15 gün içinde 3. OHAL kararnamesi de yayınlandı. Tam 91 sayfa. Her türlü ayrıntı gözetilmiş. Oya gibi işlenmiş. Ne zaman hazırladınız? Bu kadar kısa bir zamanda nasıl kaleme aldınız? Soru işaretleri çok. Acaba aylar öncesinden hazırlıklarınızı tamamladınız da, bu kanlı terör örgütünün aşağılık girişiminden sonra, durumu fırsata mı çevirdiniz?
Milli Savunma Üniversitesi kurulacak, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak. Şimdilik Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı, yapılacak bir Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olacak. Yüksek Askeri Şura'nın da yapısı değiştirilerek sivil üye sayısı artırılacak. Ve Harp Akademileri, Askeri liseler, Astsubay hazırlama okulları kapatılacak. Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve asker hastaneleri de Sağlık Bakanlığı'na bağlanacak.
Yapmayın yazıktır, günahtır. Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk düzmece davalarında bu ordu çok büyük yara aldı. Bu yaraları deşmeyin, kanatmayın. Ordunun itibarını korumak, bu iğrenç darbe girişimini orduya mal etmemek gerekiyor. Ordunun komuta kademesindeki karmaşaya yol açacak bu önlemler, askeri darbeleri önlemenin yolu değil.
Özellikle de TSK'nın hem ülke içinde, hem de sınır ötesinde ciddi muharebe operasyonları yaptığı bu dönemde...
Hiç değilse böylesine önemli kararları, konuya olumlu yaklaşımları görülen muhalefete danışarak alsaydınız. Ordu-devlet ilişkisini ileri demokrasi standartlarına uygun hale getirerek düzenleseydiniz.
Unutmayınız 15 Temmuz darbe girişimi, halkın yanında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ölümüne fedakar subaylarının direnişi sonucu önlenmiştir. TSK'ya böylesine aşırı önlemler getiriyorsunuz. Peki bu girişimin MİT, siyaset ayağı ne olacak?
İlker Başbuğ, 2002-2010 arasında TSK'daki atamaların hep MİT raporlarına göre yapıldığını söylüyor. Bu dönemde Ordu'dan atılan bir tek FETÖ'cü subay yok. Ne olacak şimdi? Savcı kaç MİT'çiyi ifadeye çağırdı? Burada hiç mi cemaatçi yok?
Cemaatin siyasi ayağı ne alemde? Milletvekillerinizin tamamı sütten çıkmış ak kaşık mı? Parti teşkilatınızın, il, ilçe başkanlıklarınızın, gençlik kollarının bu silahlı örgütle ilişkili olanları var mı?
Sizlerden henüz bir ses duyamadık. Ses Manisa savcısından geldi. Savcı, isim vermeden “Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim. Bana ahmak diyebilirsiniz” diyen Bülent Arınç'ı işaret ediyor;
“Bunlara destek olan kişiler, bugün çıkmış 'Biz ahmakmışız, biz bilmem neymişiz' diyor. Böyle bir şeyi ben kabul etmiyorum. İsme girmiyorum. Ne demek istediğimi anladınız. Hiç kimse kusura bakmasın. Herkes bugüne kadar bu ülkeye ihanet eden kişilerin içerisinde yer alan, bunlara destek olan, bunların suistimallerine göz yuman, karşılarında bize saldıran herkes hesap verecek.”
Böyle diyor Manisa Cumhuriyet Savcısı Akif Celalettin Şimşek. Ama siz Arınç'ın ifadesini bile alamadınız. Çünkü bu cemaatin faaliyetlerinde bal gibi siyasi sorumluluğunuz var.