Bilgisayarların veya bilgisayar kullanan cihazların ayarları ile fazla oynandığında sistem kilitlenebilir ve cihaz hiçbir işlem yapamaz hale gelir. Tasarlayanlar, bu gibi durumlarda kullanılmak üzere ‘Fabrika ayarlarına dön’ seçeneği koyarlar, cihaza. Buna tıkladığınızda, sistem yeniden tıkır tıkır işlemeye başlar, yeniden. Bu kadar basittir…

Bu tür cihazları emanet ettiğiniz kişileri iyi seçmeniz ve hırsızlara karşı önlem almanız gerek. Kötü niyetli emanetçiler, emanete hıyanet ederek, yetkileri olmamasına karşın ‘ayarlar’ bölümüne girip, sistemi kilitleyebilirler, hatta işletim sistemini tümüyle değiştirebilirler…

Hırsızların ilk işi ise çaldıkları cihazı ‘sıfırlamak’tır. Tüm hafıza silindiğinde suçlarının ilerde anlaşılmayacağını düşünürler, ama boşuna bir uğraştır, bu. Cihazları tasarlayanlar, hırsızlığı ortaya çıkaracak önlemleri almıştır. Bazı yüzsüz hırsızlar, hırsızlıklarını ‘hak’ sayıp, eylemlerini ulvi nedenlerle yaptıklarını iddia edebilirler, ama bu suçlarını azaltmaz; er geç yakalanıp, hesap vereceklerdir.

Sistem kilitlendiğinde fabrika ayarlarına dönülmesi gereği, günlük hayatta da geçerli; kurumlar ve partiler için, örneğin. Yaşadığımız dönemin olumsuzlukları, fabrika ayarlarının önemini gösterdi bize… Laiklik gibi, hukuk devleti gibi... Atatürk’ün, Altı Ok’un, düşünce ve ifade özgürlüğünün, birleştirici liderlerin, her koşul altında görevlerini korkusuzca yapan insanların önemini çok daha iyi anlıyoruz şimdi.

Ergenekon, Balyoz gibi davalarda görevlerini ihmal eden ve kötüye kullanan emniyet görevlileri ile hukuk adamlarının bugünkü hallerine bakarak, görevlerinin ve hukukun gereklerini yerine getirmeli, bugün aynı koltuklarda oturanlar. Suçluların hangi görevde veya kimin akrabası olduklarına değil, suçlarına bakabilmeli.

Negatif seleksiyonun hız kazandığı, gelenin gideni arattığı bu dönemde kaybettiklerimize ağıt yakmak yerine, elimizde kalanlara sıkı sıkı sarılıp, cesaretle kaybettiklerimizi geri almak için çaba sarf etmemiz gerek.

Önce MHP’nin, ardından CHP’nin, yaptıkları hatalardan ders alarak, yeni lider ve kadrolarla umut aşılayacaklarına ve fabrika ayarlarına döneceklerine inanıyorum.

İçinde bulunduğumuz balon hızla yükseklik kaybediyor. Çakılmamak, yeniden yükselişe geçmek için öncelikle ve hızla gereksiz ağırlıkları (safraları) atmamız şart!

Bilmem anlatabildim mi?