Seçimlere 37 gün kaldı...

Ben bu yazım için dün, yani perşembe günü bilgisayarımın başına geçtiğimde Türkiye siyasette ve de batı bölgelerimizde İstanbul'dan, Çanakkale ve İzmir'e kadar uzanan "gerçek deprem haberleri" ile uyandı. Demek istediğm şu; birincisi bizim yerel siyasetimiz için düzenlenen yalanlarla dolu "Siyasi deprem", ikincisi de "tektonik deprem" ...

İster tesadüf, ister siyasetçinin öngörüsü deyin!

Uzun süre, altındaki TBMM Başkanlığı koltuğuna yapışık yaşayan Binali Yıldırım, geçen gün, eşi ve torunları, hatta gazeteci ordusu ile Ankara'dan Hızlı Tren yolculuğu yaparak yeni koltuğunu kaptırmamak için seçim mahalli İstanbul'a hızla koştu... 

Koştu da ne oldu?

O, taşı toprağı altın olan şehre adımını attıktan sonra, İstanbul sisler altında adeta kayboldu. Dolayısıyla ilk hedef olarak seçtiği Adalar'a vapurla geçemedi. Siyasetçi bir dakikasını boş geçirmez. O da sahilde turladı. İlk durağında teşrifatçının "CHP adayı Binali Yıldırım" şeklindeki "yanlış anons" kurbanı oldu!

Daha sonra esnafla şakalaştı, Başkanlık traşı oldu, ardından da İstanbul'un çarpık yapısını tenkit etti ve "Bu da bizim hatamız" deyip sözlerini özetle şöyle bağladı: "Bu şehirde yeşil alan yok; bir deprem olursa vatandaş toplanacak alan bulamayacak!"

Nitekim, konuşmasından bir gün sonra, Çanakkale merkezli 5.5 şiddetli deprem İstanbul'dan İzmir'e kadar uzanmaz mı?. 

Hatta Çanakkale'de okullar tatil edildi.

Bu da siyasetçinin bir öngörüsü...

* * *

Evet, dün bu haberlerin sunulduğu bir perşembe gününü yaşadık...

Tabiki, konumuz siyaset. İktidar, alanlarda "Beka" ve "Domates, patlıcan" konuları ile "Cambaza bak!" politikası uyguluyor.

Peki muhalefette neler oluyor?

Muhalefette YSK'ya aday bildirme konularında "talihsizlik mi, kurnazlık mı, hata mı, arkadan hançerleme mi?" desem bilemiyorum. Ancak deliller karaltılmazsa onu da öğrenebileceğiz! 

Ama bizim İzmirimizde, son dakikada aday değişimi pek hoş karşılanmadı!

Özellikle "Buca krizi" bardağı taşıran son damla olarak gösteriliyor...

Bu krizden bir gün önce Buca'da aday gösterilip aday takdiminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun bağrına bastığı Suat Nezir için çogunluğu göçmen olan semtlerdeki şenliklere şahit oldum. Listelerin tesliminde bu adayın geri çekildiğini ve yerine Erhan Kılıç'ın aday gösterilmesi bir anda parti içi krize dönüştü. İl Başkanı ve bir vekil hedefe konularak Bucalıların eylemine dönüştü. Bu haberi Gazete 9 Eylül'de okudunuz.

Anlayacağınız gibi: Buca'da düğün evinde ölüm manzaraları yaşanıyor.

Bakalım önümüzdeki 37 günde neler olacak?

Ama, Türkiye'de kişisel gelişim kültürünü yaygınlaştırmak için kural KİGEM, 13-19 Mart tarihlerini "Beyin Haftası" olarak kutlamaya başladı. Dünyada da 67 ülkede kutlanılıyor.

Sevgili okurlarım, seçimlerden önce Beyin Haftası'nın kutlanması da sanırım aklımızı başına getirir...