile iktidarı eleştiren TV kanallarına ceza verdi.

***

Yargı kararlarında “gerekçe” ve “aleniyet”, evrensel yargılama ilkeleridir. Gerekçe, hem maddi gerçeklerin objektif olarak ortaya çıkarılması hem verilen kararın isabetinin ve haklılığının gösterilmesi hem de yargılamanın toplumsal iyileşme işlevinin gerçekleşmesi için şarttır. Çünkü gerekçe hem olayın taraflarının hem de kamuoyunun yanlışı ve doğruyu öğrenmesini, o olaydan ders çıkararak aynı hatayı tekrar etmesini önleyen toplumsal bir öğrenme vasıtasıdır. 

Diğer yandan gerekçe, yargı mensuplarının görevlerini layık olduğu şekilde yapıp yapmadıklarını, keyfi davranıp davranmadıklarını denetleme imkânı verir. Bu sebeplerle her bir yargı kararı mutlaka doyurucu bir gerekçeye sahip olmalıdır.

Yargılamaların ve yargı kararlarının aleniyeti ise gerekçenin, sözünü ettiğim ve diğer yararlarının ortaya çıkmasını sağlar, en başta yargıya güveni güçlendirirken, yargıda, diğer kurumlarda ve toplumun genelinde “hesapverirlik”i geliştirir. Bu yönüyle aleniyet, yargının bağımsızlığının da toplumdaki adalet inancının da görünmez zırhı gibidir.

Özellikle toplumun tamamını ilgilendiren felaketlerde yargı evrensel gerekçe ve aleniyet ilkelerine özel itina göstermeli, kararları öğretici gerekçeli olmalı, daha soruşturma aşamasında kamuoyunu bilgilendirmeli ve toplumsal kanaatin sağlıklı oluşmasına katkıda bulunmalıdır. Özellikle şu sıralar deprem bölgesinde yürütülen soruşturmalar ve ardından açılacak davalardaki yargılamalar için gerekçe ve aleniyet şarttır!