O kadar çok ki… IŞİD ve PKK işin sadece görünen tarafı; canlı bombaları yaratan asıl koşullar, kocaman bir buzdağı gibi suyun altında gizli. Uzun zamandır Türkiye’nin bir bölümünü de içeren bölge toprağında gözü olan, ‘Böl-yönet’ politikası ile cahil halkı kandırarak, terör örgütlerini kurup, gizliden destekleyen ve yok olmalarını arzulamayan emperyal ülkeler; petrol, maden, silah ve su kartelleri; bu ülke ve kartellerin başa getirdiği boğazlarına kadar pisliğe batmış, dün söylediklerinin tam tersini söylerken yüzleri kızarmayan, dini ve ırkı siyasete alet eden, ‘benim teröristim iyidir’ mantığıyla teröristlere yardım ve yataklık eden, araştırma önergelerini reddeden çapsız siyasetçiler; ordunun Cemaat-AKP işbirliği ile çökertilmesi, polis teşkilatı ile MİT’te bölünme; olayların ucu kendilerine dokunana kadar gelişmelere duyarsız kalan, sadece kendilerini düşünen Avrupalılar; Türkiye’nin 1946’dan bu yana izlenen yanlış politikaları, dış güçlere ve siyasi partilere bağımlı basın, ‘Yetmez, ama evet’çiler, genetiği değiştirilmiş aydınlar (GDA)…
İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör olayı sonrası yaşanan üç olay, sadece bazı aydınlarımızın (!) değil, halkımızın bir kısmının da genetiğinin değiştiğini düşündürdü:
1- Olaydan kısa süre sonra televizyonlarda en çok izlenen program ‘Survivor’ idi.
2- Bazı taksiciler kaçan insanları taşımak için 100 dolar istedi.
3- ‘Milli Yas’ ilan edenler, yaslarını konfetiler eşliğinde köprü açılışı yaparak gösterdi.
Ve bir soru: “Madımak Katliamı’nın üzerine yeterince gidilse, IŞİD Türkiye’de bu denli örgütlenebilir miydi?”

Nasıl Düze Çıkarız?
Kısa vadede düze çıkmanın tek yolu muhalefette gerçekleşecek değişimler… Erdoğan, Bahçeli’nin koltuğunun kayması durumunda sıranın önce Kılıçdaroğlu’na, ardından kendisine geleceğini bildiğinden, MHP kongresinin yapılmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ve yapmayı sürdürecek. Yüksek yargı artık iyice eline geçtiğinden pek de zorlanmıyor. MHP delegelerine “Helal olsun” dedik ama MHP seçmeni Bahçeli’ye “Arkanı dön ve çık; istenmiyorsun artık” diyemiyor. Gerçi macun tüpten çıktı bir kere; umarım sorun MHP bölünmeden çözülür ve sıra CHP’ye gelir.
Uzun vadede ise toplumu bölen uçurumların ortadan kalkması için, eğitimin yeniden birleştirilmesi; özellikle Doğu ve Güneydoğu’da eğitim ile sosyoekonomik düzeylerin artması ve derebeylik düzeninin ortadan kalkması şart. Nobel Barış Ödüllü Pakistanlı genç aktivist Malala Yusufzay, “Silahlarla teröristleri öldürebilirsiniz, eğitimle ise terörizmi” demiş. Nobel Barış Ödülü’nü verenler, ölümünden yıllar sonra bile binlerce köy kızını okutmayı sürdüren, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucularından Prof. Dr. Türkan Saylan’ı da bir gün anımsarlar, umarım.
Bu arada, kuyruğu dik tutmaya çalışsa da, yaptığı keskin U dönüşlerine bakılırsa, Tarzan zor durumda…